Bosna Hersek’in Ankara Büyükelçisi Adis Alagiç, Türkiye’deki 5 senelik öğrencilik hayatında her zaman kendisini evinde gibi hissettiğini ve bir şeye ihtiyaç duyduğunda kimseden “hayır” cevabı almadığını belirtti.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu Büyükelçi Alagiç, Türkiye Bursları programı, ülkedeki tecrübeleri ile imkanlara dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Alagiç, dünyanın birçok ülkesinde geçerliliği olan Türkiye Bursları programının gerçekten büyük bir fırsat olduğunu ifade ederek, Bosna Hersek için de önemini vurguladı.
İki ülke arasındaki ilişkilerin çok sağlam olduğuna ve daha da gelişme eğilimi gösterdiğine dikkati çeken Alagiç, “Aramızdaki siyaset, ekonomi, kültür, turizm, ticaret ve sağlık alanındaki ilişkiler her geçen gün artıyor ve sağlamlaşıyor. Gelecekte bunu üstlenecek kişiler de gençler.” diye konuştu.
Alagiç, bu gençlerin öncelikle bilgili, çalışkan, iki ülkenin kültürlerini ve dillerini tanıyan insanlar olması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin çok büyük, canlı ve önemli bir ülke olduğuna dikkati çeken Alagiç, Türkiye’nin aynı zamanda dünyanın bu bölgedeki merkezi olduğunu dile getirdi.
Alagiç, Türkiye’nin diğer ülkelerle birçok konuda olumlu bir yarış içinde olmasının, İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyükşehirlerinin bulunmasının, gençlerin eğitim alması, gelişmesi, tecrübe edinmesi ve başka kültürlerle bir araya gelmesi için büyük bir fırsat olduğuna işaret etti.
Türkiye’nin teknoloji, iletişim ve uzay araştırmaları alanlarında da çok önemli atılımlar yaptığını vurgulayan Alagiç, “Hindistan’da görev yapan bir arkadaşımdan ‘Hindistan için hazırsan dünya için hazırsın’ diye duydum. Bence bu tamamen Türkiye için geçerli, benim şahsi tecrübem budur.” şeklinde konuştu.
Alagiç, Türkiye mezunu olduğunu vurgulayarak, lisans eğitimini tamamlayıp ilk iş tecrübesini burada edindikten sonra ülkesine dönerek Türkiye ile ilişkileri geliştirmeye yönelik faaliyetlerde bulunduğunu anlattı.
Türkiye ile projeler yaparak kendini şanslı hissettiğini kaydeden Alagiç, “Ekonomi, ticaret ve yatırım alanında öncü olmayı başaran bir ülke olarak Türkiye’nin bana, gelişimime çok önemli katkıları oldu. Şu an yaptığım iş için de bu geçerli.” dedi.
Alagiç, Türkiye’nin birçok farklı halkın, etnik grubun, kültürün ve medeniyetin buluştuğu yer olduğunu belirterek, jeopolitik ve jeostratejik açıdan da önemli olduğunu ve her yerde zenginliğin bulunduğunu ifade etti.
Türkçeye özel bir sevgi duyuyor
Birçok dil konuşan ancak Türkçeye özel bir sevgi ve eğilim duyan Alagiç, bu dili bilmenin yalnızca Türkiye’ye değil, çok büyük bir coğrafyaya ulaşmak anlamına geldiğine inanıyor.
Alagiç, Türkçeyi ahenkli, uyumlu, mantıklı, kurallar çerçevesinde ve algoritmik bir dil olarak görüyor ve bu sebeple kolay öğrenilebileceğini düşünüyor.
Türkiye her zaman evinde gibi hissettirdi
Türkiye’de her zaman kendisini evinde gibi hisseden Alagiç, meşhur Türk misafirperverliğini de eklediğinde, buradaki 5 senelik öğrenciliği döneminde bir ihtiyacı olduğunda kimseden “hayır” cevabı almadığını belirtti.
Alagiç, “İnsanlar kendileri yardımcı olamıyorsa bile hoca, sokaktaki insan, yurdun yanındaki bakkal fark etmeksizin hepsi bir şekilde yardım etmeye çalıştı.” ifadesini kullandı.
En güzel yıllarını İstanbul’da geçirdiğini belirten Alagiç, İstanbul’un boğaz manzarası, martıları ve bölgeden pek çok dostuyla mutlu ve rahat bir eğitim hayatı geçirdiğini söyledi.
Türkiye’deki pek çok şehri gezen ve inanılmaz bir dostluk ve sıcaklıkla karşılaşan Alagiç, en sevdiği şehirlerin Bursa, Samsun ve Konya olduğunu kaydetti.
Alagiç, Samsun’un insanlarını ve misafirperverliğini överken Bosna Hersek için Konya’nın özel bir yeri olduğunu belirtti.
