15 Ekim 2017 tarihinde Makedonya 6. kez yerel seçimlere gidecek. Yerel seçimler için son haftaya girilirken siyasi partiler seçim kampanyası çalışmalarına hız verdi. Üsküp Şehir Belediyesi dahil olmak üzere 81 belediyede 3 bin 480 oy kullanma yerinde gerçekleşecek yerel seçimler için Türk Demokraik Partisi, VMRO DPMNE öncülüğündeki “Daha İyi Makedonya İçin” koalisyonuyla anlaşma imzaladı. Merkez Jupa ve Vrapçişte’de belediye başkan adayı bulunan TDP, meclis üyeliği için 13 belediyede tek başına, 12 belediyede ise VMRO DPMNE listeleriyle girecek ve toplamda 25 belediyede yarışacak. Yerel seçimlerle ilgili TİMEBALKAN’a özel açıklamalarda bulunan Türk Demokratik Partisi Genel Başkanı Beycan İlyas, adaylarının tek ortak noktasının, halktan insanlar olmaları, çok fazla siyasi çalkantılara bulaşmamış, özellikle kültürümüze ve dinimize yakışan davranış ve yaşam biçimleri olan insanlar olduğunu belirtti. Diğer Türk siyasi partileriyle görüşme için ön şartların hazırlanması gerektiğini söyleyen İlyas, “Benim başında bulunduğum parti bu konuyu iyi niyetli karşılıyor. Açık ve net olarak söyleyebilirim ki önceliklerimizden biri Makedonya’daki Türklerin birlik ve beraberliğidir” dedi. Yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına söyleşiyi soru – cevap şeklinde ilgilerinize sunuyoruz.
Seyyid EMİN, Hakan ALİ / TİMEBALKAN SEÇİM ÖZEL
Makedonya yerel seçimler arefesinde. Düzenlediğiniz basın toplantısında 15 Ekim yerel seçimleri için “çok çetin geçecek” dediniz. Türk Demokratik Partisi’nin 15 Ekim yerel seçim programı, çalışmaları ve seçim kampanyası hakkında bilgi verir misiniz?
2 buçuk 3 yıllık bir siyasi krizin sonunda Makedonya’da siyasi sinir dejarjları oldu ve Makedonya çok farklı dönemlerden geçti. Dönem dönem, bütün halkımızı yani Makedonya’da yaşayan bütün halkları büyük sıkıntılara soktu. Hem milletlerarası ilişkilerde zedelenmelere hem ekonomide sıkıntılara, sosyal yaşamda büyük çalkantılara yol açtı. Parlamento seçimlerinin gerçekleştirilmesinden sonra, süregelen o krizin yeniden devamı ve yeni hükümetin kurulmasına kadar olan kısımda, Makedonya Türk Demokratik Partisi temsiliyetini sağladığı Makedonya Türklerinin, soydaşının haklarını rencide edecek, onların durumunu sıkıntıya sokacak ve siyaset dışı olan, sırf günlük politika aracı veya konusu olacak şeylerden sakındı. Verdiğimiz kararlarda çok düşünerek hareket ettik, hem üyelerimizle hem de bu konularda daha kıdemli, bilgili olan kişilerle bol bol istişare ettik ve partimizin bütün organlarından o kararları geçirerek belirli bir tutum ve duruş sergilemeye çalıştık.
Yerel seçimler apayrı bir konu, yerel halkın daha iyi hizmet alabilmek için, daha iyi şartlarda yaşayabilmesi için hizmetlerin götürüldüğü, yerel yönetimlerin seçildiği bir alan. Bu genel konjonktüre de yansıyacağı için, bu işi çok fazla büyütmeden sadece bir nevi organizasyonun oluşması için gereken bir seçimdir, yerel yönetimlerin seçimi. Bu şekilde yaklaşmak, bu şekilde bakmak gerekiyor. Makedonya Türk Demokratik Partisi gereken çalışmaları yaptı. Gereken kararları bütün merceklerden çıkarttı, bütün yasal çerçeveler kullanılarak gereken zamanlarda çalışmalarını yapıp seçimlere geçti. Şu anda seçim öncesi dönemindeyiz. Özellikle halkla buluşmalar konusunda, halkımızla olan program ve düşüncelerimizi, yani yapmak istediklerimizi aktarmak için Makedonya’nın dört bir tarafını geziyoruz.
