BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi Cenevre Temsilcisi ve Koordinasyon Birimi Direktörü Ramesh Rajasingham, “Bu (Türkiye’deki arama kurtarma çalışmaları), BM’nin koordine ettiği açık ara en büyük uluslararası arama kurtarma operasyonuydu.” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) Cenevre Temsilcisi ve Koordinasyon Birimi Direktörü Ramesh Rajasingham, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaptıkları çalışmaların, kuruluşun koordine ettiği en büyük uluslararası arama kurtarma operasyonu olduğunu belirterek, “Sadece BM Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu (INSARAG) ve BM Afet Değerlendirme ve Koordinasyon (UNDAC) mekanizması çatısı altında onlarca üye ülkeden 49 ekip görevlendirildi.” dedi.
Rajasingham, Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra BM koordinesinde gerçekleşen arama kurtarma operasyonlarıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’deki arama kurtarma çalışmalarına ilişkin, “Bu, BM’nin koordine ettiği açık ara en büyük uluslararası arama kurtarma operasyonuydu. Sadece BM Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu ve BM Afet Değerlendirme ve Koordinasyon mekanizması çatısı altında onlarca üye ülkeden 49 ekip görevlendirildi.” ifadelerini kullanan Rajasingham, ekiplerin, ekipman, köpek ve kurtarma eğitimi almış profesyonelleriyle deprem bölgelerine gittiklerini söyledi.
Rajasingham, Türkiye’ye 38 farklı ülkeden gelen arama kurtarma ekiplerinin BM tarafından koordine edildiğini ve bu ekiplerin gönüllü olarak deprem sonrası çalışmalara katıldığını belirtti.
BM koordinesindeki ekiplerin, Türklerin arama kurtarma çalışmalarına dahil olduğunu dile getiren Rajasingham, “Toplamda INSARAG ekipleri 300 civarında hayat kurtardı. Bu, uluslararası arama ve kurtarma operasyonlarında kurtardığımız en yüksek kişi sayısı.” ifadesini kullandı.
Rajasingham, depremin çok geniş bir alanda meydana geldiğine ve bu yüzden çalışmalar sırasında birçok zorlukla karşılaştıklarına dikkati çekti.
Şiddetli deprem nedeniyle yolların ve güzergahların zarar gördüğüne işaret eden Rajasingham, depremin kışın ortasında ve soğuk havaların yaşandığı bir dönemde gerçekleştiğini ve bunun operasyonları zorlaştırdığını vurguladı.
Rajasingham, Türk ve yabancı, BM personelleri de dahil, acil duruma müdahale eden çok sayıda kişinin depremlerden doğrudan etkilendiğini ve bazılarının yaşamını yitirdiğini kaydetti.
Deprem bölgesinde çok sayıda binanın zarar gördüğünü veya yıkıldığını belirten Rajasingham, BM ofisinin de depremden etkilendiğini dile getirdi.
Yaşanan artçı depremlerin de bölgede yaşayan insanların travma geçirmesine neden olduğuna dikkati çeken Rajasingham, böyle bir ortamda çalışma yapmanın zorlukları olduğunu söyledi.
“AFAD’ın arama kurtarma konusunda lider olduğunu söylemeliyim”
Rajasingham, BM’nin yönettiği arama kurtarma ekiplerinin Türk makamlarıyla çok uyumlu çalıştığına işaret ederek, “Türk yetkililerin, AFAD’ın arama kurtarma konusunda lider olduğunu söylemeliyim. Onlar (AFAD) da INSARAG grubunun bir parçası. Onlarla uzun yıllar işbirliği yaptık. Ben, sınır ötesi operasyonlar için 2 yıl Gaziantep’te kaldığımda AFAD ile çok yakın çalıştım. Bu nedenle (çalışmalar sırasında) işbirliği gerçekten olağanüstüydü ve AFAD ilk müdahalesinde harika bir iş çıkardı. Türk yetkililer, liderlik konusunda ve diğer ekiplerin etkili şekilde çalışmaları için alan açma konusunda harika bir iş çıkarıyor.” ifadelerini kullandı.
Çok sayıda acil durum sağlık ekibinin de deprem bölgelerine geldiğini anımsatan Rajasingham, bu ekiplerin, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) koordinesinde yaralanan insanlara yardım ettiğine ve hayat kurtarmak için iyi çalıştıklarına değindi.
Rajasingham, Türk makamlarının açıklamalarını referans göstererek, depremlerde farklı şehirlerde 200 binden fazla binanın yıkıldığına ya da hasar gördüğüne, yüz binlerce ailenin evsiz kaldığına işaret ederken başta barınak olmak üzere, bu insanların ihtiyaçlarını karşılamanın önemine dikkati çekti.
Farklı ülkelerden 49 arama ve kurtarma ekibini, UNDAC mekanizmasının eş güdümünde yönettiklerini belirten Rajasingham, bu kapsamda 50 kişiyi deprem bölgesinde görevlendirdiklerini ifade etti.
Rajasingham, dünya genelinde yaşanan afet durumlarında UNDAC’ı kullandıklarını ve bu ekibin üyelerinin BM’ye bağlı olarak çeşitli ülkelerden geldiğini anlattı.
“Bence artık Türkiye’ye karşı cömert davranmanın zamanı geldi”
Rajasingham, “BM, depremlerin ardından Türkiye için 1 milyar dolar tutarında bir acil yardım çağrısı başlattı. Bu konuda son durum nedir?” sorusu üzerine Türkiye’nin insani konularda öne çıkan ve zorda kalanlara destek olan rolünü hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Bence artık Türkiye’ye karşı cömert davranmanın zamanı geldi. Türkiye halkı bir felaketle karşı karşıya, bu çok trajik bir durum. Bu nedenle dünyanın her yerinden bağışçıları, Türkiye’ye yönelik yardım çağrısına olabildiğince cömertçe katkı sağlamaya davet ediyoruz.”
Bu ay Brüksel’de deprem nedeniyle yayımlanan BM yardım çağrıları için bağışçıları bir araya getirecek büyük bir etkinlik düzenleneceğini kaydeden Rajasingham, bu etkinlikte üye devletlerden çok cömert taahhütler almayı umduklarını belirtti.
AA