Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Üsküp Türk Çarşısı’nda kaybolmaya yüz tutmuş veya unutulmuş zanaatların gündeme getirilmesi ve bu zanaatları icra eden ustaların ihya edilmesi ve zanaatlarını anlatabilecekleri ortamı oluşturma gayesi ile “Yaşayan Çınarlar” projesini başlattı.
Haber: Aydın DAVUD, Fotoğraf: Sezer SALİHİ
Yunus Emre Enstüsü, 2017 yılı içerisinde farklı zanaatlari icra eden toplam üç önemli şahsiyeti, “Yaşayan Çınarı” zanaat severlerle buluşturmayı amaçlıyor.
Projenin ilk ayağında, Osmanlı döneminden bir gelenek olan kuyumculuk zanaatına yer verildi.
“Çarşı bizim için bir üniversiteydi”
Üsküp Türk Çarşısı’nın tecrübeli kuyumcusu Bejtulla Morina, bugün Yunus Emre Enstitüsü’nde mesleğindeki deneyim ve tecrübelerine katılımcılara anlattı.
Üsküp Türk Çarşısı’nın Makedonya’ya Osmanlı döneminden kalma bir yer olduğunu hatırlatan deneyimli kuyumcu Bejtulla Morina, Türk Çarşısı’nın sadece Üsküp’ün değil, diğer ülkelerinde alışveriş merkezi olduğunu kaydetti.
Kuyumculuğa sekiz yaşında çırak olarak başladığını, altı yıl sonra ise kalfalığa ulaştığını ileri süren Morina, çarşının kendileri için bir üniversite olduğunu vurguladı.
Morina, “Biz ordan ilk önce terbiye alırdık. Çocukken yetiştiriliyorduk ve ustalığa geçmek için çok uzun bir yol yürümek gerekiyordu. Şu an o üniversiteden çıraklar çıkmıyor, bulamıyoruz. Herkes üniversite okuduğu için, zanaata olan ilgi yok oldu.” ifadelerini kullandı.
Usta kuyumcu, ayrıca gençlere nasihatlerde bulunarak “zanaat insanı ekmeksiz bırakmaz” şeklinde konuştu.
“2017 yılı içerisinde toplam üç farklı zanaatı işlemek istiyoruz”
“Yaşayan Çınarlar” projesini değinen Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili Fuat Korkmaz, proje ile amaçlarının sanatı icra eden zanatkarların deneyimlerini ve tecrübelerini aktarabilecekleri bir ortamı oluşturma, hem de gelecek nesillere Üsküp Türk Çarşısı’da icra edilen bu sanatlarla ilgili bilgi aktarma olduğunu kaydetti.
Fuat Korkmaz, “Çarşıda özellikle Osmanlıda bir gelenek olan ve icra edilen çok önemli el sanatları var. Kuyumculuk da bunların başında geliyor. Bakır işlemeciliği var, terzilik var. Diğer el sanatları var. 2017 yılı içerisinde farklı sanat ve zanaat dallarını icra eden önemli şahsiyetlerle beraber olucağız. Toplam üç farklı zanaatı işlemek istiyoruz. “ ifadelerini kullandı.
Yunus Emre Enstitüsü’nde bugün kuyumcu ustası Bejtulla Morina ile düzenlenen söyleşiye daha önceden enstitüde el sanatları projesine katılan kursiyerler de yer aldı.