Kuzey Makedonya’nın en köklü vakıflarından Üsküp merkezli “Merhamet” Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Kudüs’ta yaşanan son olaylarla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı.
Merhamet Derneği’nden yapılan açıklamada, “Kutsal Müslüman topraklarında yaşanan İsrail terörüne son verilsin.” denildi.
Mübarek Ramazan ayının son günlerini idrak edildiği şu dönemde, Kudüs’ün kalbi mukaddes Mescidi Aksa’dan gelen kan ve şiddet görüntülerin derin bir teessür ve acıyla takip edildiği kaydedilen açıklamada, “Diğerinin dinî geleneğine en ufak bir hassasiyet göstermeyen ve bir asırdan kısa bir süre önce kendilerinin yaşadıkları acıları unuttuğu aşikar olan İsrail devleti, bu mübarek günlerde Kudüs’ün savunmasız Filistin halkına ateş etmek ve ölümlere sebep olmak suretiyle gücünü göstermeye çalışmaktadır. Dahası, İsrail devletinin, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa’yı ateşe verecek kadar gözünün döndüğü müşâhede edilmektedir.
– “İsrail’in şiddet eylemlerini terör saldırıları olarak nitelendirmekte ve aynılarının tüm dünya tarafından kınanmasını beklemekteyiz“
İşbu eylemleri terör saldırısı olarak nitelendiren “Merhamet” Kültür ve Yardımlaşma Derneği, “Mescidi Aksa’yı gönüllerinin müstesna bir yerinde tutan tüm dünya Müslümanlarıyla aynı derin üzüntüyü paylaşıyoruz. Kutsal topraklardaki kan ve şiddet görüntüleri, bu mezalimi işleyenlerin dinî özgürlüklere ilişkin hiçbir uluslararası antlaşmayı tanımadığını, diğerinin kutsalına en ufak bir saygı duymadığını ve tek anladığı dilin şiddet olduğunu apaçık göstermektedir.Her daim kutsal değerlere saygı duyan ve adaletten yana olup mazlumlara yardım elini uzatmış bir sivil toplum kuruluşu olarak, İsrail’in kutsal topraklara yönelik şiddet eylemlerini terör saldırıları olarak nitelendirmekte ve aynılarının tüm dünya tarafından kınanmasını beklemekteyiz.” ifadelerine yer verildi.
Yirmi yıl önce benzer bir saldırganlığa maruz kalmış ve her yıl o mezalimin kurbanlarını anan bir halk olarak, mevcut durumda mazlumların yanında olmayı ve onların haklarını savunmayı vazife gördükleri belirtilen açıklamada, “Zira bizler baskı altındayken tüm dünya bizim yanımızdaydı. Bundan hareketle İsrail devletine bu şiddete son vermesi, Müslümanların mukaddesatına saygı duyması ve şiddetkâr ısrarına karşın Kudüs’ün her daim tüm dinlerin kutsal toprağı olarak kalacağını kabullenmesi çağrısında bulunuyoruz.” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Birleşmiş Millerler, İslâm Konferansı Örgütü, Avrupa Birliği v.b. kuruluşların bu terörün son bulması için adımlar atacağını ümit ediyor ve bu vesileyle tüm insan hakları kuruluşlarına işbu terör eylemlerini kınamaları ve savunmasız Filistin halkının yanında yer almaları çağrısında bulunuyoruz. Yaşanan bu olaylara sessiz kalmak ahlaken utanç verici olduğu gibi, günümüz medeni dünyasının üzerine kaim edildiği değerlerin çiğnenmesi anlamına da gelmektedir. Kimin zalim, kimin mazlum olduğuna bakılmaksızın, hakkaniyetli tutum sergilenmelidir.”
