Seyyid Emin / TimeBalkan
Yeryüzü Doktorları Kurucuları’ndan ve Ak Parti Bursa Milletvekili olan Dr. Cemalettin Kani Torun ile Makedonya ve Balkanlar’ı konuştuk.
Yeryüzü Doktorlarının kurucu üyelerinden birisiniz ve 10 yıl İngiltere ofisinde bulundunuz. Bu bağlamda yardımlaşma ile ilgili birçok faaliyette bulundunuz. Bu çalışmaların Balkanlar kısmını anlatır mısınız?
Yeryüzü doktorlarının kuruluşu aslında Kosova savaşına dayanıyor. Kosova savaşı sırasında 1999 senesinde orada bulunan Amerika’dan, İngiltere’den gelen değişik kökenli Müslüman doktor arkadaşlar daha sistemli ve uzun vadeli çalışacak bir tıbbi yardım kuruluşu kurma konusunda birbirlerine görüş aktardılar. Bunun sonucu olarak 2000 yılında benim de aralarında olduğum yine o dönemde İngiltere’de ve Amerika’da bulunan bir takım müslüman doktorlar “doctors worldwide” adlı kuruluşu kurdular. Ben de 2001 – 2011 yılları arasında bu kuruluşun İngiltere ofisinin başında bulundum. Bilahare Türkiye’de de şube açtık. Bu kuruluşun çalışmalarını Türkiye şubesi üzerinden de devam ettirdik. Biz o dönemde Kosova savaşı sırasında başlamıştık. Akabinde Kosova’daki mültecilerle ve onlara yönelik bir sağlık hizmeti verme konusunda çalışmalarda bulunduk. Ben hatta 2001 yılında Kosova’da değişik kuruluşlarla görüşmelerde bulundum. Priştine’de bir poliklinik kurup ordaki fakir ve yardımca muhtaç insanlara yardım eden bir faaliyet başlatmıştık. Buna benzer bir faaliyeti Bosna’da yaptık, bilahare özellikle Makedonya olaylarının başlamasından dolayı Makedonya’dan Ohriye giden mültecilerle ilgili bir çalışma yaptık. Peşinden de Makedonya’da kısa süreli de olsa Üsküp’te bir poliklinik işlettik. O dönemde genel olarak Balkanlardaki bütün bu faaliyetlerin organizesinde ve yürütülmesinde bizzat başında bulundum. Bu anlamda Balkanlarla ilişkilerimiz Yeryüzü Doktorları bağlamında bu şekilde başlamış oldu.
100 küsur yıl önce Osmanlı’dan koparılan Balkan toprakları özellikle son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından rağbet görmeye başladı. Siz gönlünüzdeki Balkanlar’ı anlatır mısınız?
Osmanlı’nın esas olarak yerleştiği topraklar Balkanlar. Osmanlı’nın kültürünü, medeniyetini ve aynı zamanda hoşgörüsünü gösterdiği esas alan Balkanlar. Bu anlamda Balkanlar’ın bizim açımızdan ciddi bir tarihsel önemi var. Balkan halklarıyla Anadolu’daki insanlar arasında akrabalık bağları var. Özellikle Balkan Savaşları sonrası yapılan göçlerle Anadolu’da bir hayli Balkan kökenli insan yaşıyor. Bu anlamda ciddi bir bağ var. Balkanlar bizim gönlümüzde nostalji olarak bulunmuştur. Soğuk savaş döneminde özellikle bu bölgelerdeki rejimlerden dolayı, yani Bulgaristan, Romanya ve eski Yugoslavya’daki rejimlerden dolayı Türkiye’deki insanlarla bu bölge insanının ciddi bir bağlantı kopukluğu vardı. Soğuk savaş sonrasında bu bağlar tekrar canlandırılınca tabi ki bu bölgelereTürkiye’den ciddi bir talep geldi. Biz de bu dönemlerde gelmeye başladık. Bizim gönlümüzde Balkanlar Evlad-I Fatihan, Osmanlı bakiyesi topraklar. Buradaki kardeşlerimizle her zaman yakın ilişkide bulunmak ve zaten coğrafi yakınlık var bunu aynı zamanda kültürel ve diğer konularda da bu yakınlığı artırmak bizim hedefimizdir.
7 Haziran Genel Seçimlerinde Ak Parti Bursa Milletvekili seçildiniz. Bilindiği üzere Bursa’da hatrı sayılır sayıda Balkan kökenli vatandaşlar yaşamakta bu bağlamda Balkan insanı hakkında görüşleriniz nelerdir?
Ben Bursa’da uzun süredir yaşadığim için Balkan kökenli arkadaşlarla beraber lisede beraber okudum sonrasında komşularımız olsun, meslektaşlarımız olsun hep iç içe olduğumuz için birbirimizi yakından tanıyoruz. Balkan kökenli insanların Bursa’ya çok pozitiv katkıları var. Özellikle 1950 sonrasındaki göçlerle gelen Balkan kökenli özellikle Bulgaristan ve eski Yugoslavya topraklarından gelenler, Yunanistan’dan gelenler Bursa’ya bir anlamda Avrupa’dan yeni bir nefes getirmişler. Bu insanlar aynı zamanda çok da çalışkan oldukları için Bursa’nın ticaretine, sanayisine ve kültürel yapısına ciddi katkılarda bulunmuşlardır. Hâlâ da Bursa da etkinlikleri devam etmektedir. Bu anlamda şu an da zaten bildiğiniz gibi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe eski Üsküplü bir arkadaşımız. Onun haricinde yine milletvekili ve diğer ilçe belediye başkanları arasında Balkan kökenliler var. bu insanlar Bursa’ya ve Türkiye’ye ciddi katkılarda bulunmuşlardır. Aynı zamanda Balkanlarla Anadolu toprakları arasında da köprü görevi görmüşlerdir.
