İstanbul Gayrımüslim Rum Azınlığın ve Ortodoksluğun ruhani lideri Patrik Bartholomeos, Türkiye’nin kendisine ve Azınlığına fazladan sunduğu imkarların nedeniyle mutlu bir yaşamın tadını çıkarırken, Batı Trakya’daki Türk Azınlık ve seçtiği Müftüler kendilerine uygulanan haksızlıklarla karşı karşıya.
İstanbul Gayrımüslim (Rum) Azınlığın dini lideri Fener Rum Patriği Bartholomeos, Sümela Manastırı’nda 3 yıldır devam eden restorasyon çalışmalarını yerinde görmek için bugün öğle saatlerinde Trabzon’a gitti. Patrik, “Trabzon’a, Karadeniz’e yeniden gelme imkanını bulduğumuz için mutluyuz. Bu çok önemli tarihi, ibadet yerinin restore edilmesi ve gelecek nesillere aktarılması memnuniyet verici bir olaydır.” dedi.
Sümela Manastırı’ndaki ayin programları dışında 3 yıl aradan sonra Trabzon’a gelen Bartholomeos, havalimanından restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapatılan Sümela Manastırı’na geçti. 88 yıl aradan sonra ilk kez 15 Ağustos 2010’dan itibaren yılda bir kez bir günlüğüne Hristiyan Ortodokslar’ın Sümela Manastırı’nda ayin yapmasına izin verilmesinin ardından 6 yıl boyunca Trabzon’a gelen Fener Rum Patriği Bartholomeos, kaya düşme riskine karşı 22 Eylül 2015 ziyarete kapatılan Sümela Manastırı’nda ilk kez incelemelerde bulundu. Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali Ayvazoğlu’nun eşlik ettiği incelemede basın mensupları manastır içerisine alınmadı. Sümela Manastırı’nın ardından hemen manastırın alt tarafında bulunan Ayavarvara Kilisesi’ni de gezen Fener Rum Patriği, ziyaretinin ardından manastır yolundaki kemençe sanatçısı şahsa bir miktar para verirken, çocuklara da hediyeler verdi. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Patriği Bartholomeos, “3 sene sonra Trabzon’a, Karadeniz’e yeniden gelme imkanını bulduğumuz için mutluyuz. Trabzon’da bizi ilgi ve sevgiyle karşıladılar. Bizi manastıra kadar getirerek gezdirdiler, anlattılar. Bu çok önemli tarihi, ibadet yerinin restore edilmesi ve gelecek nesillere aktarılması memnuniyet verici bir olaydır. Bu gibi ibadet yerleri yalnız memleketimizin değil bütün insanlığın kültür mirasının parçalarıdır. Onun için onları korumalıyız. Gelecek nesillere teslim etmeliyiz” dedi.
“Sayın Cumhurbaşkanımız, Hükümetimiz inanç turizmine büyük ilgi gösteriyorlar”
“Sayın Cumhurbaşkanımız, Hükümetimiz inanç turizmine büyük ilgi gösteriyorlar” diyen Patrik Bartholomeos, “Biz de patrikhane ve din adamları olarak inanç turizmine ve ibadet yerlerinin korunması için ilgi gösteriyoruz. Böyle güzel eserler restorasyonlar yapıldığında seviniyoruz. İlgili makamları tebrik ediyoruz. Ümit ederim ki, hepinizin yardımlarıyla ve özellikle Kültür Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın izinleri ile 15 Ağustos’ta Meryemana Günü’nde geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine ayin yapabileceğiz bu manastırda. Her şey için ümitliyim. Her şeyin daha iyi olacağına inanıyorum”ifadelerini kullandı.
6 kez Sümela Manastırı’nda buluştular
Ortodoks Hristiyanlar Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’nde bulunan tarihi Sümela Manastırı’nda ayin için 6 kez buluştu. Hristiyan aleminde “Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü” olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 Ağustos’ta ayin için toplanan Hristiyan Ortodokslar, Sümela Manastırı’ndaki restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapatılmasıyla nedeniyle 2015 yılından itibaren ayinlerini gerçekleştiremedi. Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Rusya, Gürcistan, Ukrayna gibi Ortodoks ülkelerden gelen kişilerin katıldığı ayinin son senesinde Bartholoemos, barış çağrısı yapmıştı. Sümela Manastırı’nda yapılan ayinler yapılan dualar ve okunan ilahiler ile son buluyordu.
Sümela Manastırı’nda restorasyon çalışmaları 3. yılında devam ediyor
Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan ve 22 Eylül 2015 tarihinde restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapatılan Restorasyon çalışmalarının 2019 yılı Ağustos ayına kadar da bitirilmesi planlanıyor.
