Antalya Diplomasi Forumu’nda (ADF), Batı Balkan ülkelerinin güvenlik kaygıları ve Avrupa Birliğine (AB) üyelik süreçleri, güncel durum ve krizler eşliğinde ele alındı.
Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu ADF’de, Karadağ Başbakan Yardımcısı Dritan Abazoviç, Kosova Başbakan İkinci Yardımcısı ve Dışişleri ve Diaspora Bakanı Donika Gervalla-Schwarz, Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı Olta Xhaçka, Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Buyar Osmani, AB Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak ve Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi Cristian Schmidt’in katılımıyla ” Balkanlar’da Uzlaşmacı Diyalog” paneli düzenlendi.
Dışişleri Bakanı Donika Gervalla-Schwarz, Sırbistan’ın 1990’larda başlattığı savaşın, bölgenin gelişimine ve AB üyelik süreçlerine etkisi olduğunu dile getirirken Batı Balkanlar’ın, AB’den yana olduğunu gösterdiğini söyledi.
Gervalla-Schwarz, Rusya’nın Ukrayna’da yenilme olasılığını bilmedikleri için endişeli olduklarını aktararak, “Bölgemiz için çok endişeliyiz. Sadece politik irade beyanlarına ihtiyacımız yok eyleme ihtiyacımız var. Kosova’yı tanımayan 5 AB üyesi var. Bu konuda net duruş olması lazım. Balkanlar’daki sınırlar netleşmiştir. Hiç kimsenin bunu değiştirmeye imkanı olmamalı, bunu göstermek gerekiyor. Ne Putin tarafından ne de başkası tarafından böyle bir şey olmayacağının netleştirilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Karadağ Başbakan Yardımcısı Abazoviç, paneldeki konuşmasında, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla zor bir dönemden geçtiklerini ifade ederek, “Balkan ülkelerinin tecrübeleri çok önemli bu hususta, özellikle geçmişte yapılan hataları yapmamak adına. İleri gitmemiz lazım. Yeni fırsatlar içeren politikalar lazım, geçmişte yaşamamamız lazım, daha fazla dayanışma göstermemiz gerekiyor. AB Komisyonunun da bunu anlaması için en kritik an.” dedi.
Batı Balkanlar için AB projesinin önemine vurgu yapan Abazoviç, “Batı Balkan ülkelerinin geleceği AB’dedir. AB, Batı Balkan ülkeleri olmadan tamamlanamaz. Entegrasyon sürecine dahil olmak istiyoruz. Ukrayna’nın başına gelen bizim başımıza gelmesin istiyoruz. Buradaki güvenlik ve siyasi konular görülmezse büyük sorunlar çıkacaktır. AB’nin bir parçası olmamız gerekiyor. AB’nin genişleme sürecini canlandırması gereken bir anda yaşıyoruz.” diye konuştu.
“Jeopolitik alanda boşluk kalmaz”
Xhaçka, birkaç ay öncesine kadar savaşın hayal gibi göründüğünü belirterek, “Biz uzun yıllar AB ile görüşmelerimizde Batı Balkanlar’ın karşı karşıya bulunduğu tehditten ve kırılganlığından bahsettik ve onların dikkatini buraya çekmeye çalıştık. Çünkü bu tarz durumlar istikrarsızlığa neden oluyor. Özellikle Rusya, Avrupa-Atlantik perspektifini tüm bölgede sabote etmeye çalışıyor. Genellikle de geri adım atmaksızın bunu gerçekleştiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
AB’ye karşı çok fazla eleştirel bir tavır almak istemediğini vurgulayan Xhaçka, “Bölge perspektifinden bakıldığında AB çok fazla stratejik bir yaklaşım benimsemedi. Entegrasyon süreci yavaşlatıldı. Biz ödevimizi yapmış olmamıza rağmen süreç suni şekilde beklemeye alındı. Boşluk oluşturdu. Jeopolitik alanda boşluk kalmaz. Bunu biliyoruz.” yorumunu yaptı.
“AB’nin büyüme süreci çok önemli bir güvenlik politikasıdır”
Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Osmani de Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşla temel uluslararası kural bazlı düzenin değiştiğini dile getirerek, “Dünyanın bir araya gelmesi gerçekten çok kıymetli bu konuda. Kuzey Makedonya, proaktif olarak tüm kınamalara katıldı. Her anlamda Ukrayna halkıyla dayanışma içindeyiz.” dedi.
Batı Avrupa’da çok az kişinin İkinci Dünya Savaşı’nın dehşetini hatırladığını, buna karşın Balkanlar’da 1990’larda yaşadıklarını unutmayan pek çok kişi olduğunu aktaran Osmani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kreşlerde, hastanelerde bu bombalamaları hatırlayan insan sayısı çok fazla. O yüzden Avrupa’nın geri kalanı ile karşılaştırıldığında daha yüksek bir hassasiyetimiz var bu konuyla alakalı. Güvenilir bir Avrupa perspektifine ihtiyacımız var. Bunun eksikliğini yaşıyoruz. Eğer bu şekilde entegrasyon sürecini devam ettirmezse Avrupa, önemli aktör rolünü sürdüremeyebilir. AB’nin büyüme süreci çok önemli bir güvenlik politikasıdır.”
“AB’ye dahil olmak, bu bölgenin istikrarını kazanmasına yardımcı olacak”
Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi Cristian Schmidt, Üsküp ve Saraybosna’daki insanların 1990’larda yaşadıklarını hatırladığını ifade ederek, “O dönemi görenler, şu anda da bu korkuları yaşıyorlar. AB’ye dahil olmak, bu bölgenin istikrarını kazanmasına yardımcı olacaktır. AB’ye giriş süreci gerçekten karmaşık bir süreç. Ama bu süreç bu çok net mesajlarla ele alınmalı. AB’ye üyelik sürecinin hemen bir sonraki hafta sonuçlanmayacağını biliyoruz. AB’ye giriş sürecinin mümkün olduğunca hızlandırılması gerektiğini düşünüyoruz.” yorumunu yaptı.
“Buradaki her ülke AB üyesi olmak için ne yapılması gerektiğini biliyor”
AB Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak da “Batı Balkanlar’daki ortaklarımızın bizim değerlerimizi paylaştığını görmemiz çok değerli.” dedi.
AB üyelik sürecinin tek taraflı bir yol olmadığını belirten Lajcak, “Avrupa tarafında daha pozitif şekilde yanıt verme eğilimi var. Çok hızlı olup olmayacağını söylemek çok zor. Buradaki her ülke AB üyesi olmak için ne yapılması gerektiğini biliyor. Süreç olması gerektiğinden çok daha uzun oldu ama şu an kullanabileceğimiz bir ivme var diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA