22 yıldır Balkanlarda anadili zevkini beraber yaşatalım sloganıyla yayın hayatını sürdüren Türkçem dergisi 234. sayısıyla okura merhaba diyor.
Bir yandan bu günler yaşanan korona belası, bir yandan da peşpeşe yitirdiğimiz iki klasiğimiz acımızı katladı. Acımız sonsuz.
O Koca Yörüktü, kimilerine göre Kuzey Makedonya’da en son büyük yörük şair.
O gerçek bir aydındı, çok yönlü bir kişilik. Şairliği, yazarlığı, çevirmenliği, film eleştirmenliği, bürokratlığıyla ikinci dünya savaşı sonlarında yeniden varlığıyla bu topraklarda, Türkçenin Rumeli yakasında Türk edebiyatının oluşmasında niceleriyle birlikte çok büyük katkısı olan İlhami Emin’di.
Yazmaya adanan bir ömürdü onunki. Kendisiyle Türkçem dergisi için gerçekleştirmiş olduğumuz son röportajımızda “Daha yüz kere doğsam kitabı ve yazmayı seçerdim,” demişti.
Sağlığında sorunlar yaşadığı anların dışında yapılan hemen tüm etkinliklerde yer aldı. Genç bir şairin kitap tanıtımında, bir sözle içeriği ne olursa olsun edebiyat etkinliklerine hep koştu.
Etkinliklerde hep yeni şiirini okumayı yeğledi. Son yıllarda birlikte olduğumuz etkinliklerde iki defa aynı şiiri okuduğunu hatırlamıyorum. Tefeyyüz’de, Çifte Hamam’da, Daut Paşa’da, Yunus Emre’de ve etkinlik nerde yapılıyorsa yapılsın onun hazır bulunduğu yerde onunla birlikte şiir okumanın gururunu yaşadım.
1970’li yıllardan itibaren tanıdım. Sürekli üreten, yazan biriydi. Halkının yanındaydı. Onun kalkınması, onun sesi, onun rengini koşturdu durdu. Bu zaman dilimine çok yönlü yaklaşımıyla deyim yerindeyse damga vuranlardan oldu.
İşte bütün bu yönleriyle dostlarımız onu ele aldılar.
Dostların katkılarıyla Türkçem olarak ona özel bir sayı hazırlamaya özen gösterdik. Bir nebze olsun bu dev yazarımızın katkılarına ışık tutmaya çalıştık.
O, bu topraklarda, Türk dünyasında ve genelde edebiyat yaşadıkça adından söz ettirecek bir değerimizdir.
Klasik bir cümle olacak ama, onunla aynı zaman diliminde yaşamak ve yaratma fırsatımız olduğumuz için kendimizi şanslı hissediyoruz.
Nur içinde yat usta!
Zeynel Beksaç