Milletvekili seçilmeden önce İnsani yardımlar ve yurtdışına yönelik kalkınma yardımları konularından sorumlu Başbakan Başdanışmanlığı görevine atandınız. Bu çerçevede Türkiye’nin Balkan politikalarını nasıl değerlendirirsiniz?
Öncelikle şunu ifade edeyim, bizim dış politikada belli önceliklerimiz var. bunlardan bir tanesi de tarih, kültür ve din birliği içinde bulunduğumuz toplumlarla yakın ilişkide bulunmaktır. Bu sadece bizimle aynı etnisiteyi paylaşanlarla değil ama aynı zamanda aynı kültür havzasında bulunan tarihte beraber yaşadığımız toplumlarla yakın ilişkide bulunmak. Bu toplumlarla kültürel ve ekonomik ilişkileri artırmak dış politikanın zaten temel hedeflerinden birisi. Ben de bu görevli olduğum dönem içerisinde bu anlamda ilgili kuruluşlarla özellikle TİKA ve Yurtdışı Türkler Başkanlığı gibi bu alanda çalışan kuruluşlarla yakın irtibat halinde bu çalışmaları kordine ettik. Bu çalışmaların daha da ileri götürülmesi konusunda elimizden geleni yapmaya çalıştık.
Yine son yıllarda Türk dizi sektörü ve Türk şirketlerinin yatırımlarıyla Türkiye – Makedonya ilişkileri yeni bir evreye girdi. Bu gelişmeleri nasıl yorumlarsınız?
Bunlar olumlu şeyler. Hiçbir zorlama olmadan tabi seyrinde devam eden bir kültürel ve ekonomil etkileşimdir. Bu etkileşimler elbette ki aynı kültür havzasında olmamızdan dolayı film sektörünün cazip gelmesi normal karşılanmalıdır. Eskiden Brezilya filmlerini, Amerikan filmlerini seyreden toplumlar kendi kültürel kodlarıyla aynı kodlara sahip olan Türkiye’den gelen dizileri kendilerine daha yakın buldular ve bunları seyretmeye başladılar. Aynı şekilde ekonomik olarak da Türkiye bu topraklarda özellikle dediğim gibi tarihsel ve kültürel beraberliğimiz olan toplumlarla ekonomik ilişkileri ilerletme gibi bir hedef gütmektedir. Bu konuda da iş adamlarını teşvik etmekteyiz. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız gezilerine iş adamlarını da götürerek bu bölgelerde daha çok yatırım yapılmasını teşvik etmektedir. Bu yatırımların daha da artması temennimizdir.
Son olarak TimeBalkan aracılığıyla Balkanlarda yaşayan vatandaşlara ne söylemek istersiniz?
Balkanlarda yaşayan bütün unsurlara şunu söylebilirim Türkiye Balkanlarda barış istemektedir, Balkanların iç problemlerinin bir ân önce hallolup Balkanlardaki toplumların barış içinde yaşamasını arzu etmektedir. Türkiye’nin aynı zamanda Balkanlardaki bütün halklarla yakın ilişki içinde bulunmak gibi bir hedefi vardır. Çünkü Balkanlardaki bütün halklarla bizim tarihsel bir beraberliğimiz olmuştur. Bunun içine Müslüman olmayanlar da dahildir. Etnik ya da dini değil ama tarihsel olarak Balkan halklarının hemen hepsiyle bir beraberlik olmuştur. Bu beraberliğin şimdi de bu tür ekonomik ve kültürel bağlarla daha da güçlenmesini arzu etmekteyiz. Bizim en büyük amacımız Balkan halklarının aralarındaki sorunları barışçıl bir çekilde halledip Balkanların bir barış havzası haline gelmesi ve Balkan halklarının hem kendi aralarındaki ilişkilerinin daha iyi olması hem de Türkiye’yle ilişkilerin artması en büyük temennimizdir.
Dr. Cemalettin Kani Torun kimdir?
1959 yılında Artvin’de dünyaya gelen Dr. Cemalettin Kani Torun, 1976 yılında Bursa Erkek Lisesi’nden mezun oldu.
1984 yılında, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Bursa Alacahırka Sağlık Ocağı’nda doktor olarak göreve başladı. 1984 – 1988 yılları arasında Bursa’da çalışan Dr. Torun daha sonra Mardin, İstanbul ve Trabzon’da hekimlik yaptı. Bu dönemde Marmara Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde akademisyen olarak çalıştı.
1996 yılında araştırma çalışmaları için İngiltere’ye gitti. Orada yaşadığı sırada Yeryüzü Doktorları isimli gönüllü yardım kuruluşunun kurucuları arasında yer aldı. 2001 – 2011 yılları arasında Yeryüzü Doktorları’nın CEO’luğunu yürüten Dr. Cemalettin Kani Torun, 2011 yılında Somali’ye Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak atandı. 2014 yılına kadar bu görevi sürdürdükten sonra, aynı yıl, “İnsani yardımlar ve yurtdışına yönelik kalkınma yardımları konularından sorumlu Başbakan Başdanışmanlığı” görevine atandı.
Dr. Torun, 2015 Genel Seçimleri için Başbakanlık Başdanışmanlığı görevinden ayrılarak AK PARTİ Bursa Milletvekili Adayı, daha sonra da Ak Parti Bursa Milletvekili olmuştur.