Türk Milli Birlik Hareketi (TMBH) Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü ziyaret etti.
Türk Milli Birlik Hareketi (TMBH) Genel Başkanı Erdoğan Saraç ve TMBH Genel Sekreteri Cüneyt Ruşid, Üsküp “Aziz Kiril ve Metodi Üniversitesi, Blaje Koneski Filoloji Fakültesi dahilinde çalışan Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü ziyaret ederek bölüm başkanı Oktay Ahmed ve diğer hocalarla bir araya geldi.
Görüşmeyle ilgili TMBH’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Makedonya Türklerinin milli refleksi ve vicdanı olan Türk Milli Birlik Hareketinin Genel Başkanı Sayın Erdoğan Saraç ve Genel Sekreteri Sayın Cüneyt Ruşid, yukarıda zikrettiğimiz konuyla ilgili kaynaktan bilgi almak ve dayanışmamızı alenen ortaya koymak maksadıyla, bugün Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Sayın Prof. Dr. Oktay Ahmed ve beraberindeki mesai arkadaşlarıyla bir görüşme gerçekleştirmiştir.
Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne akademik 2022/23 yılında öğrenci kabul edememe sebeplerini izah eden Bölüm Başkanımız ve mesai arkadaşları, ayrıca Türk toplumunun önemli bir mihenk taşı olan bu bölüme karşı ilgisizlik ve unutulmaya yüz tutmuş bir durumdan söz ettiler. 45 yıldan fazla Makedonya Türklüğüne ve Türk Dünyasına hizmet eden bu kurumumuzun kapatılması tehlikesi olduğunu dile getirdiler. Ayrıca lisansüstü ve doktora programlarının olmaması, istihdam konusunda ciddi sıkıntılar yarattığının altını çizdiler. Türk gibi geçinen kurumların ilgisizliği ve art niyetlerine suskun kalmamayı tercih ettiklerinden dolayı konuyla ilgili endişelerini bir yazılı açıklamayla kamuoyuna sergilediklerini belirttiler. Bütün çalışanları dinledikten sonra söz alan Genel Başkanımız konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Makedonya Türklerinin güzide ve gurur verici bir kurumudur. Bu duruma düşmesi bizleri son derece üzmüştür ve yanınızda ve her türlü dayanışmaya açık olduğumuzu ifade etmek için sizleri ziyaret etmekteyiz. Basına yapılan açıklamanızda örtü kapalı olsa da bizi de TMBH olarak işaret etmekte haklı olmadığınızın altını çizmek isterim. Biz kuruluşumuzdan bu yana bu bölümün bütün bölümlerden en iyi olması için elimizden gelen gayreti göstermiş ve bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Belli ki bu duruma düşmenizin sebepleri, andığınız hususlar dışında, hepimizin ortaklaşa bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz.
İştip Goce Delçev Üniversitesinde aynı Bölümün akredite edilmesi, Kalkandelen Devlet Üniversitesinde Şarkiyat Bölümünün açılması ve bardağı taşıracak bir hamle de Türkiye menşeli ‘’Uluslarası Balkan Üniversitesinde Türkçe Öğretmenliği Bölümünün açılması olmuştur. Bu kürsülerde çalışan bütün hocalar (kadro) Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı mezunlarıdır ve hatta öğrendiğime göre Balkan Üniversitesi rektörü de bu bölümden profesör unvanını kazanmıştır. Bunların hepsinin vicdanları bu durum karşısında hiç titremez mi? soruyorum. Bunların hiç vicdan azabı denen duyguya dayanan muhasebeleri yok mu? Bu gereksiz rekabeti, diyelim ki: hükümetler kendi marifetleriyle bilinçli olarak bizleri, sizleri bölmek için, birbirimize düşürmek için gerçekleştirmiştir. 20 yıldan fazla Hükümet ortağı olan partimiz ve yine son iki dönem (2017-2022) hükümet olan partiler nasıl böyle bir politikayı görmüyorlar veya görüyorlar fakat dut yemiş bülbüller gibi susuyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
Mesela İştip, Kalkandelen, Balkan –Üsküp Üniversitelerinde bu bölümler açılırken nasıl olur da Akreditasyon komisyonlarında Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden bir Türk üye olmaz. Bu ihtiyaçları mutlaka sizler en iyi bilirsiniz. İşte hükümetlerin ve bu dut yemiş bülbüllerin bu kadrolarımızı kale almadıklarını ve istedikleri politikaları nasıl gerçekleştirdiklerini bu örnekten görmek, mümkündür. Elbette büyük tabloya baktığımızda taassubu ne olursa olsun bu durum bütün Türklerin bir ayıbıdır. Zamanında müdahalelerin yapılmaması hiç şüphesiz bizi bu duruma düşürmüştür. Diğer yandan bütün gayretlerimizle her yerde Türkçe lise sınıflarımızın açılması için verdiğimiz gayretler, maalesef yeni nesil öğretmenlerimizin isteksiz ve bilinçsiz davranışları yüzünden talebe temin edilemiyor.
