Bu haftaki köşe yazımızda yetim konusunu işlememizin nedeni İslam ülkelerinin teklifi ve İslam Birliği Teşkilatı’nın da desteği ile her yıl Ramazan ayının 15. günü “Dünya Yetimler Günü” olarak kutlanması olsa gerek. Bu yıl da Ramazan ayında bu kapsamda yetimler için Türkiye’de, Balkanlar’da ve dünyanın farklı yerlerinde çok güzel organizasyonlar tertip edilmekte. Dünyada her şey ile ilgili bir gün var ama yetimlerle ilgili bir gün daha yeni yeni başladı. Esasen Müslümanlar için her gün yetim, anne ve babalar günüdür. Ama bir de o gün bir şeyi hatırlatmak, geleceğe taşımak ve inşa etmek için farklı girişimlerde bulunmak özellikle yetimler adına dünyanın farklı ülkelerinde aynı gün içerisinde yetim çocuklarımızı iftar sofralarının baş konukları yapmak ayrı bir güzel. Bir iftarın bile onları ne kadar mutlu ettiğine şahit olmak bizlere hayatımızda onlara daha fazla yer açmamıza vesile olur inşallah.Bu şekilde yetimlerle hasbihal etmek ,, Anne bugün, bize özel, bugün çok mutluyum, babam aramızda yok ama bizi düşünen abiler, ablalarımız var ,, ifadelerine kulak misafiri olmak ve duygulanmamak elde değil. Ben yıl içerisinde kaç yetimin başını okşuyor, kaç yetim aileye ziyarete gidiyorum sorularını sormamak elde değil. Hiç yetim kapısı çalıp ziyaret ettiniz mi, onlarla oturup bir kahve içtiniz mi bilmiyorum ama lütfen bunu yıl içerisinde yapalım. Tanımadığınız bir yetim ailesine ziyaretin onları ne kadar mutlu ettiğine bir de kendiniz şahid olun. Ne de olsa bizler Peygamberimiz (s.a.v.) şu hadisini düşünerek “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir organı rahatsız olursa diğer organları da bu yüzden acı duyarlar.” yetimleri korumamız altına alalım. Yetimlere sahip çıkarsak Allah da bize sahip çıkacaktır bundan hiç şüphemiz olmasın.
Yetimler, bu koruma ve yardıma en muhtaç olan kimselerdir. Bu yardımlaşma ile toplumda sıkıntılar azalır, mutluluklar çoğalır.
Müslümanlar olarak bizler bir yetim peygamberin ümmetiyiz. Hz. Muhammed de yetim bir çocuktu. Henüz babasını hiç görmeden onu kaybetmişti. Hayatı boyunca başkalarının desteği ve gücü ile destek buldu. Yetimlerin halinden en iyi o anlardı. Bu yüzden tüm sohbetlerinde yetimlerden muhakkak bahseder ve onları sevindirmemiz gerektiğini vurgulardı. İslam inancına göre yetimin ayrı bir yeri var. Kuranda 23 yerde yetim kelimesi geçiyor . Çünkü yetimle beraber olan Allah ile beraber olur. Yetim baş tacıdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed a.s yetimin başını okşayana, önünü açana, eğitimine yardımcı olana hadislerde müjdeler veriyor. Dünya Yetimler Günü insanlara yetimlerin durumunu anlatmak ve bir bilinç oluşturmak için önemli bir gün. Sevgili Peygamberimiz: “İnsanlara yardım etmiyene Allah yardım etmez.” diye buyurarak bizleri yetim ve yoksullara yardıma teşvik ediyor. Kur’ân-ı Kerim’de Rabbimiz: “Öyleyse yetimi sakın ezme. El açıp isteyen yoksulu da sakın azarlama.”
Her insan barınma,yeme-içme,giyinme gibi haklara sahip olmak ister. Ama ne yazık ki yetim kardeşlerimiz bu haklara sahip olamıyor. Onlar yaşadığımız coğrafyalarda bir yerlerde sessizice kaybolup gidiyorlar. Yetimler ümmete emanettirler ve onların gelecekte yaşayacakları her türlü olumsuzluğun vebali mümin kardeşleri olarak bizim üzerimizdedir. Malik İbn-i Enes’in rivayeti ile Peygamberimiz iki parmağını bitiştirerek “ Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himaye edenle cennette yan yana olacağım” diye müjdelemiştir. Dünya Yetimler Günü müminlerin yetim çocukları önemseyişi, sahipsiz olmadıklarının dünyaya haykırışıdır. Kendi çocuklarımızı nasıl önemsiyorsak yetimlerin de bizim emanetlerimiz olduklarını unutmayalım, yetimlerin gülmesine vesile olalım. Çünkü: Yetim gülerse dünya güler. Gülümseyen bir dünya için yetimlerimize sahip çıkalım.