Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının ilk açıklandığı dönemde virüs ile mücadelede başarı elde edilen Kuzey Makedonya’da son dönemde virüs siyasi ve dini çekişmelerde araç haline geldi.
Cihad ALİU
Kovid-19 henüz Balkanlara ulaşmamışken, ocak ayında eski Başbakan Zoran Zaev, 12 Nisan’da düzenlenmesi planlanan erken genel seçimin düzenlenmesi gereken geçici hükümet ön koşulu için görevinden istifa etmişti. Yerine kendisiyle aynı partiden olan Makedonya Sosyal Demokrat Birliğinde (SDSM) ve içişleri bakanlığı görevini yürüten Oliver Spasovski getirilmiş, yasalar gereği gerçekleştirilen kabine revizyonunda İçişleri Bakanlığı dahil olmak üzere bazı bakanlıklar el değiştirmişti. Bu noktada İçişleri Bakanlığına muhalefetteki İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya Ulusal Demokratik Birliğinden (VMRO-DPMNE) Nake Çulev getirilmişti.
İlk Kovid-19 vakasını 26 Şubat’ta açıklayan Batı Balkan ülkesi, mart ayı ortalarında ise 12 Nisan’da yapılması planlanan erken genel seçimin ertelenmesine karar verdi. Yine aynı ay Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Kovid-19 ile daha verimli mücadele edilmesi amacıyla ülkede 30 gün süreyle olağanüstü hal (OHAL) ilan etti. Ülke anayasasına göre OHAL’i sadece meclis uzatabilirken, daha önce erken genel seçim nedeniyle feshedilmesinden dolayı doğrudan cumhurbaşkanı tarafından süresi bittikçe yenisi ilan edildi. Böylece Pendarovski, 18 Mart’tan bu yana ikişer kez 30 gün ile iki şer kez 14 günlük OHAL ilan etti.
Yine aynı süreçte ülke genelinde farklı sürelerle yaklaşık 2 buçuk ay boyunca sokağa çıkma yasağı uygulandı. Bir ara son verilen uygulama, son zamanlarda virüsün ‘ikinci dalgasının’ ülkeyi vurmasından dolayı bugünlerde yeniden yürürlüğe sokulacağı konuşuldu.
– Ortodoks ve Müslüman bayramlarında sokağa çıkma yasağı
Kuzey Makedonya’da, Ortodoksların Paskalya Bayramının da denk geldiği 17-21 Nisan tarihlerinde Kovid-19 önlemleri kapsamında sokağa çıkma yasağı uygulanma kararı alındı. O tarihlerde Ramazan ayını yaşayan ülkedeki Müslümanlar için başta bazı medya kuruluşları olmak üzere sosyal ağlarda Ramazan Bayramı’nda da sokağa çıkma yasağı gerekliliği konuşuldu.
Ülkenin güneybatısındaki Struga şehrinde 7 Mayıs’ta OHAL ve Kovid-19’un yayılmasına karşı alınan önlemlere rağmen, yüzlerce Ortodoks’un dini bir törene katıldığı görüntülerinin sosyal medyaya yansıdı. Olaydan sorumlu tutulan ve önlem almamakla suçlanan emniyet birimleri oldu. İçişlerine bağlı olan emniyet güçlerinin suçlanmasıyla, artık Kovid-19 ortak bir mücadeleden çıkarak siyasi çekişmelere neden oldu.
Ardından, Kuzey Makedonya İslam Birliği (Diyanet İşleri) buna cevaben 12 Mayıstan itibaren “ülkedeki camilerin toplu ibadet için cemaatin hizmetine açılacağını” duyurmasının ardından siyasi boyutunun yanında Kovid-19 dini çekişmeye de alet edildi.
