Avrupa Birliği (AB) içindeki azınlıkların dil ve kültürlerinin korunması için başlatılan sivil toplum girişimi, yıllardır yürütülen çalışmalar sonucunda AB içinde yasal düzenleme yapılması yolunda önemli yol katetti. Avrupa Parlamentosunda kabul edilen karar tasarısıyla AB Komisyonundan yasa teklifi hazırlaması istendi.
AB içinde 50 milyon kişinin geleneksel azınlık ve dil gruplarına dahil olduğu tahmin ediliyor. Azınlıkların kültürlerinin ve dillerinin korunması ve desteklenmesi amacıyla Avrupa çapında çalışmalar yapılıyor.
Bu çalışmalar kapsamında 2013’te başlatılan “Azınlıkların Korunması Avrupa Yurttaş Girişimi” önemli ilerleme sağlayarak, çalışmalarını Avrupa Parlamentosunun gündemine getirmeyi başardı. Avrupa Parlamentosunun oylayarak kabul ettiği bir karar tasarısıyla da AB Komisyonundan yasal düzenleme teklifi hazırlaması talep edildi.
AB Komisyonunun şimdi bir ay içinde “Azınlıkların Korunması Avrupa Yurttaş Girişimi” hakkındaki pozisyonunu bildirmesi gerekiyor.
AB Komisyonu tarafından da tanınan sivil toplum girişimi, azınlıkların eşitliği, azınlık topluluklarının desteklenmesi, dil, eğitim, kültür ve görsel işitsel imkanlarının desteklenmesi ve korunması gibi talepleri içeriyordu.
Girişim, 2017’de “Avrupa yurttaş girişimi” olarak tanınmak için gerekli 1 milyon imzayı toplamaya başladı. Avrupa çapında kısa sürede 1,1 milyon imzaya ulaşıldı.
Parlamentodan geçen tasarıda, “Azınlıkların Korunması Avrupa Yurttaş Girişimi” tarafından AB Komisyonunun azınlık haklarıyla ilgili yasal düzenlemeler konusunda harekete geçmesi talebi destekleniyor. Parlamentoda karar tasarısı hakkında yapılan konuşmalarda da birçok milletvekili girişimin taleplerine destek verdi.
– Küçük: “Mevzuata dönüşme zamanı geldi”
Bu kişiler arasında yer alan Bulgaristan Milletvekili İlhan Küçük, bir toplumun ne kadar demokratik olduğunun azınlıklara gösterdiği ilgiden anlaşıldığını belirterek, girişimin desteklenmesini istedi.
Küçük, “Ben de Bulgaristan vatandaşlarına ait 36 bin 263 imzanın Avrupalı vatandaşlara ait 1 milyondan fazla imzanın yanında bulunduğundan dolayı gururluyum. Dil ve etnik kültür haklarının korunmasına ilişkin sivil toplum girişiminin topluluk mevzuatına dönüşmesinin zamanı geldi.” dedi.
AB Komisyonunun Avrupa çeşitliliğini garanti edecek ve geliştirecek modern bir mevzuat oluşturmasını isteyen Küçük, “Bu konu Avrupa değeri olduğundan ve bundan önce genel insani değer olduğundan dolayı bizim için çok önemlidir.” diye konuştu.
– Bulgaristan’daki Türkçe kampanya yasağı
Bulgaristan’daki “başka dilde siyasi propaganda yasağını” örnek gösteren Küçük, seçim yasasına göre AB ülkelerinin vatandaşlarının AP seçimlerinde aday olabildiğini ancak seçim kampanyasını sadece Bulgarca yapabildiğini söyledi.
Küçük, “Örneğin bir Alman vatandaşı gelip Bulgaristan’da aday olursa kampanyasını hangi dilde yapacak? Bulgaristan’da üyelerinin çoğu Türk olan Hak ve Özgürlükler Hareketi, gerektiği yerde ve tercümeli olarak Türkçe seçim kampanyası yapılabilmek için teklif verdi ama kabul edilmedi.” dedi.
Bulgaristan’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde Türkçe seçim kampanyasına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Küçük, “Biz de Bulgaristan’da haklarımızı arıyoruz ama bulamayınca Avrupa kurumlarına başvuruyoruz.” diye konuştu.
Küçük, Azınlıkların Korunması Girişimini bu bakımdan iyi bir fırsat olarak gördüklerini kaydetti.
Romanya’da Macar azınlık, Baltık ülkeleri ve Polonya’da Rus azınlık, Avusturya’da Sloven azınlık gibi Avrupa’nın birçok ülkesinde azınlıkların dil ve kültürlerinin korunması için çalışmalar bulunuyor.
AA