Yunanistan’da Ekonomik Kriz

Geçen yazımızda Yunanistan’ın ekonomik olarak çöküşe geçmesinin birinci ayağına, mali krizin oluşma aşamasına değinmiştik. Bu buluşmamızda da finansal krizin Yunanistan ekonomisine etkilerine şöyle bir değinelim.

Geçen yazımızda da bahsettiğimiz gibi, Yunanistan’da en başta yaşanan bir finansal krizdi. 2008 Küresel Ekonomik Krizin devamında Yunan maliyesinin iyice kötüleştiğini anlayan kaptanımız Sayın Kostas Karamanlis gemiyi ilk terkeden olmuştu. Bir yıl önce seçimleri kazanmış olmasına rağmen beklenmedik bir kararla istifa eden hükümet gerçekleşen erken seçimlerde iktidarı anamuhalefet partisi PASOK’a kaptırdı. Seçim sürecinde “Lefta İparhoun!” (para var!) söylemiyle ün salmış, dededen başbakan, sayın Yorgo Papandreu iktidara geçti.

2009 yılında  Yunanistan’ın bütçe açığının GSYİH’ya oranının %8 olacağı bekleniyordu. Ancak Papandreou’nun makroekonomik verilerle alakalı beklentilerin yeniden hesaplatması üzerine bir önceki Nea Dimokratia iktidarının kalem oyunları yaparak gerçek olmayan rakamları kamoyuna duyurdukları anlaşıldı. Sonuç olarak bütçe açığının beklenilenden daha fazla olacağı anlaşıldı. Nitekim Yunanistan yakın tarihinin en büyük bütçe açığını verdi, %15,7…

2010 yılında Yunanistan resmen AB’den yardım talebinde bulundu. Ardından Troyka gelip gitti… Yunanistan AB tarafından kurtarma paketleriyle desteklenmeye çalışıldı vs. Netice itibariyle ülkede gelişen ileriye dönük beklentiler olumsuzlaştı. Yatırımlar azalırken bir yandan da ağır kemer sıkma politikaları Yunanistan ekonomisini tüketmeye başladı. Vergilerin sistemsiz bir şekilde ve adaletsizce arttırılması ekonominin daralmasında önemli rol oynadı. 2008 yılında Yunanistan’ın GSYİH’sı 340 milyar dolar iken bugün 196 milyar dolara (Trading Economics verileri) kadar geriledi. Yaşanan süreçte belli bir oranda devletin sübvansiyonlarıyla ayakta kalan sektörler bu süreçte ciddi sıkıntılar yaşamaya başladı. Siyasi istikrarsızlığın da oluşmasıyla ekonomik kriz daha da derinleşti.

Siyaset demişken… Yunanistan’ın bu duruma gelmesine sebep olan ve ülkeyi 1974’ten beri yöneten PASOK ve ND partilerinden PASOK partisi ciddi bir oranda oy kaybetmişti. 2009 yılında tekbaşına iktidara gelmişken son yapılan seçimlerde oyu %5’in altındaydı. Az önce sözünü ettiğimiz Kostas Karamanlis’in 2008 yılında istifa etmesi belki de partisinin bugün bulunduğu konumda olmasının en büyük sebebidir. Bugün hala anamuhalefet partisi olarak siyasi hayatında devam eden Nea Dimokratia Enkaz haline gelmiş ülke ekonomisi ve bu sürecin ihalesi bir yönüyle PASOK partisinin üzerine kaldı.

Read Previous

Şener Bilal: “Üniversitemiz artık bu bölgede bir marka olmuş durumda”

Read Next

Maaş yoksa, trenler de yok!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *