YTB’nin ‘Türkiye Bursları’ öğrencileri, ülkelerindeki ramazan geleneklerini anlattı

YTB’nin dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilere Türkiye’de yüksek öğrenim imkanı sunduğu “Türkiye Bursları” programı kapsamındaki uluslararası öğrenciler, ülkelerindeki ramazan geleneklerinin Türkiye’deki geleneklerle benzer olduğunu söyledi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilere Türkiye’de yüksek öğrenim imkanı sunduğu “Türkiye Bursları” programı kapsamındaki uluslararası öğrenciler, AA muhabirlerine, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde ülkelerindeki ve Türkiye’deki ramazan ayını anlattı.

“Müslümanların sevincini paylaşıyorduk”

Ankara Üniversitesi Tarih Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Bosna Hersekli Dajana Barusic, 6 yıldır Türkiye’de bulunduğunu, ülkesindeki ramazan geleneklerinin Türkiye’dekine benzer olduğunu söyledi.

Ülkesi Bosna’da Ortodoks ve Katolik Hristiyanlar ile Yahudilerin de yaşadığını vurgulayan Barusic, şunları kaydetti:

“Bir Hristiyan olarak bile çocukluğumda hatırladığım kadarıyla ramazanın geldiği havadan hissediliyordu. Hepimiz Müslümanların sevincini paylaşıyorduk. Bosna’da da iftarda top atma geleneği devam ediyor.

Bosna’daki Müslümanlar, ramazan boyunca dinlerine daha fazla ehemmiyet gösterip araştırıyor. İftarlara özellikle Müslüman olmayanlar da davet ediliyor. Böyle bir adet de var. Bosna da Müslümanlar tarafından davet edildim ama Türkiye’de daha çok iftara katıldım. Dini açıdan Müslümanlar kadar heyecan yaşamasam bile hep güzel hissediyordum.” dedi.

Barusic, ramazan pidesinin ülkesinde de çok meşhur olduğunu söyledi.

“Ramazan Bayramı Bulgaristan da sakin geçer”

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Arnavutluklu Rovena Deliu, ülkesinde Osmanlı döneminde yaşanan ile şimdiki ramazanlar arasında çok büyük fark olduğunu belirterek, “Ama şunu söyleyebilirim ki; 500 yıllık ortak bir tarihimiz var, farklılıklarımızdan daha çok benzerliklerimiz var. Mesela çocukluğumda ramazan geldiğinde sokaklarda ramazanın mutluluğu yaşanıyordu ve sahur için insanları uyandırmak için davul çalınıyordu. Türkiye’ye geldiğimde de kültürel açıdan hiçbir farklılık görmedim.” diye konuştu.

Ankara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü 3. sınıf öğrencisi Bulgaristanlı Fatime İslam, ülkesinde ramazanın Türkiye’den daha sakin geçtiğini, Müslümanların azınlık olduğu için Türkiye’deki gibi bir hava bulunmadığını kaydetti.

İslam, ramazanı Türkiye’de geçirmeyi çok sevdiğini belirterek, “Hatta muhtemelen mezun olduktan sonra sırf ramazanı Türkiye’de geçirmek için buraya döneceğim.” dedi.

“Türkiye’de ramazan pidesi ve bunun gibi pek çok şey ramazanın geldiğini vurguluyor, bu çok hoşuma gidiyor.” diyen İslam, Ramazan Bayramı’nın da Bulgaristan da sakin geçtiğini söyledi.

“Kültürümüzde ‘ramazani’ diye bir oyun var”

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Afganistanlı Harun Hasanzoy, ülkesinde ramazanda insanların heyecanının artığını söyledi.

Çocukların babalarıyla camiye gittiğini, teravih namazını kıldığını aktaran Hasanzoy, “Ramazana özel tatlılar, limon şerbeti gibi şerbetler, Afgan pilavı ve mantısı gibi ana yemekler yapıyoruz. İftara özel gözlemeye benzer ‘bolani’ adını verdiğimiz yiyecek de hazırlanıyor. Kültürümüzde ‘ramazani’ diye bir oyun da var. Mahalledeki çocuklar hep birlikte ramazan şarkıları söyleyerek dolaşıyor ve oradaki sakinler çocuklara para veriyor.” diye konuştu.

Ankara Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi Etiyopyalı Osama Kamil de ülkesinin ramazan kültürünün Türkiye’dekine benzer olduğunu söyledi.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Siyaset ve Sosyal Bilimler Bölümü doktora öğrencisi Iraklı Zehra el-Gazi, Irak’ta ramazan başlamadan önce süslemelerin yapıldığını, yemek ve içeceklerin hazırlandığını söyledi.

Gazi, “Irak’ta ramazana özel dolma ve biryani gibi yemekler vardır. Tatlılarımız ise tulumba, baklava ve calibedir. Tatlılar, Bağdat’taki en meşhur tatlıcılardan alınır. Sahurda davulla uyandırma geleneği vardır.” ifadesini kullandı.

İftardan önce komşuların birbirine yemek gönderdiğini belirten Gazi, ramazanın en güzel kısmının ise iftardan sonra oynanan oyunlar olduğunu dile getirdi.

Gazi, Türkiye’de üç ramazan geçirdiğini, YTB sayesinde geçirdiği ramazanların çok güzel olduğunu aktararak, “Ailemi çok özlüyorum ama biz, YTB’de de şimdi bir aile gibi olduk. Onların sayesinde Türkiye’de hiç yabancı gibi hissetmiyoruz.” dedi.

“İnsanlar birbirlerine çok yardım ediyor”

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü doktora öğrencisi Sudanlı Mevahib Hasan, 2015’ten bu yana Türkiye’de olduğunu dile getirerek, ülkesinde kadınların ramazandan bir ay önce mutfaklarına yeni eşyalar aldığını ve ramazana özel yemekler hazırladıklarını söyledi.

Ramazan için özel “Hulu-Murr” adında bir içecek hazırlandığına değinen Hasan, Türkiye’deki ramazana ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’de ramazanda dikkatimi çeken şeylerden biri, günün çok uzun olması oldu. Yemekler de bizden biraz farklı. Bizim yemeklerimiz daha baharatlı ve ramazan için özel yemekler yiyoruz. Genel olarak yenilen yemekleri ramazanda yemiyoruz ama artık Türkiye’de ramazanlara alıştım.

Ramazan pidesini çok sevdim. İftar pidesiz geçmiyor. Sofralar, Türkiye’de çok zengin. İnsanlar birbirlerine çok yardım ediyor. YTB sayesinde birkaç aileyi ziyaret ettik. İki yıl önce 30 gün boyunca ailelerle iftar yapıyorduk.”

AA

Read Previous

Türk diasporasından Evlad-ı Fatihan’a yardım eli

Read Next

Dünya genelinde Kovid-19’dan iyileşenlerin sayısı 130 milyonu geçti