Ramazan Bayramı namazının kılınacağı yönündeki kararın ardından Müslümanları temsil eden kurum tarafından imamlara karşı namaz kılınmaması yönünde polisler tarafından baskı yapıldı iddiası ise olayları bir başka seviyeye taşıdı. Tüm bu gelişmeler ile ilgili Kuzey Makedonya başbakanı Oliver Spasovski, yaptığı açıklamada, “Kimse devletten daha güçlü değildir. Buna herhangi bir dini topluluk da dahil. Kararları hiç kimsenin baskısı altında kalmadan alıyoruz ve vatandaşlarımızın sağlığı için en iyi kararı alacağız” demişti.
Sonuç olarak, Ramazan Bayramı sırasınca uygulanacak sokağa çıkma yasağını bildiren yetkililer 24 Mayıs bayramın ilk günü yerel saatle 11:00’den, 26 Mayıs salı günü saat 05:00’a kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurdu. Böylece sabah namazını evde kılan Müslümanlara bayram namazını camiden kılabilme fırsatı doğdu. Bu Paskalya bayramı sırasınca evde kalan Ortodoks tarafının tepkisine neden oldu.
Bu gelişmelerin ardından, hemen bayram sonrası Kuzey Makedonya İslam Birliği Başkanı Süleyman Recepi, başkanlık üyelerinin çoğunluğunun oylarıyla görevden alındı. Recepi’nin yerine vekaleten Gostivar müftüsü Şakir Fetahu getirildi. Fetahu yeni başkanın seçimi için şartların uygun hale getirilmesine kadar, Recepi’nin yerine kendisinin vekaleten görev yapacağını bildirirken, şimdiye kadar ılımlı bir görüntü çizmeye başardı. Süleyman Recepi ise mayıs ayı sonunda ‘başarılarını’ sıralayan bir yazılı açıklamayla görevinden istifa ettiğini duyurmuştu.
– Arnavut iktidar partisinin ilk Arnavut başbakan açıklaması
Öte yandan Arnavut Demokrasi Bütünleşme Birliği (BDİ) Genel Ali Ahmeti, partisinin kuruluşunun 18. yıldönümü vesilesiyle sosyal medyada yayınladığı mesajında, önümüzdeki seçim için ülkenin ilk Arnavut başbakanını seçme hedefini koyarak dikkatleri üzerine çekmeye başardı.
Eski başbakan ve mevcut iktidar partisi Makedonya Sosyal Demokrat Birliği (SDSM) Genel Başkanı Zoran Zaev ise koalisyon ortağı Ahmeti’ye cevaben, ‘eğer koalisyon koşulu buysa BDİ’nin gelecek hükümetin bir parçası olmayacağını’ vurgulamıştı. Zaev, 61 milletvekilinin desteğini alan her vatandaşın hükümet başkanı olabileceğine işaret etmişti. “Kuzey Makedonya’nın ilk Arnavut Başbakanı” fikri Arnavut cephesini de ikiye böldü, kimi kan kaybeden BDİ’nin oy toplama peşinde popülist bir çıkış olduğunu savunurken, kimi kesim ise heyecanla karşıladı.
Ülkedeki parti liderleri ertelenen erken genel seçim için cumhurbaşkanının inisiyatifiyle görüşse de tarih ile ilgili somut bir sonuç alamadı. Mevcut iktidar 5 Temmuz’da seçim isterken, muhalefetteki İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya Ulusal Demokratik Birliği (VMRO-DPMNE) ana gündem maddesinin virüs ile mücadele dolayısıyla vatandaşların sağlığı olması gerektiğini kaydediyor.
Komşu Yunanistan ile çeyrek asırlık isim sorununu çözen, NATO’nun 30. Üyesi olmaya başaran ve AB ile müzakereleri başlatarak aslında vatandaşlarına refah tünelinin ucunu gösteren Kuzey Makedonya, son gelişmeler ile yeni bir belirsizliğe doğru mu sürüklenecek yoksa belli bir aşamadan sonra ‘treni rayına oturtabilecek mi’ merak konusu.
NOT: Anadolu Ajansı Arnavutça yayından tercüme edilmiştir.