Var olan bu kadar lise sınıflarımızdan Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne bir sınıf temin edememe sorumluluğunu onlara havale ediyorum. Türkçeyi sevdirememişler. Diğer yandan Bölüm Hocalarının da bu liseleri ziyaret etmek gereği aşikardır, mutlaka son sınıflar ziyaret edilmeli ve gereken bilgilenme yapılmalıdır. Elbette bu hususta söylenecek daha çok şey var. Devletin kurumları olan radyo ve televizyonumuz mesela, siyasette birilerinin arka bahçeleri oldukları için Bölüme kamera götüremiyorlar, mikrofon uzatamıyorlar.
Sayın Başkan, bugün bizim burada olmamız sizin yalnız olmadığınızı ve her şartlarda dayanışma içerisinde olacağımızı bilmenizi ve bundan emin olmanızı isterim.
Anavatanla olan ilişkilere gelince, yapılan yanlışların anavatana mal edilmesi mümkün değil. TİKA gördüğüm kadarıyla kürsümüze gerçekten önemli yatırım yapmış, kaliteli bir eğitim için katkılar sunmuş. Burada bir yanlış varsa, mutlaka gözümüzün nuru olan anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti bu kurumumuzla ilgili ilgisini artırmalı ve ayakta kalabilmesi için var gücüyle bu kurumumuzun yanında olduğunu herkesin anlayacağı bir dille, dile getirmelidir diye düşünüyorum. Bu tutum Türkçenin Balkanlarda perçinlenmesine güçlendirecektir. Özel ve vakıf üniversiteleri bile bu konuda hassas davranmalı ve yardımcı olmalıdır. Gereksiz, kör dövüşü şeklinde ki rekabetten kaçınılmalıdır. Birilerine istihdam oluşturalım diye kaş yerine göz oymayalım. Bu yüzden politikalarımızı suya göre değil, kuma göre yapmalıyız, gerçekleştirmeliyiz.
Muhterem Hocalar, rahat olun, kimse amma hiç kimse bu güzide kurumumuza kilit koyamaz. Devlet böyle bir yanlışa rıza gösteremez, çünkü toptan hepimizi karşısında bulur. Bu yüzden yeni eğitim yılı için bugünden itibaren kollarımızı sıvamamız lazım. Türk Milli Birlik Hareketi olarak gelecek yıl bu kürsüye kayıt olacak iki öğrenciye burs vermeyi taahhüt ediyoruz ve diğer dost ve akraba kuruluşlarımızdan da bu sayının artması için gayretlerimizi sunacağız.
Bu görüşmenin son derece samimi, verimli ve kardeş havası içinde geçmesi sebebiyle ve ortak noktalarda buluşmamızdan dolayı memnuniyetimizi dile getiren Genel Başkanımız bu durumu değerlendirmek üzere diğer yetkili kurumlarla da görüşmelerde bulunacağını belirtti.”