15 Ekim yerel seçimlerinde Merkez Jupa ve Vrapçişte belediyelerinde başkanlık için, meclis üyeliği için ise tek başınıza 13, VMRO DPMNE koalisyonu ile 12 belediyede yarışacaksınız. TDP’nin adaylarını öne çıkaran, diğer adaylardan farklılaştıran özellikler nelerdir, adaylarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Hem adaylar konusunda hem de listeler konusunda biz seçimlere girmeden önce gereken partilerle görüşmeleri yaptık. Alabildiğimiz en iyi teklifi değerlendirdik ve sonuç itibariyle her özellikle yerel seçimlerde öncesinde olduğu gibi bazı yerlerde ortak listelerle, ama çoğu yerde tek başımıza listelerle katılıyoruz. Bu konuyu biraz açalım. Makedonya’daki seçim yasası, özellikle parlamento seçimlerinde Türkler için elverişli değil. Bunu ifade etmek lazım. Türkler Makedonya’nın her yerinde yaşadığı için ve Makedonya’da 6 seçim bölgesi olduğu için bu bizi, Makedonya Türklerini, özellikle meclisteki temsiliyet açısından çok zor duruma sokmaktadır. Normalde eğer tek seçim birimi olursa Makedonya’daki Türklerin oy sayısıyla orantılı olarak 3 veya 4 milletvekili ile temsiliyet hakkımız olabilir. Biz bütün partilerle görüşmelerimizi yaptık. Şu anda hükümette olan partilerle görüşmelerimiz oldu. Onlardan bu konuda acaba birlikte hareket edebilir miyiz düşüncesi vardı. Bunu herkes biliyor. Bunlar zaten ön görüşmelerdi. Ben genel başkan olarak Arnavut parti temsilcileriyle de görüştüm. BDİ Başkanı Ali Ahmeti Beyefendi ile bir görüşmem oldu, fikir alışverişinde bulunduk. Seçimlerden önce genellikle iyi niyet görüşmeleri oldu. Onların çağrısı üzerine görüştük. Yine seçimlerde acaba neler yapabiliriz diye Bilal Kasami Beyefendi ile de görüşmem oldu. Dolayısıyla seçimlerde bize gelen teklifleri geri çevirmiyoruz. O aralarda diğer Arnavut partilerinin en üst temsilcileriyle de görüşmelerimiz oldu. Bu Makedonya siyasi sahnesinde, Türk Demokratik Partisi’nin saygınlığını ve gücünün, bütün partiler tarafından bilinmekte olduğunu gösteriyor. Son yapılan birkaç tane bağımsız anketlerde partimizin, birinde 0.5, diğerinde %1 oy alması bunun bir göstergesidir. Bu doğrultuda büyük ihtimalle dediğim gibi çetin geçecek olan yerel seçimlerde herkesin dikkatini çekmiş durumdayız. Bize işbirliği veya ittifak teklifinde bulunan partilerle görüşmelerimizi yaptık ve hem parti merkez yönetimi hem de parti genel meclisinde bu konular tartışıldı, görüşüldü ve sonunda VMRO DPMNE önderliğindeki “Daha iyi Makedonya” koalisyonuyla 12 belediyede ortak listelerle, ki bizim pozisyonlarımız tamamına yakını kazanan pozisyonlar. Bu da bizim kendi söylediğimiz bir şey değil, yaptığımız araştırmalara göre yerel halk ve yerel temsilcilerimizden aldığımız bilgilere göre bu pozisyonların kazanan pozisyonlar olduğunu görüyoruz. Gücününün farkında olan Makedonya Türk Demokratik Partisi daha önce de yaptığı gibi Makedonya’nın 13 belediyesinde tek başına yerel seçimlere katılmakta. Dolayısıyla 2 belediyede başkan adayımız var, o konuda çok iddialıyız. Bizleri ileriki dönemde yerel yönetimlerde temsil edecek olan arkadaşlarımızın seçimlerinde belirli kriterler vardı. Bunlar, halk tarafından benimsenen, sevilen, sayılan, halkı için çalışan, belirli bir özverisi olan kişilerin olması önemliydi. Biz bu şekilde bir bildirge yayınladık, şubelerimizden adaylar istedik. Temsiliyet açısından şube meclisleri de en büyük organlardan biridir. Onların kararlarıyla bize listeler geldi. Listeler, burda gözden geçirilerek onaylanıp sonuca bağlandı. Bizim adaylarımızın tek ortak noktası, halktan insanların olması, çok fazla siyasi çalkantılara bulaşmamış olmaları, özellikle kültürümüze ve dinimize yakışan davranış ve yaşam biçimleri olan insanlardır. Bizim için önemli olan budur. Efendim, yüksek tahsilli, her zaman bu şart değildir, özellikle yerel seçimlerde. Tabi ki dilleri bilmesi, belli bir eğitimi olması, bir hazırlığı olması bizim için önemlidir. Sonuç itibariyle belediye meclisi de olsa, bir mecliste bütün yasalara, verilen kararlara bire bir katılması lazım, çok üretken olması lazım. Bütün bu şartları göz önünde bulundurarak, tüm adaylarımızdaki tek ortak nokta halkımıza hizmet için çalışmış veya çalışacak adayların belirlenmiş olmasıdır.
2017 Yerel seçimler için diğer Türk siyasi partileriyle görüşmeleriniz oldu mu? Özellikle Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde ortak listelerle çıkmayı düşündünüz mü?
Bu konuda evet, Türk Milli Birlik Hareket (TMBH) lideri, bizim eski genel başkanımız Erdoğan Saraç Beyefendi ile bu konuda birkaç görüşmemiz oldu. Birlikte hareket etme konusunda görüşmelerimiz oldu. Bizim ortak hareket etmeden ziyade acaba ileride birlikye oturabilme şartlarını oluşturmamız lazım. Beraber ve birlik olma konusunda birliktelik konusu üzerinde durduk. Yerel seçim özelinde, özellikle zamanın kısa ve dar olmasından dolayı, bu görüşmeleri biz pozitiv olarak değerlendirdik. Bu görüşmelerden herhangi bir beraber hareket etme sonucu çıkmadı ama ilerisi için çok olumlu görüşmelerdi. En azından karşılıklı iyi niyeti gösterdik, birbirimize karşı olan saygımızı tazeledik. Önümüzdeki dönemde benim ve arkadaşlarımın dediği, Makedonya Türklerinin şahlanışı olması adına bu görüşmelerin yapılması gerekiyordu ve yapıldı. Önümüzdeki dönemde bu büyük ihtimalle devam edecek.
Türk Hareket Partisi ile herhangi bir irtibatımız yok. Biz iktidarda iken özellikle kardeşlerimize, bütün milletlere kültürümüze yakışır şekilde davranmaya çalıştık. Bu dönemde haksız, rencide edici bazı ithamların olması, özellikle siyasi sahnede bu işi ciddiyetle yapabilecek bir potansiyeli görmediğimiz için şu ana kadar herhangi bir irtibat kurmadık. Büyük ihtimalle önümüzdeki dönemde bu biraz sıkıntılı. Ama yarın ne olacağı belli olmaz. Eğer ki herkesin amacı aynı ise, yani biz kendi amacımızdan eminiz. Herkes o düşüncede, o niyette ise önümüzdeki dönemde görüşmemek için de bir sebep yok. Siyasette, küçük parti büyük parti meselesi oylarla ölçülmekte. Biz şu an muhallefetteyiz ve muhalefette olduğumuzun farkındayız. Siyasi partilerin Makedonya Türklerinin çıkarları için neden bir araya gelmediğini önce kendimize soracağız, sonra diğerlerine soracağız. Olmaması için bir sebep var mı? bunları sorgulamamız lazım. Biz bu konuda iyi niyetimizi, çalışmalarımızı yapıyoruz. Biz kimseye kapıları kapatmadık. Önümüzdeki dönemde ilk adım bizden olmasa bile dışarıdan birileri bunu yapabilir ama bunu yapmak için ön şartların da hazırlanması lazım. Ön şartlar nedir, bir defa karşılıklı saygı olması lazım. Sevmek zorunda değiliz ama saymak zorundayız. Bütün bu, kültürümüzün bizi donattığı o özellikleri öne çıkardıktan sonra ve bunları yaşadıktan sonra pek ala bunlara geçebiliriz. Benim başında bulunduğum parti bu konuda iyi niyetli karşılıyor. Önceliklerimizden biri Makedonya’daki Türklerin birlik ve beraberliğidir, bunu açık ve net olarak söyleyebilirim. Bu konu için ne yapılması gerekirse yapılacak ama yapılması için belirli şartların oluşması lazım. Bu konuda herkesin kendini sorgulaması lazım.
2013 yerel seçimlerinde 25 bin oy ile tek başınıza 22, VMRO DPMNE koalisyonu ile 12 toplamda 34 meclis üyesi çıkardınız. Bu seçimlerdeki hedefleriniz nelerdir?
Şüphesiz ki her zaman bir hedef olması lazım. Bizim hedefimiz sayıdan ziyade bizim adaylarımızın olduğu bütün belediyelerde yapabileceğimiz en iyi temsiliyeti sağlamak. Hem sesimizi duyurmak hem de belediye meclis ve belediye başkanları aracalığıyla halkımıza bir nevi hizmet götürmek. Esas amaç budur. Yani ben şu kadar oy aldım, bu kadar meclis üyesi çıkardım, diyebilirim fakat bunlar eğer ki, hizmet götürme çabasında, çalışmalarında başarısız olursa, ben sadece sayıda kalmış olurum. Hedef yapabileceğimiz en iyi başarıyı elde etmek. Mevcut olan oyları toplamak veya en azından bütün bu sıkıntılı dönem içerisinde en az zararla çıkmak. Bakın yapılan bütün anketlerde göreceksiniz halkımızın %40’ı hala hangi partiye oy vereceğini belirlememiş. Bu büyük bir oran. Küsler, kırgınlar, kafası karışık olanlar, kendince bazı sebepleri olan bir halk var. Dolayısıyla biz geçen seçimlerde elde ettiğimiz başarıyı tekrarlamak istiyoruz. En iyi temsiliyeti sağlamak istiyoruz. Bunu bazen daha az oyla, bazen çok fazla oy alabilirsin ama bu temsiliyet sağlamayabilir. Sonuç itibariyle halkımıza yapılacak hizmet çok önemlidir. Esas gayemiz odur. Şüphesiz ki bunu koruyabilirsek, her seçimin kendine göre bir doğası var. Bakın yalan söylemek veya boş vaatler konusunda biz çok eksiğiz. Böyle bir deformasyonumuz var. Dolayısıyla yapamayacağımız hiçbir şeyi vaat etmediğimize göre bu konuda dürüst, samimi ve şeffaf olmaya çalışıyoruz. Yapabileceğimiz en iyi çalışmayı yapacağız.
Kamuoyunun ve Makedonya Türklerinin merak ettiği konuların başında koalisyon ortaklığı geliyor. Makedonya’daki seçim sistemi ve konjonktür gereği koalisyonlar kaçınılmaz ama bu koalisyonlar toplumun çıkarları gereğince değişiklik de gösterebilir. Özellikle ülkenin batısında, çıkarlar doğrultusunda Arnavut partileri ile de koalisyonlar kurulamaz mı, TDP neden sürekli VMRO DPMNE’yi tercih ediyor. Önümüzdeki süreçte Maskedonya Türklerininin ve azınlıkların lehine seçim sistemi değişikliği konusunda çalışmalarınız olacak mı?
Malesef biz bunu her yerde tekrarlıyoruz. Bir defa seçim yasası bize uygun değil. Bunu getirenlerin getirme sebeplerinden birisi, özellikle Makedonya’nın her tarafında yaşayan Türkler bir şekilde bölmek. Halkın özgür iradesinin kutuya yansımasını bir şekilde engellemek. Biz daha önceleri 2008 yılından önce Sosyal Demokratlarla ittifaktaydık, hükümetteydik. 2008 yılından sonra verilen teklif ve alınan doğrultusunda VMRO DPMNE partisiyle, onun oluşturduğu ve 20’ye yakın partinin bulunduğu “Daha iyi Makedonya” koalisyonu içerisinde hareket etmekteyiz. Yaptığımız anlaşmalar seçim anlaşmalarıdır. Hareket noktasında her konuda birlikte hareket etme zorunluluğumuz yoktur. Mecliste bulunan milletvekilimiz, Türk Demokratik Partisi milletvekilidir. Koalisyondan seçilmiş ama bizimi milletvekilimiz. Arnavut partilerle olan görüşmelerimiz her dönem olmuştur. Biz biliyorsunuz, geçen seçimlerde Rufi Osmani önderliğindeki RDK partisiyle Gostivar – Vrapçişte konusunda bir anlaşmamız vardı. Biz kendilerini belediye başkanı konusunda Gostivar’da destekledik, onlar da bizi şu an milletvekilimiz o zaman Vrapçişte Belediyesi başkan adayı Dr. Yusuf Hasani’yi destekleme konusunda anlaşmıştık. Bir nevi koalisyon yapmıştık. Daha önceleri sayın Ali Ahmeti ile görüşmelerimiz olmuştur hatta kendisi bizim mekanımıza teşrif etmiştir. Diğer partilerle dönem dönem yerel çapta bazı anlaşmalarımız olmuştur. Özellikle mesela geçen yerel seçimlerden sonra Çayır, Tearce, Kalkandelen, Vrapçişte ve Gostivar’da BDİ ile seçim sonrası bir anlaşma yaptık. Bizim meclis üyelerimiz onlarla birlikte hareket etti. Bundan ne kadar verim aldık o ayrı bir tartışma konusu. Ama özellikle Türkçe’nin resmileşmesi konusunda büyük başarılara imza attık. Onları da yeri gelmişken söyleyeyim. Önümüzdeki dönemde de buna devam edeceğiz. Örneğin, 2011 yılında Gostivar Belediyesi’nde, 2013’te Vrapçişte, Çayır, Studeniçan belediyelerinde ve 2016 yılında Kırçova Belediyesi’nde Türkçe’yi resmileştirdik. Bu da yaptığımız anlaşmalar sonucunda elde ettiğimiz başarılardır. Biz daha küçük partiyiz. Genelde Türk – İslam kültüründe şöyle bir kaide vardır: küçük kardeşi evin büyük ağabeyinden bir şey istemez, büyük abi ne verirse küçük kardeş onu kabul etmek zorundadır. Büyüklerle karşılıklı bir saygı olur. Dolayısıyla bu partilerden şu ana kadar bu konuda ciddi yaklaşım olmadı. Nedense sadece seçimler öncesinde böyle birlikte hareket edelim teziyle ortaya çıktılar. Uzun vadede böyle bir teklif gelmedi. Niye Makedon partileriyle ittifaklar yapıldı, çünkü Türkler Makedonya’nın dört bir tarafında. Makedonya’nın birçok gerçeği var. Doğu’daki Türk kardeşlerimiz genellikle Makedon ahaliyle birlikte yaşıyor, Batı’da ise Arnavutlarla birlikte yaşıyoruz. Karar verirken sadece doğuyu ya da sadece batıyı ya da orta Makedonya’yı düşünme diye bir lüksümüz yok. Bunu anlatmakta zorluk çekiyoruz. Herkes bunu sorarken bu şekilde düşünmesi lazım. Ortayı bulmak lazım.
Bizim iki teklifmiz vardı. Eski genel başkanımız ve milletvekilimiz çok kez bu yasa önerisinde bulundu. Ya seçim kanununun değiştirilmesi ya da garantili milletvekillerinin olması. Çünkü her iki durumda bizim temsiliyetimiz artacaktı. Eğer ki Makedonya tek seçim bölgesi olursa bizim meclisteki temsiliyetimiz, milletvekili sayımız 3 – 4 belki de fazla olabilir. Bu hepsi TDP milletvekili değil diğer Türk partilerinden de olacak ama sonuça Türklerin çıkarları için çalışacak milletvekili olacak. İkinci teklifimiz azınlıklar garantili milletvekili sisteminin getirilmesi. Kosova örneği gibi ya da Makedoya’ya has bir örnek de olabilir. Bu şekilde biz seçim öncesi ittifaklarda değil, seçim sonrası ittifaklara geçebilirdik. İşte bizi zorlayan, bizi bu durumlara getiren dönem dönem anlaşmazlıklara getiren esas neden seçim modelinin bize uygun olmamasıdır.
