Makedonya’nın başkenti Üsküp’te mevcut Osmanlı kent mimarisinin en önemli örneğini teşkil eden Tarihi Üsküp Türk Çarşısı, hem şehirde yaşayanların hem de yurtdışından gelen turistlerin en gözde mekanı olma niteliğini taşıyor.
Aydın DAVUD, Fotoğraf: Hakan ALİ / TİMEBALKAN
Zanaatçılar, kuyumcular ve tekstilcilerin yanı sıra çarşıda gezindikten sonra soluklayıp hakim olan manevi atmosferi hissetmek isteyenlerin uğrak mekanları kafeler ve tatlıcılar da ziyaretçilerin hizmetine sunulmuş vaziyette.
Farklı konsept, atmosfer, ortam ve özellikler olduğu gibi menüleri açısından da çeşitlilik gösteren genç Türk girişimcilerin mekanları, çarşıya değişik bir hava katmakla birlikte bu tarihi mekanın ‘’yeni renkleri’’ olmayı başarmış durumdalar.
TİMEBALKAN ekibi olarak Üsküp Türk Çarşısı’nın genç girişimcileri Mehmed Arif, Sümer Seyfullah ve Levent Abdül ile samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
Tarihi Üsküp Türk Çarşısı’nda, Türkçe kitapların satıldığı, aynı zamanda çay ve kahve çeşitlerinin servis edildiği yeni mekân “Kitabevi”ne uğruyoruz. Kitap, dergi, çay ve kahve kokuları eşliğinde işletmenin sahibi Üsküplü genç girişimci Mehmed Arif’e “Kitabevi”nin hikâyesini soruyoruz.
Çayınızı kahvenizi yudumlarken aynı zamanda kitabınızı, derginizi okuma imkanı sağlayan Kitabevi’ni bu yılın başında açtıklarını kaydeden Mehmed Arif, “İsim konusunda uzun uzadıya düşündük. En sonunda bir abimizin tavsiyesi doğrultusunda neden sadece “Kitabevi” olmasın dedik ve bu ismi tercih ettik. ‘İnsanlar acaba bu ismi benimser mi?’ endişesini taşırken bir de baktık ki, daha ilk günlerde Arnavut müşterilerimiz yeni açılan mekanımızda yer bildirimi yapıyor ve sosyal medyada Türkçe mısralar paylaşıyorlar. Dünyaca ünlü markalara alışan vatandaşlarımız neden “Kitabevi” ismine alışamasınlar? Bu isim markalaşsın ve insanımızın uğrak mekânı haline dönüşsün istiyoruz.” dedi.
Arif, “Makedonya’da Türkçe dilinde kitapların satıldığı tek kitabevi olma özelliğini taşıyoruz. Toplumumuzda uzun yıllardan beri bu tarzda bir mekânın eksikliği hissediliyordu. Bu girişimle bizden önceki nesillerin hayalini gerçekleştirdiğimizi ve bu neslin ihtiyacını bir nebze de olsa karşılamaya çalıştığımızı düşünüyorum. Kitap konusunda Türk Edebiyatı ve Dünya Klasikleri başta olmak üzere hâlâ getirmeyi düşündüğümüz eserler var. Onun dışında Türkiye, Avrupa ve Balkanlarda Türkçe yayın yapan dergilerimiz de mevcut. Arnavutça dilinde kitaplarımız var. İleriki dönemde Boşnakça, Makedonca ve İngilizce kitaplar temin etmeyi planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’den gelen turistlerin, Üsküp esnafının, öğrencilerin ve edebiyatçıların ilgisinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Mehmed Arif, “Hedef kitlemiz tüm vatandaşlarımız. Günlük yaşantının hengâmesinden bir anlığına da olsa uzaklaşmak, bir yudum çay veya kahve eşliğinde iki satır kitap okuyabileceğiniz, arkadaşlarınızla rahatça muhabbet edebileceğiniz nezih ve huzurlu bir mekân ‘Kitabevi’. Çaya, kahveye, şiire, edebiyata ve muhabbete hasret herkesi mekânımıza bekleriz.” ifadelerini kullandı.
Gostivar’ın Vrapçişte köyünde doğan Sümer Seyfullah, dondurmacı mesleğine küçüklüğünden beri hevesli olduğuna ve köyündeki insanların yüzde 60’ının bu meslekle uğraştığını söyledi.
İlk olarak yedi yıl önce amcasının yanında bu mesleğe başladığını belirten Sümer Seyfullah, “Üniversite hayatıma başladığımda yaz aylarında üç ay bu işi yapıyordum. Ben bu mesleği amcamdan öğrendim.” dedi.
Bu yıl Kiril ve Metodiy Üniversitesi Doğal Bilimler Fakültesi Coğrafya Öğretmenliği bölümünden mezun olan Sümer Seyfullah, “Hayallerimden biri de ticarete atılmaktı. Bu yıl üniversiteden mezun oldum ve hemen bu işi gerçekleştirmeye başladım. Türk Çarşısı’nda şimdilik baya turist var. Bunların çoğu Türkiye, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’dan gelenlerden oluşuyor” diye konuştu.
‘Hangi tatlar daha çok tercih ediliyor?’ sorusu üzerine Sümer Seyfullah, “Müşteriler genelde Çikolata, Snickers, Rafaelo ve Yaban Mersini’ni tercih ediyor.” ifadelerini kullandı.
Türk Dili ve Edebiyatı mezunu Levent Abdül, “Okul hayatım boyunca Üsküp Türk çarşısında çalıştım ve yaklaşık 10 senedır kafe – nargile sektöründeyim.İnsanların nargileye olan ilgisi benim kafe açmama sebep oldu. Yaklaşık 3 aydır Midpoint isimli kafeyi açtım .” açıklamasında bulundu.
Levent Abdül, “Kafemiz Türk çarşısının tam göbeğinde bulunduğu için bu isimi uygun gördüm çünkü Midpoint orta nokta , orta yer anlamını taşımaktadır. Kafemizi çoğunlukla Türk , Arnavut ve Makedon ziyaret ediyor. Midpointe genellikle müşterilerimiz Nargileye ve çaya daha çok ilgi gösteriyor.” diye konuştu.
Genç girişimcilerin sahibi oldukları mekanlar çarşının güzide noktaları olma hususunda ilerlemekle birlikte, yerli halkın ve turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor.