Rusya’nın “NATO’ya üye olmak isteyen” Ukrayna’yı işgali sonrası benzer bir durumun Bosna Hersek’te yaşanmasından endişe ediliyor.
Son olarak Rusya’nın Saraybosna Büyükelçisi İgor Kalabuhov, Ukrayna örneğini vererek Bosna Hersek’in İttifaka üye olması durumunda “Moskova’nın tepki vereceğini” dile getirdi.
Washington, bu açıklamayı “sorumsuzca ve kabul edilemez” olarak nitelendirirken; Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic, Kalabuhov’un Ukrayna örneğini vermesini, “Bosna Hersek’in toprak bütünlüğüne saldırı” olarak değerlendirdi.
Peki son dönemde “bölünme” tartışmalarının yaşandığı Bosna Hersek NATO’ya üye olabilir mi? NATO, Bosna Savaşı’nı bitiren 1995 tarihli Dayton Anlaşması sonrası bu ülke ile nasıl ilişki geliştirdi?
Bosna Hersek-NATO ilişkisi
NATO, Aralık 1995’ten Aralık 2004’e kadar dokuz yıllık boyunca barışı koruma kapsamında ülkeye birliklerini konuşlandırarak Dayton Barış Anlaşması’nın uygulanmasında “kilit bir rol” oynadı.
Aralık 2004’te, barış anlaşmasının askeri yönlerinin birincil sorumluluğu Avrupa Birliği’ne (AB) devredildi.
2006 yılında Barış için Ortaklık (BİO) programına giren Bosna-Hersek, 2010 yılında Üyelik Eylem Planına (MAP) katılmaya davet edildi.
Bu program kapsamında ülkenin NATO’ya katılması yolunda örgütten alacağı tavsiyeler ve özel ihtiyaçlar belirleniyor.
Yine bu plan kapsamında Bosna-Hersek’ten “iyi işleyen bağımsız bir devlet olmak için demokratik ve savunma reformlarını sürdürmeye devam etmesi” bekleniyor.
Saraybosna’da bir askeri karargahı bulunan NATO’nun birincil görevi Bosna Hersek makamlarına BİO programı ve NATO ile daha yakın entegrasyonla ilgili reformlar ve taahhütler konusunda yardımcı olmak. İttifak ayrıca Avrupa Birliği Barış Gücü Misyonu’na (EUFOR) lojistik destek de sağlıyor.
EUFOR’daki yaklaşık 3 bin 500 personelden 600’ü ülkede konuşlandırılmış durumda. EUFOR, son olarak yaklaşık 500 personelin Bosna Hersek’te görevlendirileceğini duyurdu.
NATO ile işbirliği, Bosna-Hersek Reform Programı aracılığıyla geliştirildi. Aralık 2019’da ilk Reform Programını sundu.
2021’in başında reform programı ve katılım yolundaki diğer konuların geliştirilmesini kolaylaştırmak için NATO ile İşbirliği Komisyonu’nu kuruldu.
Üyelik önündeki engeller
Bosna Hersek’in NATO’ya üyeliği konusunda ülkenin üç kurucu unsuru Boşnak, Sırp ve Hırvatlar arasında uzlaşı bulunmadığı biliniyor.
En büyük engel olarak da ülkedeki Sırp entitesinin bu plana net bir şekilde karşı olması gösteriliyor. Ayrıca Sırbistan ve Rusya daha önce yaptıkları açıklamalarda Saraybosna yönetiminin NATO’ya üyeliğine tepki vereceklerini dile getirdi.
Ayrıca MAP’a dahil edilen bir ülkenin NATO ile bütünleşmesinin de yıllar alabileceği ifade ediliyor.
MAP’a 2009 yılında kabul edilen Karadağ, 2017 yılında; aynı plana 1999 yılında kabul edilen Kuzey Makedonya da ‘Yunanistan ile sorunlarında anlaşmaya vardıktan sonra” 2020’de NATO’ya katılabildi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp üyesi Milorad Dodik, son Ukrayna krizinde, ülkenin tarafsız kalması gerektiğini ve Rusya’ya karşı yaptırımlara katılmasını asla kabul etmeyeceklerini ifade etti.
“Rusya’nın tepkisi olacak”
Rusya’nın Saraybosna Büyükelçisi İgor Kalabuhov, Bosna’nın NATO’ya üye olma konusunda karar verme hakkına sahip olduğunu ancak Moskova’nın da kendi çıkarlarına göre bu karara tepki gösterme hakkı olduğunu söyledi.
Kalabuhov, Federalna Televziyon kanalında bir programda yaptığı açıklamada, “Eğer Bosna Hersek herhangi bir birliğin üyesi olmaya karar verirse, bu ülkenin iç işlerine tabi bir konudur. Fakat Rusya’nın tepkisi de olacaktır.” dedi.
Bir tehdit olması durumunda, hareket edeceklerini belirten Kalabuhov, “Ukrayna örneğinde beklentilerimizin ne olduğunu gösterdik.” diye konuştu.
Büyükelçi Kalabuhov, Rusya’nın plan hazırlıkları içinde olduğunu iddia eden Avrupa’nın “en büyük tehlike” olduğunu ileri sürdü.
“Bosna Hersek’in toprak bütünlüğüne saldırı”
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic, Kalabuhov’un konuşmasında Ukrayna örneğini vermesini, “Bosna Hersek’in toprak bütünlüğüne saldırı” olarak değerlendirdi.
Dzaferovic, “Bosna Hersek, anayasa ve kanunlar çerçevesinde geleceğiyle ilgili kararları kendisinin vereceği, vatandaşlarının talep ve çıkarları hususunda hareket eden egemen bir ülkedir. Başkalarının çıkarlarına göre hakaret etmeyiz ve Rusya, Bosna’nın geleceği hakkında kendine vazife çıkarma hakkına sahip değil.” dedi.
Bosna Hersek’in bugüne kadar verdiği gerek Avrupa Atlantik yolu gerekse NATO üyeliği başvuru sürecini kendi kurumlarının kararıyla olduğunu belirten Dzaferovic, “Bunu demokratik prosedür ve temeller üzerine izlemekteyiz. Bu şekilde de kalacak. Bosna Hersek, Rusya Büyükelçiliği tarafından yöneltilmiyor.” şeklinde konuştu.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Hırvat Üyesi Zeljko Komsic, Rusya Büyükelçisi Kalabuhov’un açıklamalarını “kabul edilemez” şeklinde değerlendirdi.
Komsic, Kalabuhov’un, Rusya’nın saldırganlığını sürdürdüğü Ukrayna örneğini aktardığı mesajının tek bir anlam içerdiğini ve bunun Bosna Hersek için “kabul edilemez” olduğunu belirtti.
Washinton’dan tepki
ABD’nin Bosna Hersek Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada da “Kalabuhov’un son tehditleri, sorumsuzca ve kabul edilemez. NATO ile egemen ülkeler arasındaki düzenlemelere üçüncü taraflar karar veremez. Bosna Hersek’i Avrupa-Atlantik topluluğuna katılmak için gerekli adımları atma konusunda desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerine yer verildi.
euronews