Uzmanlar, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelmesi ve İsrail’i “demokratik bir devlet olarak tanımlaması” nedeniyle sınıfta kaldığını ve tarih tarafından yargılanacağını belirtti.
Electronic Intifada” adlı internet sitesinin editörlerinden, “Avrupa’nın İsrail ile İttifakı” ve “Balfour’un Gölgesi” kitaplarının yazarı David Cronin ve eski İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Direktörü Profesör Kenneth Roth, AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yazar Cronin, Yunanistan’ın Gazze’ye yönelik soykırımı öncesinde ve sırasında İsrail’in sadık bir müttefiki olduğunu kanıtladığını söyledi.
İsrail’in The Jerusalem Post gazetesinin kısa süre önce, İsrail’in silah üreticilerinin, Yunanistan’ın sözde askeri kabiliyetlerini “modernize etme” çabalarından nasıl faydalandığını kutlayan bir dosya yayımlamasının öğretici nitelikte olduğuna dikkati çeken Cronin, “Bu süreçten yararlanan firmalar arasında Gazze’ye karşı yürütülen savaşta kilit rol oynadığını bizzat övünerek dile getiren Israel Aerospace Industries de yer almaktadır. Yunanistan’ın İsrail’den silah satın almaya bu denli istekli olması her zaman utanç vericidir.” ifadesini kullandı.
Cronin, Yunanistan’ın İsrail ile bu kadar yakın işbirliği sürdürmesinin ise ülkeyi soykırıma yardım etmekle suçlanır hale getirdiğine işaret ederek, “Bir soykırıma yardım sağlamak, uluslararası hukukun ağır bir ihlalidir.” uyarısında bulundu.
“Miçotakis, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’le adeta yarışıyor”
“Kyriakos Miçotakis, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile adeta yarışıyor gibi görünmektedir. Her ikisi de bu yıl Netanyahu’yu ziyaret etmiştir.” değerlendirmesinde bulunan Cronin, söz konusu kişilerin ziyaretlerinin amacının Netanyahu’yu soykırım nedeniyle hukuken cezalandırılmasını sağlamak ve tutuklanmasını temin etmek olmadığını vurguladı.
Diğer taraftan bu liderlerin böyle bir yükümlülüğü bulunduğunun altını çizen Cronin, “Amaç, Yunanistan ve Almanya’nın İsrail’in yanında olduğunu göstermektir. Miçotakis ve Merz, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Roma Statüsü’ne taraf olduklarını ve UCM’nin Netanyahu hakkında bir tutuklama kararı çıkardığını işlerine geldiği gibi görmezden gelmektedir. Tarih, onları sert biçimde yargılayacaktır.” uyarısını yaptı.
“Miçotakis sınıfta kalmıştır”
Eski HRW Direktörü Profesör Kenneth Roth ise Netanyahu’nun, Yunanistan’ı ziyaret etmesi halinde, Yunan hükümetinin UCM’nin çıkardığı tutuklama kararı uyarınca onu tutuklamakla yükümlü olacağını belirtti.
Diğer taraftan Miçotakis’in Netanyahu ile görüşmesini yasaklayan bir hüküm bulunmadığını aktaran Roth, “Asıl mesele, bu görüşmenin amacının ne olduğudur. Bu noktada Miçotakis sınıfta kalmıştır. İsrail’i ‘demokratik bir devlet’ olarak nitelemesi, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’de süregelen yasa dışı işgali, bu bölgelerde dayattığı apartheid rejimini ve İsrail’in demokratik olmaktan ne kadar uzak olduğunu görmezden gelmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Miçotakis’in Filistin Yönetimi ile de daha önce bir araya geldiğini ve Yunanistan’ın Filistin Yönetimi’ne desteğini teyit ettiğini belirten Roth, Miçotakis’in Filistin Yönetimi’ne Gazze’nin geçiş sürecinde bir rol üstlenmesi gerektiğini açıkça dile getirmediğini, hatta birçok Batılı hükümetin yaptığı gibi Filistin devletini desteklediğini dahi ifade etmediğini söyledi.
Roth, “Miçotakis’in ziyareti, soykırımcı İsrail hükümetinden herhangi bir uzaklaşma kaydedildiğine de işaret etmemektedir.” uyarısında bulundu.
Yunanistan, İsrail’le ilişkilerini derinleştiriyor
İsrail Başbakanı Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimli lideri Nikos Hristodulidis, 22 Aralık’ta Batı Kudüs’te düzenlenen üçlü zirvede bir araya gelmişti.
Zirvede, “savunma” vurgusu öne çıkarken, uluslararası siyasette yalnızlaşan Netanyahu’nun çıkışı, “Miçotakis ile yakınlaşma aradığı” yorumları yapılmıştı.
1 Nisan 2025’te de Netanyahu’yu ziyaret eden Miçotakis, “Gazze’de işlenen savaş suçları nedeniyle UCM tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılmasının ardından İsrail Başbakanı’yla fiziksel olarak bir araya gelen ilk Avrupalı lider” olmuştu.
AA








