AAtölye’de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na konuk olan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin Sırbistan ve Kosova arasındaki gerilimde üstlendiği role ilişkin soruya yanıt veren Fidan, “Türkiye burada tabi birçok açıdan olağanüstü bir rol oynuyor durumda.” ifadelerini kullandı.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgedeki siyasal liderlik ağırlığının nasıl bir etki oluşturduğunu gördüklerini belirterek, Türkiye’nin tarihsel olarak Kosova’nın yanı sıra Bosna Hersek’in de bağımsızlığını, egemenliğini ve güvenliğini sonuna kadar desteklediğini dile getirdi.
Diğer taraftan Sırbistan ile de iyi ilişki kurmalarının “güçlü siyasi liderlik” ile mümkün olduğunu vurgulayan Fidan, “Türkiye şunu da gören bir olgun devlet profili ortaya koyuyor. Biz her ne kadar bu ülkelerle kardeşçe tarihsel bağlarımız olsa da Sırbistan’ın da belirli noktalardaki menfaatleriyle ilgili konuşulabilirlik durumunu görüyoruz. Bosna ve Kosova’nın bağımsızlığıyla ilgili bir problem olmadığı sürece”. değerlendirmesini yaptı.
“Hep aktif bir barış dili kullanıyoruz”
Fidan, Vucic’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu noktada güven duyduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da tarihi sorumluluklarla “Balkanlar’daki barışı ve istikrarı nasıl sağlayabilecekleri” vizyonuna sahip olduklarını dile getirdi.
Fidan, “Dikkat ederseniz gerek Suriye olsun, gerek Irak olsun, gerek Balkanlar olsun, gerek Karadeniz olsun, Orta Doğu olsun hep aktif bir barış dili kullanıyoruz. Aktif bir barış dili derken şunu ifade ediyorum. Durduğumuz yerden resmi beyanatlarla biz dünyada barış görmek istiyoruz kimse savaşmasın diye bir cümle kurmakla yetinmiyoruz. Biz gerçekten haklı veya sebepleri olan bu savaşların çözümlenmesi, dondurulması barışa evrilmesi konusunda neler yapılabilir onun samimi çabası içerisindeyiz.” diye konuştu.
Bu çabanın konuları ve aktörleri bilme, kesintisiz veri toplama ve etkileşim içerisinde olma ile ortaya çıktığını kaydeden Fidan, Türkiye’nin güvenilir bir aktör olduğunu vurguladı.
Bakan Fidan, “Özellikle bölgemizdeki çatışmaların durması, Türkiye’nin ve müttefiklerinin önümüzdeki yüzyıllar boyunca bölgemizde oluşturacağı refahın ve güvenliğin de bir anahtarı.” dedi.