Üsküp Yunus Emre Enstitüsü katkılarıyla 16. Cinedays Avrupa Film Festivali’nde kapsamında dün akşam sinemaseverlerle buluşan “Buğday” filmi yönetmeni Semih Kaplanoğlu söyleşi düzenledi.
Tarık EMİN / TİMEBALKAN
Bugün Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’nde Türkiye’de vizyona girmeden uluslararası birçok ödül alan “Buğday” filmi senaristi ve yönetmeni Semih Kaplanoğlu, söyleşi düzeneldi. Söyleşiye Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Şemsettin Şeker, YEE okutmanları, akademisyenler, öğrenciler ve sinemaseverler katıldı.
Cinedays Avrupa Film Festivali ve sküp Yunus Emre Enstitüsü’ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan yönetmen Semih Kaplanoğlu, anne tarafından Ohrili olduğunu ve bir tarafının Balkanlı olduğunu söyledi. Buğday filminin yapımı ve bitişinin yaklaşık 5 sene sürdüğünü açıklayan Kaplanoğlu, “Bu filmin fikri bende şöyle oluştu. Bir önceki filmim “Bal” nedeniyle dünyada çok farklı yerlere farklı coğrafyalara davet edildim. Hindistan’dan ABD’ye, Güney Amerika’dan Asya’nın çeşitli ülkelerine kadar. Bu seyahatler esnasında hep bir şey dikkatimi çekti. Hem iklim değişikliği hem de giderek dünyada bir aşırı tüketim ve ülkeler, coğrafyalar hatta kıtalar arasında da bir gelir uçurumu. Yoksullukla zenginlik arasında. Bu adaletsizlik üzerinde düşünmeye başladım” şeklinde konuştu.
Yaptığı gezi sürecinde sadece çevre tahribatının değil, insanın da moral olarak, insan olma hasletleriyle bir sorun yaşamakta olduğunu, kendini bilmekle ilgili ve hayati meselelerdeki tutumlar ve davranışlarla ilgili sanki duygularımızda bir körelme dışımızdaki olaylara karşı bir ilgisizlik, çok fazla bireyselleşme gibi bir hayat yaşandığını belirten Semih Kaplanoğlu, ”Ama bunun neredeyse her kültürde her yerde yaşanıyor. Global dünya dediğimiz şey sanki, kendine dönük, sadece kendi hırsları, kendi egosu için yaşayan, yanındakinin ne olduğuna bakmayan global insan türünü de ortaya çıktı. Bu aslında bugünkü insan hakkında yazmaya başladığım bir senaryodur” ifadelerini kullandı.
Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Şemsettin Şeker TİMEBALKAN’a yaptığı açıklamada, “Semih Kaplanoğlu defaatle ifade ettiğim gibi Türk sinemasının son dönemde yetiştirdiği büyük yönetmenlerden bir tanesi” dedi. Semih Kaplanoğlu’nun Üsküp Yunus Emre Ensitütüsü’nde sadece akşam ki film gösterimine ve bugün ki söyleşiye değil aynı zamanda dün festival kapsamında jüri üyeliği için de ağırladıklarını söyleyen Şeker, “Semih Kaplanoğlu malum dünya çapında bir yönetmen, dünyanın saygı duyduğu bir yönetmen. Biz kendisini Üsküp Yunus Emre Enstitüsü olarak getirmekten ve burada ağırlamaktan Makedon seyircilerle ve Türk soydaşlarımızla Arnavut kardeşlerimizle buluşturmaktan büyük bir mutluluk, memnuniyet, onur duyduk. İnşallah ilerleyen süreçte bir başka festival kapsamında kendisini tekrar getirteceğiz, daha geniş bir kitleyle buluşmasını sağlayacağız, öyle bir niyetimiz var” şeklinde konuştu. Kaplanoğlu’nu derdi meselesi ve arayışı olan bir sanatkâr, bir yönetmen bir şair bir senarist olarak değerlendiren Dr. Şemsettin Şeker sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu hakikat arayışını yaptığı bütün filmlerde, sanat eserlerinde görebiliyoruz. Bu arayış bu meseleler esas bizim kültürümüzü daha evrensel hale getiren insanlığa maal eden onların takip etmesini sağlıyan etkinlikler. Kendisini de bu manada Türk kültürü adına teşekkür ediyorum”.
Söyleşinin sonunda Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Şemsettin Şeker tarafından usta yönetmen Semih Kaplanoğlu’na teşekkür belgesi takdim edildi.