Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “FETÖ’nün faaliyet gösterdiği ülkelerdeki etkisinin kırılmasına yönelik mücadelemizde önemli mesafeler aldık. Bu yapının yurt dışı ayağının tamamen tasfiye edilmesini hedefliyoruz” dedi.
Şentop, Kuzey Makedonya Meclisinde milletvekillerine hitabında, dost olarak nitelendirdiği Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında ülkenin meclisinde hitap etmekten büyük şeref duyduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, TBMM üyelerinin ve Türk milletinin selamlarını getirdiğini söyledi.
Türkiye ile Kuzey Makedonya arasındaki dostluğu derin, güçlü ve samimi olarak nitelendiren Şentop, “Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk Başkanı, Milli Mücadelemizin büyük komutanı, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık fikrinin tohumlarını bu topraklarda geliştirmiştir.” ifadesini kullandı.
Şentop, askeri eğitimine Manastır Askeri İdadisinde başlayan Atatürk’ün gençliğinden itibaren bu coğrafyanın siyasi ve kültürel atmosferini soluduğunu ve bundan derin biçimde etkilendiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Benim aile büyüklerim de bu güzel ülkeden Türkiye’ye göç etmiştir. Gevgeli kazasından 1926’da ayrılıp Türkiye’ye gelmişlerdir. Buralara dair güzel hatıraları çocukluğumuzda çok zaman dinlemişizdir. Buraya her gelişimde, kendimi büyük bir mutluluk içerisinde ve candan bir samimiyet çemberinde buluyorum. Ve kendimi evimde hissediyorum.
Bu duygular, tarihi bağlarımızla ilgili olduğu kadar sizlerin, bu güzel ülke insanının misafirperverliğinden de kaynaklanmaktadır. Birbirimizden ne fiziki olarak ne fikir olarak ne de kalben hiç uzak olmadık. Bu insani bağlar, ülkelerimiz arasındaki ilişkilere de yansımaktadır.”
Ziyaretinin Makedonya’nın bağımsızlığını kazanmasının 30. yılına tesadüf ettiğini vurgulayan Şentop, geçen 30 yıl zarfında Kuzey Makedonya’nın her alanda önemli ilerlemeler kaydettiğine şahit olmaktan duyduğu memnuniyeti belirtti.
“AB ÜYELİK SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ”
Şentop, farklı toplumlara, dinlere ve kültürlere mensup kişilerin geçmişte olduğu gibi bu süreçte de birlikte yaşama iradesini güçlü biçimde ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Balkanlar’da barışı, istikrarı ve refahı gözeten bir siyaset izlediniz. Komşularınızla iyi ilişkilerin ve ortak çıkarların inşa edilmesini daima savundunuz. Bu ulvi hedeflerinizi her türlü güçlüğe göğüs gererek günümüzde yine aynı cesaretle muhafaza etmektesiniz.” ifadesini kullandı.
Kuzey Makedonya Meclisi ve halkının bu sağduyulu ve kararlı duruşunun her türlü takdirin üzerinde olduğunun altını çizen Şentop, bunun kıymetinin, bölgenin sıkıntılı günler geçirmekte olduğu bu dönemde daha da net şekilde anlaşıldığını, sahip oldukları ortak değerler, tarihi ve beşeri bağların güçlü iş birliğinin dayanağı olduğunu söyledi.
Şentop, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerinin parlamenter boyutunun geçen dönemde olduğu gibi gelecekte de ülke ve halklar arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesinde önemli rol oynayacağına olan inancını paylaşarak, şu ifadeleri kullandı:
“Parlamenter diplomasinin yeni işlevler üstlendiği günümüzde, parlamentolarımız arasındaki ziyaretlerin karşılıklı ve düzenli olarak gerçekleştiriliyor olması memnuniyet vericidir. Birlikte üye olduğumuz AKPM, NATO PA, AGİTPA ve Parlamentolar Arası Birlik gibi parlamenter asamblelerde daha yakın bir iş birliği ve koordinasyonun ülkelerimizin müşterek menfaatlerine ulaşmasında katkı sağlayacağına inanıyorum.
