Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’ten 1 Nisan’da bisikletle yola çıkan Üsküplü Arnavut Kamuran Hirda ve Boşnak Adem Aljic, Mekke’ye vardı.
Hac vazifelerini yerine getirmek isteyen Makedonyalı Arnavut Kamuran Hirda ile Boşnak Adem Aljic, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’ten bisikletle yola çıktı.
Üsküplü Kamuran Hirda, sosyal medya hesabından yolculuk ve Mekke’ye varılmasıyla ilgili yayınladığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Allah’a şükürler olsun yaklaşık 4.000 km sürüş ile hedefime ulaşmamı sağladı ve bugün 11 Mayıs 2024 saat 20.30’da mübarek Mekke’deyim.
Ailem, güzel arkadaşlarım ve bana destek olan, bana cesaret veren herkese çok teşekkür ederim. Ben de sizinle hem güzel şeyleri hem de üst üste gelen zorlukları da sizinle paylaşıp sizin desteğinizle daha kolay atlattım.
Bildiğiniz üzere Türkiye ve Ürdün’de yolculuk biraz daha kolaydı. Fakat Suudi Arabistan’a girdikten sonra her şey daha farklı ve zordu. Düşündüğüm ve hazırlandığım zorlukları deneyimlemek çok daha farklı bir olguydu. Uyku, uykusuzluk, yiyecek, su, iklim ve diğerleri bu zorluklardan bazılarıydı.
Yerleşim yerleri nadirdi, çöldü ve çok sıcaktı. Yanlarda çöl, sıcacık asfalt, önümüzde güneş, ovalarla dolu uzun, sonsuz bir yol görebiliyorduk.
Biz de su içmek veya başımızı gölgeye koymak için bir köy veya benzin istasyonu gördüğümüzde çok seviniyorduk. Ancak bunlara varmak için 50 km’den 100 km’ye kadar iz bırakmadan, hatta 150 km’ye kadar yolculuk yapmamız gerekebiliyordu. Yol üzerinde bir köprü olduğunda, biraz esinti için duraklıyorduk, ama o bile çok nadirdi, gün boyunca bir veya iki taneydi.
Oteller yoktu, camilerde ya da mescitlerde uyuduk. Uyuduğumuz o yerlerde bir su pompa olması bizim için sevinçti. Durduğumuz her yerde insanlar Arabistan’da çalışan çalışkan yabancılardı ve bize çok yardımcı oldular, Allah onlardan razı olsun.
Sonuncu arıza belki de en kötüsüydü. Çölde yolculuk yaparken tekerleğimin hem iç hem dış kısmı patladı. Parmak kadar delik oluşan tekerlekle bu şekilde yolculuk yapmam imkansızdı. Allah’ın hikmeti olsa gerek 500 metre sonra lastikçi vardı. Gidip dış lastiği yapıştırdım çünkü aksi mümkün değildi, iç lastiği de bir şekilde hallettim. Sürüşün dengesiz olmasından çok endişelendim ama o lastikle sorunsuz bir şekilde yolculuğa devam ettim.
Mekke sınırına geldiğimizde polis bizi durdurdu ve nereye gideceğimizi söylediğimizde Mekke sınırına bisikletle girilemeyeceğini söyledi. Daha önceden bu konuda bilgi sahibi olduğum için kurallara uygun şekilde hareket ettik. Bizde ihramlarımızı giyip Mekke’ye giriş yaptık.
Başarılı bir şekilde bittiği ve mübarek Kabe’nin sevincini yakından yaşayabildiğim için çok mutluyum. Bu sayede yıllardır hayalini kurduğum böyle bir yolculuğu başarılı bir şekilde noktaladım. Bu yazdıklarımı büyük bir duyguyla yazıyorum. O kadar mutlu ve duyguluyum ki eğer bunları kağıta yazıyor olsaydım sevinç gözyaşlarım görülürdü.
Bugün 12 Mayıs Kabe’ye bisikletle geldim, polisten fotoğraf çekmek için izin istedim, imkansız olmasına rağmen saygı gösterip izin verdiler.
Bu yolculuk boyunca bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Sizlere sağlık ve güzel bir hayat için dua ediyorum.”