“Sizin neyiniz meşhur”
Türkiye’nin diri, hareketli ve büyük şehirlerinde hayatın hiçbir zaman durmadığına değinen Alagiç, daha küçük yerlerin de kendine has güzellikler sunduğu ifade etti.
Alagiç, Türkiye’de yeni bir yere gittiğinde ve insanlarla tanıştığında herkesin “sizin neyiniz meşhur” diye sorduğunu ve bunu dünyanın başka bir yerinde görmediğini söyledi.
Her şehir ve kasabanın bir güzellik, yemek veya adet olarak meşhur bir şeyi olduğuna işaret eden Alagiç, şehirlerin ve kasabaların müspet bir yarış içinde olmasını çok olumlu buluyor.
Alagiç, Karadeniz’in hamsisinden Malatya’nın kayısısına kadar her yerin bir güzelliği olduğunu; tüm şehirlerde modern, kaliteli ve güzel üniversiteler bulunduğunu anlattı.
Gönül coğrafya
Türkiye’nin Bosna Hersek’e önem verdiğine değinen Alagiç, “Herkes bu tabiri anlamaz ama biz anlarız, Türkiye bu ‘gönül coğrafyaya’ önem verdiği için öğrenciler burada gayet rahat ve güzel öğrenip gelişebiliyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Alagiç, öğrencilere Türkiye’de boş durmamaları ve görecek, öğrenecek, karşılaşılacak, karşılaştırılacak, hissedilecek, tadına bakılacak ve tecrübe edilecek çok şey olduğu tavsiyesinde bulundu.
Türkiye’deki girişimcilik, dernekçilik ve sivil toplum örgütü yapılarına dikkat edilmesini öneren Alagiç, eğitimin yanı sıra hem öğrenci kuruluşları, dernekler ve vakıflar hem de yasalar ve okul izin verdiği müddetçe yarı zamanlı işler bağlamında mutlaka daha fazla irtibat kurulması gerektiğini söyledi.
Üniversitelerde güzel bir çevre edinmek mümkün
Alagiç, Batı’daki “ne kadar çevren varsa o kadar değerin var” sözünü anımsatarak İstanbul gibi bir şehirde okumanın ona çok farklı ülkelerden dostluklar kazandırdığını belirtti.
Üniversitelerde dünyanın her yerinden insanlar olduğunu aktaran Alagiç, güzel bir çevre edinmenin de mümkün olduğuna dikkati çekti.
Alagiç, İstanbul Üniversitesi mezunu olmaktan gurur duyduğunu dile getirerek, Bosna Hersek hakkında öğrenciler için her sene etkinlikler düzenlendiğini ve bunun başka üniversiteler tarafından da yapıldığını ifade etti. Alagiç, “Bosna Hersek ve Türkiye, kültür ve tarih alanında benzerliklere ve ortak noktalara sahip.” dedi.
YTB’ye teşekkür
İstanbul’da 19-20 Ocak’ta düzenlenen, 60 ülkeden 200 önde gelen mezunun bir araya geldiği Türkiye Mezunları Forumu’na katılan Alagiç, Türkiye’deki en önde gelen isimlerle görüştüklerini belirtti.
Alagiç, orada çok büyük bir güç hissettiğini aktararak, “Çünkü Moğolistanlı çok başarılı bir iş insanı, Karadağlı çok başarılı bir siyasetçi, Bosna Hersekli bir büyükelçi ve Güney Koreli çok başarılı bir doktor hanımefendi bir araya geldi. Hayatımız boyunca tanışıyormuşuz gibi dertleştik ve güldük. Bu çok büyük bir güç ve dostluk. Aramızda çok önemli bir anlaşma var ve bunu sağlayan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB).” diye konuştu.
Özellikle YTB Başkanı Abdullah Eren ve ekibine mezunların bir araya gelmesine fırsat verdikleri için teşekkürlerini ileten Alagiç, pek çok proje de hazırladıklarını anlattı.
Alagiç, iki farklı projeden bahsederek, “İlki Saraybosna’daki Türkiye Mezunları Derneği. Çok güzel işler yapıyorlar ve Bosna Hersek’teki Türkiye mezunlarını bir araya topluyorlar. Ülkelerimiz açısından çok önemli işler yapıyorlar. İkincisi ise Türkiye’de kurulan Balkan ülkelerinin Boşnak kadınlar derneği Zambak. Çok hızlı ilerliyorlar ve bizden destek alıyorlar. Eğitim, Boşnakça ve Türkçe kurslar, edebiyat ve kültür alanında faaliyetler yaptılar.” dedi.
Alagiç, tüm bunların Türkiye’de okumanın ve buradan mezun olmanın neticeleri olduğunu vurguladı.
AA