Ayrıca parlamentolarımızın dostluk grupları, ihtisas komisyonları ve idari teşkilatları arasındaki ilişkileri de güçlendirmemiz gerektiği inancındayım. Çünkü yeniden şekillenen dünyada ayakta kalacak olan devletler diğer ülkelerle güçlü bağlar ve iş birlikleri kuranlar olacaktır.”
Kuzey Makedonya’nın Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme sürecinin tamamlanmasını önemsedikleri ve bunun önündeki engellerin ortadan kalkması temennisinde bulunan Şentop, “NATO üyeliğiyle birlikte bu doğrultudaki hedefini pekiştiren Kuzey Makedonya, hiç şüphesiz Avrupa Birliği’yle de ortak geleceğe sahiptir. Türkiye, Kuzey Makedonya’nın Avrupa Birliği ile tam üyelik sürecinin ilerlemesini güçlü şekilde desteklemektedir.” diye konuştu.
5 BİN KİŞİLİK İSTİHDAM
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen Şentop, iki ülkenin ekonomik ilişkiler alanında önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Şentop, Türkiye’deki girişimcileri, Kuzey Makedonya’nın sunduğu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeye daima teşvik ettiklerini aktararak, şunları söyledi:
“Türk firmaları bu ülkede çok sayıda büyük ölçekli projeye ve geniş bir yelpazeyi kapsayan çeşitli sektörlerde yatırımlara imza atarak ülkemizi başarıyla temsil etmektedir. Yapılan yatırımların tutarı 1,3 milyar dolara ulaşmıştır. Yapılan işlerde 5 binden fazla kişiye istihdam sağlanmaktadır. Müteahhitlik alanındaki firmalarımız halihazırda Kuzey Makedonya’da demir yolu, hidroelektrik santrali, doğal gaz dağıtımı, güneş enerjisi ve otoyol yapımı gibi alanlardaki ihalelere ve projelere katılmaktadır. Bundan büyük memnuniyet duyuyoruz.
Sosyal, ekonomik ve kültürel yapıları iç içe geçmiş ve aynı coğrafyayı paylaşan ülkeler olarak bizler geleceğimizi birlikte inşa etmek, bunun için de iş birliğimizi ve dayanışmamızı güçlendirmek mecburiyetindeyiz. İkili ticaretimizde bu yıl yakaladığımız ivme pek yakında 1 milyar dolar ortak hedefimize ulaşacağımızı gösteriyor.”
Diğer yandan Serbest Ticaret Anlaşması’nın güncellenerek tarım ürünleri ve hizmetler sektörünü de içerecek şekilde genişletilmesinin ticareti ve yatırımları teşvik edeceğini vurgulayan Şentop, “Ülkemiz, Kuzey Makedonya’nın kalkınmasını desteklemek gayesiyle kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımla Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) vasıtasıyla çeşitli bölgelerde altyapı, tarım, kültür alanlarında birçok proje gerçekleştirmiştir. Bu yöndeki çabalarımızı önümüzdeki dönemde sürdüreceğiz.” dedi.
Şentop, eğitim alanındaki tecrübelerini de paylaşmaya gayret ettiklerini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayelerinde kurulan Uluslararası Balkan Üniversitesi kendisini kanıtladığını ve birçok ülkeden öğrenciye 15 yıldır kaliteli yüksek öğretim vermeye devam ettiğini söyledi.
Uluslararası Maarif Okullarının da Kalkandelen’den sonra bu yıl Üsküp’te faaliyete geçerek ilk ve orta öğretim alanında yüksek standartta eğitim verdiğini anımsatan Şentop, Yunus Emre Enstitüsünün kültür, sanat ve eğitim sahalarındaki faaliyetleriyle iki ülke halklarını buluşturduğunu dile getirdi.
