TV21 televizyonundaki “Click Plus” programında “Türkiye’deki seçimler ve Balkanlardaki gerçekler” konulu programda Türkiye – Balkanlar ilişkisi ele alındı. Programa katılan tartışmacılar, Türkiye’nin FETÖ’cüleri iade talebinin doğal bir durum olduğu noktasında hemfikir.
TV21 televizyonundaki “Click Plus” programında “Türkiye’deki seçimler ve Balkanlardaki gerçekler” konulu programda Türkiye – Balkanlar ilişkisi ele alındı. Tartışma programına, Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatlari Birliği (MATÜSİTEB) Genel Başkanı Hüsrev Emin, akademisyen Mevludin İbişi, gazeteci Arben Ratkoceri ve tarihçi Arben Lala konuk oldu.
FETÖ meselesinin Türkiye devleti için çok önemli bir mesele olduğunun altını çizen MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin, “FETÖ özellikle 2016 yılındaki hain darbe girişiminden sonra Türkiye için ayrı bir öneme sahip oldu. Türkiye’nin Milli Güvenlik Kurulu kararıyla 1 numaralı halk düşmanı FETÖ’dur” dedi.
Türkiye’nin 1992 yılında Makedonya’yı anayasal ismiyle kabul etmesiyle birlikte aynı zamanda stratejik ortaklığın da başladığını hatırlatan Emin, “Bu stratejik ortaklığa göre iki ülkeden birinin herhangi bir örgütü veya yapıyı terör örgütü olarak kabul etmesi halinde iki ülkenin de bunu o şekilde kabul etmesi gerekiyor. Bu bağlamda Türkiye’nin stratejik ortak olarak FETÖ’cüleri iade talebi doğal bir durum” açıklamalarında bulundu.
“İŞİD ile FETÖ birbirinden farksız”
İŞİD ile FETÖ terör örgütleri arasında bir fark olmadığını kaydeden Emin, “İkisinin birbirinden farkı yok. İkisinin de tehlikesi aynı. FETÖ’cüler devletin, ordunun, bürokrasinin içine farklı kimliklerle sızmış, kravatlı, üniformalı teröristlerdirler. Darbe girişimi de bunların demokratik şekilde seçilmiş hükümete karşı gizli ajandalarını ortaya çıkardı. Türk halkı da, lideri Erdoğan ile birlikte 2016 yılındaki bu darbe girişimini durdurdu. Darbe girişiminde şehit olanlar var, hala yaralı olanlar var. Ben de iki dost ülke arasında bu taleplerin çok doğal olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin iade talebinin meşru bir talep olduğunu belirten Emin, özellikle darbe girişimiyle ilgili bağlantılı olan şüphelilerin devlet yasalarına uyumlu bir şekilde iade edilebileceğini söyledi.
Makedonya’nın NATO üyeliği anlaşmasının, Türkiye tarafından imzalanmasının FETÖ’cülerin iadesiyle alakalı olup olmadığına yönelik soruyu yanıtlayan akademisyen Mevludin İbişi, Türkiye’nin 1990 yılından itibaren her aşamada Makedonya’yı desteklediğini hatırlatarak, “Türkiye devlet olarak iade talebi hakkına sahip. Çünkü onları 2016 yılındaki darbe teşebbüsünden sorumlu olarak görüyor” şeklinde konuştu.
“Makedonya, hukuki taleple istenen Türk vatandaşlarını iade etmeli”
Türkiye’nin kendi vatandaşlarını hukuk önüne çıkarmak için talep etmesinin bir hak olduğunu ve Makedonya’nın bunu geri çevirecek pozisyonda olmadığını söyleyen Arnavut tarihçi Arben Lala, “Türkiye’nin, Kuzey Makedonya’dan cinayet, hırsızlık ya da herhangi bir suçtan dolayı aranan Türk vatandaşların iade edilmesi için hukuki talebi olması halinde, Makedonya veya herhangi bir başka devlet uluslararası anlaşmalara göre bunları iade etmelidir” dedi.
Türkiye’nin Arnavutluk’un en önemli partneri olduğunu kaydeden Lala, “Türkiye en azından 1968 yılından itibaren Arnavutluk’un en önemli ve sadık partneri. Bu diğer Balkan ülkeleri için de geçerli ama ben Arnavutluk’tan geldiğim için Arnavutluk açısından konuşuyorum” ifadelerini kullandı.