3 yıl önce restorasyon çalışmalarına başlanan Sümela Manastırı’nda bugüne kadar manastır ve ziyaretçiler için tehlike oluşturan kayalar 20 kişilik endüstriyel dağcı ekibi tarafından tek tek 200 metrelik yamaçtan aşağıya düşürülerek sarp yamaçlar temizlenirken, çalışmanın en zor bölümünü taş düşürme işlemi oluşturdu. Manastırın üst kısmındaki büyük kaya parçaları kafesler içine alınarak kayalar kırılırken, kırılan kaya parçaları asansör sistemi ile aşağıya taşındı. Manastırda kaya parçalarının oluşturduğu hafriyatların temizliği ile fresklerin bakım çalışmaları ise devam ediyor.
Yunanistan’da Osmanlı’dan kalan tarihi yapılar kaderine terk ediliyor
Yunanistan’da devlet Osmanlı’dan kalan cami, hamam, köprü gibi tarihi eserlere sahip çıkmayarak sistematik olarak yok etmektedir. Bu eserlerin çoğu yok olamaya terk ediliyor. Rejim tadilat adı altında ya tahrip ederek Bizans eseri olarak sahipleniyor veya farklı bahanelerle müze ve depo olarak kullanıyor. Yapılan araştırmalar neticesinde özellikle Selanik kentindeki Osmanlı eserlerinin çoğunun yok edildiğini gösteriyor. Ayakta kalanların ise çoğunun bar, sinema ve eğlence sektörüne hizmet binaları olarak kullandıkları biliniyor.
Türkiye’de Azınlıkların durumu iyileştirilirken, Yunanistan’da gittikçe kötüleşiyor?
Türkiye, devlet olarak azınlık statüsünde bulunan ve İstanbul Rum Ortodoks Cemaatinin ruhani lideri konumundaki Patrikhane ve ruhbanlarına Lozan Antlaşması’nın ve Anayasa’nın sağladığı hakların üstünde hak ve imkanlar sunmaya devam ediyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devlet olarak bunun insan ve azınlık haklarına ve ülkede yaşayan gayrımüslim azınlıklara verilen değerin bir ifadesi ve esnekliği olarak yapıldığını, son Batı Trakya ziyaretinde Gümülcine’deki konuşmasında dile getirmiş ve Yunanistan’ın da bu şekilde davranması, en azından Batı Trakya Türk Azınlığı’nı sahip olduğu asgari haklarından mahrum etmemesi gerektiğini vurgulamıştır.
İstanbul Ortodoks Azınlıkların karşılığı olan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı buna rağmen Yunanistan’ın Lozan Antlaşması ve uluslararası insan ve azınlık haklarını ihlal etmesiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor.
Gayrımüslim Rum Azınlığa fazladan haklar
Bilindiği üzere Rum Patrikhanesi’nin Lozan Antlaşması’na göre görev ve sorumluluk alanı sadece İstanbul ile sınırlıyken, Türkiye’nin hoşgörülü azınlık politakası sayesinde görev alanının dışında Türkiye genelinde Hıristiyan cemaatin bulunmadığı bölgelerde de mitropolitlikler açmakta ve ayinler icra etmektedir. Bu sayede her geçen gün Türkiye genelinde Ortodoksluk propagandası ile taraftarlarını artırmaya ve etkili olmaya çalışmaktadır.
Patrik Türkiye’deki manastır ve kiliseleri, Müftüler Yunanistan’daki mahkemeleri geziyor
Türkiye’de durum bu iken Batı Trakya’da Türk Azınlık toplumunun dini kurumları olan müftülükler hala devletin işgali altında. Yunanistan, Azınlığın özerk ve özel kurumlar statüsündeki müftülüklere keyfi olarak el koymuş ve farklı düzenlemelerle insan haklarına aykırı bir biçimde tasarruflarda bulunmaya devam ediyor. Yunanistan, Azınlığın seçtiği dini liderleri tanımıyor ve onları çeşitli bahanelerle mahkemeden mahkemeye koşturarak hapis cezalarına çarptırıyor.
Yunanistan’ın hakszılıkları bununla da bitmiyor. Batı Trakya Türk Azınlık mensubu Yunan vatandaşlarının kurduğu Batı Trakya Din Görevlileri Derneği yıllardır Yunanistan’daki ilgili birimlere Batı Trakya dışındaki Osmanlı döneminden kalma tarihi camilere dini ziyaretler gerçekleştirme taleplerine izin vermemektedir.
İstanbul’daki Gayrımüslim Rum Azınlığın karşılığı olarak Lozan Antlaşması’nın garantörlüğünde Batı Trakya’da “azınlık statüsü”yle bırakılan Müslüman Türkler, Türkiye’nin azınlıklara uyguladığı positif ayrımcılığı memnuniyetle karşılıyor ve sunduğu hak ve özgürlüklerin Yunanistan tarafından da örnek alınarak kendilerine uygulanmasını bekliyor. Bunun insani talebin gerçekleşmesi ve hakkın yerini bulması için seçilmiş temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve azınlık medyası ummalı bir şekilde gayret etmektedir.
milletgazetesi.gr