Şentop, askeri alandaki iş birliğin de uzun bir geçmişi bulunduğuna işaret ederek, “Kuzey Makedonya’nın NATO’ya katılımıyla bu alandaki iş birliğimiz genişlemiştir. Personel eğitimi ve silahlı kuvvetlerin modernizasyonu konusundaki desteğimiz devam edecektir. Diğer taraftan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını bize küresel düzeyde iş birliği ve dayanışmanın önemini bir kez daha gösterdi.” diye konuştu.
Irk, dil, din, yaş ayırt etmeksizin milyonlarca cana mal olan Kovid-19’la mücadelede aralarında Kuzey Makedonya’nın da yer aldığı birçok ülkeye sağlık malzemesi yardımında bulunduklarını ve bulunmaya devam edeceklerini aktaran Şentop, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yerli Kovid-19 aşısı Turkovac’ın geliştirilmesi sürecinde son aşamaya gelinmiştir. Üretim aşamasına geçildiğinde aşımızı Kuzey Makedonya’daki kardeşlerimizle de paylaşmaktan memnuniyet duyacağımızı belirtmek isterim. Kısacası Türkiye olarak Kuzey Makedonya’nın hem altyapı, enerji ve sanayi hem de sağlık, eğitim, kültür ve sanat gibi birçok alanda imarı ve ihyası konusuna büyük bir önem atfediyor, katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bunu derin ve güçlü bağlarımızın, dostluğumuzun bize yüklediği bir vazife olarak görüyoruz.”
Şentop, Balkanlar’da asırlardır iç içe yaşadıklarını, bu toprakların nimetlerini ve külfetlerini birlikte paylaştıklarını ve bugün de aynı bölgede birlikte yaşadıklarını vurgulayarak, Balkanlar’ın yeryüzünde müstesna bir bölge olduğunu söyledi.
Türkiye ile Kuzey Makedonya arasındaki sağlam dostluk ilişkilerinin temelinde kuşkusuz beşeri bağların bulunduğunun altını çizen Şentop, şunları kaydetti:
“Bu ülkenin kurucu halklarından olan Makedonya Türkleri de bu beşeri bağların en önemli halkasıdır. Bu vesileyle Makedonya Türk toplumunun Türkçe Eğitim Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyorum. Makedonya Türk toplumu, asırlardır bu topraklarda kök salmış olan Türk kültürüne sahip çıkarak, Makedonya’nın kültürel zenginliğini temsil etmektedir. Makedonya’nın bütün toplumları gibi, Türk toplumuna da ana dilinde iyi bir eğitim sağlanması, ilk ve ortaöğretim sürecinde Türkçe eğitimin yaygın şekilde verilmesi önem taşımaktadır.
Yüce Meclisinizin Yeni Vatandaşlık Yasası’nı kabul etmek suretiyle, Yugoslavya döneminde Makedonya’dan ana vatanlarına göç etmiş kişilerin ve birinci derece akrabalarının Kuzey Makedonya vatandaşlığına başvurmalarına imkan sağlamış olması önemli bir gelişmedir. Bu sürecin halklarımız arasındaki bağları daha da güçlendirmesini temenni ediyorum.”
“FETÖ’NÜN FAALİYET GÖSTERDİĞİNİ BİLİYORUZ”
Şentop, Türkiye’nin bekasına yönelik Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçtiğini anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
“15 Temmuz gecesi aralarında TBMM’nin de bulunduğu birçok kurum Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmış olan FETÖ mensupları tarafından uçaklar ve helikopterlerle bombalanmıştır. O gece, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde halkımız, bu darbe girişiminin akim bırakılması için kahramanca bir duruş sergilemiştir. FETÖ’nün Türkiye’deki omurgasını kararlı bir mücadele sonunda çökertmeyi başardık.
FETÖ’nün faaliyet gösterdiği ülkelerdeki etkisinin kırılmasına yönelik mücadelemizde de önemli mesafeler aldık. Bu yapının yurt dışı ayağının tamamen tasfiye edilmesini hedefliyoruz. FETÖ, eğitim kurumu ve şirket gibi maskeler altında yurt dışında faaliyet göstermektedir. Kuzey Makedonya’da da FETÖ’nün faaliyet gösterdiğini biliyoruz ve sona erdirilmesine yönelik somut adımlar atılmasını bekliyoruz. FETÖ’nün sadece Türkiye için değil bulunduğu tüm ülkeler bakımından da tehdit ve ulusal güvenlik riski oluşturduğu gerçeğini dost Kuzey Makedonya’nın göz önünde bulundurmasını arzu ediyoruz.”