Bizim uzun süre VMRO DPMNE koalisyonuyla devam etmemizin sebeplerini söyleyeyim. 2008’den önce Sosyal Demokratlarla ittifaktaydık, istihdam ve hükümette temsiliyet konusunda büyük sıkıntılarımız vardı. İstihdam konusunda 50’ye yakın bir istihdam sağlayabildik. Ondan sonra hükümette bizi temsil edecek, halkımıza daha iyi hizmet verecek müdür, müdür vekilleri, müsteşar konularında onlarla sıkıntılar yaşadık. O zaman bu anlamda bir verimlilik yaşayamadık. Fakat 2008 yılından sonra VMRO DPMNE koalisyonu ile iktidar iken, istihdam konusunda 2007’de Makedonya devlet kurumlarında çalışan Türk sayısı 649 iken, 2014 yılında (2014 – 2016 yılları arasında 2 yılsiyasi krizden dolayı sayılar çok fazla artmadı) 2 bin 45’e yükseldi. Muhaleffette iken bile biz kimlik ve pasaportlarda Türkçe alfabenin kullanılmasını çıkarttık. 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı yasasını çıkardık. Garantili milletvekili kanun taslağı verildi, o zaman binlerce karşı önergeler verilince bu yasa düştü. Azınlık hakları kanunu uyarınca, azınlık haklarını kalkındırma ajansı kuruldu. Bizim iktidarımız döneminde ittifak yaptığımız partiyle anlaşma sonucunda neler elde ettik: Makedonya Cumhuriyeti Meclisi’nde 1 milletvekiliyle her zaman temsil edildik, M.C. hükümetine bir Türk bakan geleneğini biz başlattık, bakanlıklardan birisinde bir müsteşarımız vardı, Devlet Su İşleri müdürü, Gıda ve Veterinerlik Ajansı müdür vekili, Azınlık Hakları Ajansı müdür vekili, Emeklilik Fonları ya da MAPAS müdürü, Eğitim Bakanlığı Pedagoji kurumu müdürü, Kültür Bakanlığı Azınlık Kültürünü İlerletme kurumu müdürü, Kriz İdare Merkezi müdür vekili, Radyasyon Önleme Ajansı müdürü, Türk Tiyatrosu müdürü, Makedonya Radyo ve Televizyon müdürleri, Kişisel Bilgileri Koruma müdürü, Cumhurbaşkanlığı’nda danışman, Milli Güvenlik Konseyine üye, Anayasa Mahkemesine üye, Temyiz Mahkemesinde ve İdari mahkemelerinde hakimler. Bunlar iktidarımız döneminde pazarlıklar sonucunda halkımıza daha iyi hizmet verebilmek için elde ettiğimiz pozisyonlardır. Dolayısıyla bize bunları sunan bir siyasi parti varken, bize daha az olanaklar sunan bir partiye gitmek, siyasi olarak düşündüğünüzde mantıklı değil. Şüphesiz ki daha iyi şartları veren tarafı seçmek lazım. Siyasette duygusallığa çok fazla yer yok. Belki yeni dönemde yeni bir şeyler sunulur. Biz onun için varız. İleriki dönemde tekrar görüşeceğiz. Eğer ki bize çok iyi bir siyasi teklifle karşı çıkarsa sonuçta siyaset karşılıkı çıkar meselesidir. Bizlere çok iyi bir teklif verilirse hay hay biz kullanırız. Öyle illa da bizim ilkemiz doğrultusunda biz şunlara gitmek zorundayız diye bir kaide yok. Bu siyasi pazarlık konusudur. Arnavut partileri şu anda tam anlamıyla ciddi yaklaşmadılar. Çünkü sizde farkındasınız bir bakın onların konjonktüründe onlar genellikle yine bizim gibi milliyetçi partiler genellikle kendi halkına hitaben kurulan partilerdir. Ha ileride dönem değişir de azınlıklar bir yere toplanırsa farklı bir olgu ortaya çıkarsa yine bakılır. Zaten Makedonya o yöne gitmek zorundadır. Yoksa biz bu kabuğumuzdan çıkamazsak eğer sürekli bir istikrar sıkıntısı yaşayacağız.
15 Ekim yerel seçimlerine 1 hafta kaldı. TİMEBALKAN aracılığıyla seçmenlere ne söylemek istersiniz?
Bakın esas bütün konuştuklarımızın en değerlisi bu. Genelde diğer söylenenler bilinen şeyler. Barışçıl, birbirimize saygılı, huzurlu bir seçim diliyoruz. Mesele bir seçimdir. Mesele bir yönetim biriminin, yani yönetimin seçimidir. Bu ölüm – kalım haline getirilmesin. Birbirimizi kırmadan, demokrasinin tüm haklarını kullanarak ve özellikle halkımızın kendi iradesi olan ve hür olan oy kullanma hakkını tam anlamıyla saygılanması konusunda bir dileğim var. Bizler kendimizi anlatabildiğimiz kadar anlattık. Geçmişimiz belli. Geleceğimiz konusunda biraz bilgi verdik. Yani şeffaflık, dürüstlük konusundan ödün vermeyeceğiz. Bizim özellikle kırmızı çizgilerimiz var. Kültürümüz, dinimizden vazgeçmeyeceğimiz önemli iki nokta. Bu çizgiler içerisinde en iyi hizmeti yapabilmek adına biz varız bu yarışta. Birlikte olduğumuz listelerde 13 numara, tek başımıza olduğumuz listelerde 11 numara. İki tane pırıl pırıl, çalışkan belediye başkan adayımız var. Halkımızdan bu konuda destek istiyorum. Sizlerde özellikle ilgi gösterdiğiniz için, genel merkezimize geldiğiniz için teşekkür ederim.