Edirne Barosu, Yunanistan tarafından sınır hattından geri itilen ve insan onuruna aykırı muamelelere maruz kalan düzensiz göçmenleri hukuk mücadelelerinde yalnız bırakmıyor.
Edirne Barosu, Yunanistan tarafından sınır hattından geri itilen ve insan onuruna aykırı muamelelere maruz kalan düzensiz göçmenleri hukuk mücadelelerinde yalnız bırakmıyor.
Baro, Yunanistan’ın son yıllarda artırdığı geri itme olaylarında düzensiz göçmenlerin haklarını savunmaya çalışıyor. Yaşanan hak ihlallerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşınmasında göçmenlere yardımcı olan Edirne Barosu avukatları, düzensiz göçmenlerin hukuk arayışına aracı oluyor.
Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Anıl Yaşagör, AA muhabirine, Yunanistan’ın hukuk dışı uygulamalarına karşı düzensiz göçmenlerin haklarını savunduklarını söyledi.
Edirne’nin düzensiz göçün yoğun yaşandığı yerlerin başında geldiğini belirten Yaşagör, “Baro, düzensiz göçmenlerin yaşadığı acılara ve hukuka aykırı olarak maruz kaldıkları uygulamalar karşısında duruyor. Yapılan hukuksuzlukların giderilmesi için olağanca mücadele ediyoruz. Baromuz yapılan ihlallerin tespiti ve AİHM’e başvuruların yapılıp sonuç alınması için elinden geldiğince çalışma yapıyor. Mağdur olan göçmenlerin ya da mağdur yakınlarının taleplerini AİHM’e taşımada gerekli tüm hukuki desteği sağlıyoruz.” dedi.
Yaşagör, ülkelerin, sınırlarını geçmeye çalışan yabancılara karşı uyguladığı belli hukuki süreçler olduğunu ve tüm ülkelerin bu kurallara uymakla yükümlü olduğunu ifade etti.
“Yunanistan’ın uyguladığı hukuksuz politikalar kabul edilemez”
Yaşagör, Yunanistan’ın düzensiz göçmenlere karşı uyguladığı hukuksuz politikanın kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Yunanistan’ın kendi sınırını hukuka aykırı şekilde geçen yabancılara karşı hukuki süreç yürütmesi gerektiğinin altını çizen Yaşagör, şunları kaydetti:
“Ancak yaşanan ve bize yansıyan olaylarda hukuki olmayan süreçlerin yürütüldüğünü görüyoruz ve tespit ediyoruz. Son 2-3 yıldır uygulanan ve geri itme olarak adlandırılan bir politika var. Yabancılar Yunanistan sınırını geçtikten sonra tespit edildikleri takdirde eskiden polis olarak söylenirdi, bazen asker, şimdi çoğu zaman yüzünde kar maskesi olan üzerinde herhangi bir bayrak taşımayan, herhangi bir aidiyet göstermeyen gruplar tarafından tespit edildikleri yerde alınıyorlar. Fiziksel şiddete maruz bırakılarak iki ülkeyi birbirinden ayıran Meriç Nehri’ne bırakıldıklarını ya da nehir üzerindeki küçük adacıklara bırakıldıklarını biliyoruz.”
Yaşagör, geçen hafta sınır hattından geri itilen 19 düzensiz göçmenin donarak hayatını kaybettiğini anımsattı.
Yunanistan’ın bu konuda hak ihlalleri gerçekleştirdiğini aktaran Yaşagör, “Yaşamını yitirenlerle aynı grupta olanların bize aktardığı kadarıyla bu insanlar da benzer şekilde sınırı geçtikten sonra tespit edilmişler. Üstlerindeki kıyafetler geri alındıktan sonra Türkiye’ye geri itilmişler. Geri itilirken ya nehre bırakıldılar ya da bırakıldıkları adacıktan geçerken suya girmek zorunda kaldılar ve hipotermi geçirdikten sonra vefat ettiler.” diye konuştu.
“AİHM tarafından verilmiş bir karar henüz yok”
Yaşagör, düzensiz göçmenlerin maruz kaldıkları hak ihlallerine karşın 2 yıldır AİHM’e başvurular yapıldığını söyledi.
Geri itme için yapılan başvuruların öncelikli olarak alınmaya başlandığını belirten Yaşagör, şöyle konuştu:
“2 yılı bulan başvurular olmasına rağmen mahkeme tarafından verilen bir karar henüz yok. Edirne Barosu avukatlarınca yapılan 6 başvuru için mahkemenin Yunanistan’a ‘hakkında böyle iddialar var, ne cevap veriyorsun’ şeklinde bir yazısı olduğunu da biliyoruz. Bu davaların önceliği alınmış olmasına rağmen mahkeme tarafından verilmiş bir karar yok.
Son yaşanan olayla ilgili olarak vefat edenlerin yakınlarından herhangi birisi ya da hayatta kalanlar Edirne Barosuna ulaşır ve AİHM’e başvurmak istediklerini belirtirlerse yapılacak değerlendirme sonucunda bir avukat görevlendirilebilir. Bu doğrultuda AİHM’e başvuru yapılır. Baro olarak mağduriyet yaşayan göçmenlerin haklarını savunmada tüm adli yardımı yapıyoruz, bu mücadelede onların yanında olacağız.”
AA