Uluslararası siyasette önemli kırılmalar yaşandığını, yeryüzünün herhangi bir noktasında yaşanan gelişmelerin bir başka yeri hiç olmadığı kadar etkilediğini belirten Şentop, şunları söyledi:
“Zor bir dönemden geçiyoruz ve maalesef bu dönemin ağır külfeti ve acı bedelleri ise bazı ülkelere yüklenmeye çalışılıyor. Uluslararası toplumda bir taraftan iş birliği ve sorunlara birlikte cevap verme çağrıları yapılırken, diğer taraftan bazı bölgelerde ve ülkelerde ihtilaflar körükleniyor ya da görmezden geliniyor. Kabul edilemez nitelikteki bu anlayışlar ile devletlerin egemenlikleri ve toprak bütünlüklerine saygı ilkesi bir kenara bırakılıyor.
Kısacası mevcut uluslararası sistemin üzerine kurulduğu paradigmalar; günümüz meselelerine, sorunlarına ve krizlerine cevap veremez, çözüm üretemez hale geldiler. Sorgulanır hale gelen bu paradigmalara karşı dünya siyasetinde yeni bir söylem geliştirilmeli, yeni bir yaklaşım hakim kılınmalı.”
Şentop, ortaya çıkan anlaşmazlıklarda, mevcut uluslararası düzenin baş aktörlerinin aldıkları aksiyonlarının ne yazık ki sorun çözmekten çok uzak bir görüntü sergilediğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
“Küresel aktörlerin başında gelen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ya karar alamamakta ya da almış olduğu kararlar, sorunların çözümüne yönelik bir katkı sağlamamaktadır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda tüm devletlerin karşısında yüksek bir sesle dile getirdiği ‘Dünya 5’ten büyüktür’ söylemi, çok büyük bir değer ve anlam taşıyor. Yeni ve daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu savunuyoruz. Ülkelerin egemenliğine ve eşitliğine saygı temelinde, barışı ve refahın dengeli dağılımını esas alan yeni ve daha adil bir dünya mutlaka kurulacaktır.”
Balkanlar’ın Türkiye’nin dış politikasında her zaman öncelikli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Şentop, Balkanlar’da barış ve istikrarın kalıcı hale getirilmesinin Türkiye’nin de arzusu olduğunu söyledi.
Şentop, Türkiye bakımından Balkanlar’ın merkezindeki Kuzey Makedonya’nın özel bir önem taşıdığını belirterek, şunları kaydetti:
“Birbirine tarihi ve kültürel bağlarla sımsıkı bağlı bu coğrafyanın devletleri ve insanları olarak bizleri bir araya getiren değerler ve hususlar; ihtilafa sebep olabilecek hususlardan kat kat fazladır. Birlik ve beraberliğimizin sebepleri karşısında ihtilaf sebeplerimiz neredeyse yok mesafesindedir. Tarihin son döneminde bu bölgede yaşanan bazı geçici sorunlara aldanmamak gerekir. Esasen bu toprakların genlerinde olan din, dil, ırk ayrımı gözetmeden birlikte barış ve huzur içerisinde yaşama kültürü dünyaya örnek olacak niteliktedir.
Kuzey Makedonya, bu güzel hasletlerin mirasçılarının en önde gelenlerindendir. Kuzey Makedonya, Balkan coğrafyasında barış içinde bir arada yaşama kültürünü başarıyla sergileyen bir ülkedir. Bu, bölgemizin sıkıntılı günler geçirdiği bu dönemde bilhassa önemlidir. Kardeş Kuzey Makedonya ile her alandaki iş birliğini geliştirmeye devam edeceğimizi ve bu güzel ülkenin daima yanında duracağımızı belirtmek isterim.”