Allah Sevgisi

“İkra –  Oku” ilâhî emri beşere emanet edilen bir vazifedir. Yüce Yaratıcı insanlara hitapta “Gör, müşâhede eyle!” diye değil de “Oku! Seni Yaratan Rabbinin Adıyla Oku ” emriyle okumayı emrediyor.  Bir araya gelmenin, bütünleşmenin, müşahede etmenin ifadesi olan okumanın ilk emir olarak emredilmesi hikmetlidir. Peki  neyi ve nasıl okuyacağız ? Okuyarak nereye varacağız ? Allahı sevmek Allahı tanımaktan geçer,  bu nedenle yazımızın başında Allah sevgisine ulaşmak için önce neyi okumamız gerektiğini anlamaya kavrayalım. Her varlık bir kitaptır.  Bizler, pırıl pırıl her biri birer kitap olan varlıklar ile dolu olan bu  kâinatı bir ilâhî  kütüphâne olarak görmeli ve bunları Yaratan, yoktan var eden Yaratıcımızı sevmeliyiz. Okumak, hele de kainat kitabını okumak bir şereftir.

Nizamlar ortaya konmadan önce tasavvur edilir. Bir öğretmen dersine girmeden önce kafasında konuşacaklarını tasarlar, bir mimar planını çizmeden önce düşünür. Yeryüzünün halifesi olan bizlerde  Kuran ayetleriyle, Peygamberimizin hadisleriyle Rabbi tanımaya ve tanıyarak Allah sevgisine ulaşmaya çalışacağız. Çünkü bilindiği üzere Rabbimiz birçok ayeti kerimede “Düşünmez misiniz, tefekkür etmez misiniz,, diye buyurarak bizleri düşünmeye teşvik ediyor.  Bilinçli ve imanlı kişi olmanın yolu külfetli bir yol olarak görülse de, bu yol mesuliyetli ve latif bir yoldur.

Rabimiz Bakara Suresi’nin 165. ayetinde  “İman edenlerin Allah sevgisi çok sağlamdır,, diye buyurarak kamil müminin Allah sevgisine  işaret etmiştir. Allahu Teâlâ’ya tam ve kusursuz tâbi olabilmek için, O’nu kusursuz sevmek gerekir.
Hazreti Sehle’ye Allah’ı sevmenin alameti nedir diye sorduklarında buyuruyor ki:
Allahu Teâlâ’yı sevmenin alameti, Kur’an-ı Kerimi sevmektir. Kur’an-ı Kerim’i sevmenin alameti Peygamberi sevmektir. Peygamberi sevmenin alameti, sünnete uymaktır. Sünnete uymanın alameti, ahireti sevmektir. Ahireti sevmenin alameti, dünyaya buğzetmektir. Dünyaya buğzetmenin alameti de, kendisini ahirete götürecek kadar mal ile yetinmek ve ahirete hazırlanmaktır.

Biz mü’minler her an Allah’ı sevdiğimizi iddia ederiz. Sözle ifade edilen bu sevgi güzel bir haldir, fakat yeterli değildir. Seven sevdiğinin emrine hiçbir zaman muhalefet etmemelidir. Seven ancak sevdiği ile itminana ulaşır. Allahu Teâlâ’nın “Onların, o inanmışların kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşmuştur. Dikkat edin, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşmuştur.” (Rad, 28) buyurarak Allah sevgisine Allah’ı anmakla ulaşılabileceğine de vurgu yapmaktadır.

Cüneyd-i Bağdadî şöyle demiştir: “İnsanlar Allah muhabbeti hakkında genel ve özel olarak ikiye ayrılırlar. Genel olanlar o muhabbeti, Allah’ın ihsanının devamlılığında ve nimetlerinin çokluğunda temin ettikleri marifetle elde etmişlerdir. Onlar O’nu râzı etmekten kendilerini tutamamışlardır. Ancak şu kadar vardır ki onların muhabbeti nimet ve ihsanın nisbetinde azalır ve çoğalır. Havassa gelince onlar muhabbeti kudret, ilim, hikmet ve mutlak saltanatın büyüklüğünden ötürü elde etmişlerdir.

Onlar Allahu Teâlâ’nın kâmil sıfatlarını, en güzel isimlerini tanıdıklarında O’nu sevmemek artık onların elinden gelmez; zira Allah bu kâmil sıfatlardan dolayı onların katında muhabbete müstehak olur. Çünkü onlar muhabbetin ehlidir. Eğer Allahu Teâlâ onlardan bütün nimetlerini alsa bile yine de O’nu severler.”

Allah’ı aşkla sevmek, Allah sevgisinin dünyadaki diğer tüm sevgilerin üstünde en şiddetli, en yoğun ve sürekli artan bir biçimde yaşanması, kalplerde hissedilmesidir. Allah’a kavuşmak için özlem duymak, en çok O’na güvenmek, sadece O’nu yüceltmek, sadece O’nu hoşnut kılmaya çalışmak ve yalnız O’nu dost edinmektir.

Yunus Emre’nin dediği gibi :

Bilmeyenler bilsin ki aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül misâl-i taşa benzer.

Taş gönülden ne biter dilinde ağı tüter
Çok yumuşak söylese sözü savaşa benzer.

Aşk dolu gönül yanar yumuşar muma döner
Kararır taş gönüller sarp katı kışa benzer.

Peygamber Efendimiz’in (sav), “Ya Rabbi, kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini, sevgine kavuşturacak işlerin sevgisini nasip et ve sevgini susuzluktan yanan kimsenin arzuladığı soğuk sudan benim için daha kıymetli kıl” duası,  Allah sevgisinin önemini en bariz şekilde bildirmektedir.

Read Previous

Ali Ahmeti: Seçim Tarihi Oybirliği İle Belirlenmeli

Read Next

Seçim Koşulları Değerlendirmesi Hala Belirsiz, Orav Brüksel’de

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *