On bir ayın sultanı Ramazan, aradan tam bir yıl geçmiş olsa da bu doğrultuda kendini epeyce özlemişti. Ramazan ayı; Müslümanlarca sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olarak kabul edilmiştir. Ramazan ayı, aynı zamanda ‘on
Tarihi boyunca çok sayıda kütüphane kuruldu ve bu kütüphanelerin insan gelişiminde her zaman önemli birer yeri oldu. Kütüphaneleri süsleyen kitaplar her ne kadar kimi toplumlar ve kişiler tarafından sevilse de bazen de önemli meydanlarda yaktırıldığı
Biliyorum bu olay pek çoğu kişiye gülünç olarak gelebilir ama gerçek bir olaydan bahsediyor olacağım. Kötü olan bu eser pek duyulmayan, araştırılmaya muhtaç olarak görülmeyen bir mahalle köşesinde yıkılmaya muhtaç olarak bırakılmış bir şekilde durmaktaydı.
Önceki yazımızda göç sorunları üzerinde durmuştum, şimdi ise gün geçtikçe ilerleyen beyin göçüyle karşılaşan Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nde, göçün ne şekilde ilerlediği konusu üzerine duracağım. Yazdığım bir makalede, ülkemizde son yıllarda dikkat çeken bir beyin göçün
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve etkilerinin Malatya, Adıyaman, Hatay, Kilis, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da da hissedilen üzücü depremin ardından şu sorular sorulmaya başlandı. Acaba depremin sonraki durağı neresi olacaktır? Bilim insanları tespitlerinde Türkiye’nin batı kısmını işaret
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ve haliyle yönetiminin en önemli sorunları arasından biri ekonomi diğer ise göç meselesi olduğu bir gerçektir. Çünkü yanlış ekonomi politikaları yüzünden ülkeyi zor bir politik sürece sürüklendiği, bunun neticesinde de göçün giderek