Bulgaristan Parlamentosunda muhalefette olan, üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisi, başkent Sofya’da “Ana Dili Öğrenme Özgürlüğü – Hak ve Sorumluluk” konulu bir konferans düzenledi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan HÖH Genel Başkanı Mustafa Karadayı, “Ülkemizde istediğimiz düzeyde ana dili Türkçe eğitimi yapılamıyor.” dedi.
Karadayı, yaklaşık bir milyon Türk kökenli vatandaşın yaşadığı 6,52 milyonluk ülkede, HÖH’nin bu konferansın “sembolik” ev sahipliğini yaptığını, ana dilde eğitiminde yaşanılan sorunlarla yüzleşmek istediklerini belirterek şunları söyledi:
“Ana dili öğrenme özgürlüğü liberal demokrasinin temel taşlarından biridir. Diktatörlük ve savaşların olmaması için demokrasinin nöbetçisi olan vatandaşların aktif ve özgür olmaları şarttır. Ortak düşünenlerin sesi daha iyi duyulur. Bir demokrasinin gerçekliği azınlık hak ve özgürlüklerinin korunmasından belli olur.”
Devlet okullarında Türkçe’nin seçmeli ders olarak okutulmasının yetersiz olduğuna işaret eden Karadayı, eskimiş ders kitaplarının yenilenmesi için Eğitim Bakanlığından 10 yıl onay beklendiğini anımsattı.
Karadayı, “Burada, vatanımız olan Bulgaristan’daki öz kimliğimizdeki dilimizin yerini ele alıyoruz. Avrupa Parlamentosunda milletvekilleri dil çeşitliğinden yana oy kullanırken Bulgaristan’dan onları oraya yollayan partiler ise ana dilin kullanımını sınırlandırıyorlar. Demek ki ortada bir problem var ve o problem demokrasi anlayışımızda.” ifadelerini kullandı.
– “Türk demek Türkçe demektir”
Konferansın şeref konuğu olan Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök, konuşmasında, bütün Türklerin atası Atatürk’ün “Türk demek Türkçe demektir.” sözlerini anımsattı.
Büyükelçi Sekizkök, “Buradan bütün soydaşlarıma, Bulgaristan Anayasası’nın ve uluslararası hukukun verdiği haklardan faydalanmaları çağrısında bulunuyorum. Bu önemli hak, aynı zamanda geleceğe karşı bir sorumluluktur.” dedi.
Bulgaristan’da Türk ve Müslümanları asimile etmeye çalışan, 1989 yılında devrilen Komünist rejiminin yarattığı korkulara da değinen Sekizkök, şunları kaydetti:
“Demokratik ve Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin vatandaşları olarak bu korkuları artık geride bırakmak gerekiyor. Şuna yürekten inanıyorum ki ana dilini koruma iradesini göstermek ve sorunları, eksiklikleri siyasi temsilcilerimiz vasıtasıyla dile getirmek her şeyin başıdır. Bu toplantının, bu açıdan çok önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyorum.”
Konferansta, Bulgaristan’daki Türkçe öğretmenler eğitim sürecinde karşılaştıkları sorunları ve çözüm arayışlarını gündeme getirdi.
Diğer panellerde ayrıca üniversitelerin Türkçe ana dili uzmanı olarak öğretmenlerin eğitimindeki rolü ve merkez ile yerel yönetimlerin ana dili eğitiminin organizasyon ve sorumlulukları da ele alındı.
Konferansta, HÖH’den Parlamento Başkan Yardımcısı Mukaddes Nalbant, milletvekilleri, yerel yönetim temsilcileri ve Türkçe eğitimi veren öğretim görevlileri ve öğretmenler de hazır bulundu.