Türkiye ile Kosova arasında kültürel iş birliği

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed’in sosyal medya paylaşımına ilişkin, “Zamanlaması, kime hizmet ettiği manidardır. Bu, ne Birleşik Arap Emirlikleri halkına ne de Arap kardeşlerimizin, Müslüman toplulukların tamamına hiçbir şekilde katkısı olmayan, son derece anlamsız, çiğ bir açıklamadır. Kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum.” dedi.

“Türkiye ile Kosova arasında Kültürel İş birliği Anlaşması”, Hilton Otel’de, Kurtulmuş ile Kosova Kültür, Gençlik ve Spor Bakanı Kujtim Gashi tarafından imzalandı.

Bakan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Kosova’da kurulan yeni hükümetin ilk uluslararası anlaşmasının bugün imzalanan kültürel işbirliği anlaşması olduğuna işaret ederek, bunun kendileri için sevinç ve onur verici olduğunu ifade etti.

Anlaşmanın, Türkiye’nin Kosova’yla kültür alanındaki ilişkilerini kuvvetlendirecek bir anlaşma olduğunu belirten Kurtulmuş, Kosova’nın insan yapısı, kültürel birikimi ve tarihi mirası itibarıyla Türkiye’ye çok yakın bir ülke olduğunu bildirdi.

Kurtulmuş, “Kosova, tabiri caizse atalarımızın ayak izlerini, gezdikleri, dolaştıkları yerlerin izlerini hala taşıyan çok sıcak, kardeş bir ülkemizdir. Bu anlamda da Kosova’yla olan ilişkileri özellikle kültür, sanat ve diğer alanlardaki karşılıklı faaliyetlerimizi arttırarak aradaki dostluğu ve kardeşliği daha fazla geliştireceğiz.” dedi.

Kosova’nın bağımsızlık mücadelesi verdiği günlerin hala hafızalarda olduğunu ve Türkiye’nin buna bütün gücüyle destek verdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Türkiye halkı o bağımsızlık mücadelesine bütün gücümüzle destek verdik. Kosova bağımsızlığını kazandığı zaman da çocuklar gibi sevindik, büyük bir sevinç yaşadık ve hemen ardından Türkiye olarak Kosova’yı ilk tanıyan ülke olduk. Bu anlamda Kosova, Türkiye’nin sürekli kalbinde, zihninde yer alan önemli bir ülkedir. İnşallah bu anlaşma vesilesiyle diğer alanlar da bunu takip eder ve aramızdaki dostluk ilişkimizi daha da kuvvetlendirmiş oluruz.”

Bakan Gashi de konuşmasında, hem bugün gerçekleştirilen işbirliği anlaşması hem de Türkiye’nin tüm alanlardaki destekleri için teşekkürlerini iletti.

Kosova ile Türkiye arasında geçmişten bu yana uzanan yakın ilişkilerin bulunduğuna işaret eden Gashi, “Bugünün önemi daha büyüktür. Çünkü ilişkimizi bugün resmileştiriyoruz. Bu anlaşma sayesinde iki ülke arasındaki bütün yolların daha da açık olacağını düşünüyorum. Tiyatro, galeriler, resim sergileri gibi her alanda ilişkilerimiz zaten kuvvetliydi, anlaşma sayesinde daha da kuvvetlendirilmiş oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

İş birliği anlaşmasının Türkiye ve Kosova hükümetleri arasındaki başka kurumların da daha yakın çalışmalar yürütmesine vesile olacağına değinen Gashi, “Bu anlaşmayla bir temel attık. Bundan sonra iki ülke arasında maddi-manevi yardımlaşmanın daha da büyüyeceğini umuyoruz.” ifadesini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, konuşmaların ardından, basın mensuplarının BAE Dışişleri Bakanı Zayed’in, Twitter’da bir kullanıcının, Medine müdafisi Fahreddin Paşa’nın “yerel halka karşı suç işlediğini” iddia eden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde görüş içeren mesajını paylaşmasıyla ilgili sorularını yanıtladı.

Bunun son derece talihsiz ve çirkin bir değerlendirme olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Bu değerlendirmeyi asla kabul etmediğimizi, aynen iade ettiğimizi ifade etmek isterim. Osmanlı’nın bir büyük cihan devleti olarak son 20-30 yıllık süreçte yaşadıklarını bilenler böyle bir değerlendirmenin ne kadar haksız olduğunu da bilirler.” diye konuştu.

Medine ve Hicaz bölgesinden Yemen’e, Trablusgarp’tan Trablusşark’a, Balkan cephesinden Kafkas cephesi ve Çanakkale’ye kadar birçok cephede Osmanlı’yı boğmak ve İslamın nefesini kesmek için uğraşılan bir dönemde Osmanlı’nın verdiği yiğitçe mücadele bilinse bu sözün söylenemeyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:

“Bu söylenen söz, tarihin hakikatlerine de uymayan, son derece emperyalistlerin öğrettikleri tarih çerçevesinde ezberlenmiş bir cümledir. Asla bunu kabul etmek mümkün değildir. Zaten Arap kardeşlerimiz Osmanlı’nın asırlardır idaresi altında olan bölgelerde hakkaniyeti, adaleti yaşayanlar, hele hele Osmanlı çekildikten sonra bir şekilde tarumar edildiklerini bizzat yaşayanlar ve onların çocukları bu söylenen sözün ne kadar haksız ve gerçeklerin dışında olduğunu görür.

Kaldı ki kutsal emanetlerle ilgili söyledikleri sözler ise hiçbir şekilde kabul edilebilir sözler değildir. Bizim için kutsal emanetler, sadece kutsal topraklardan getirilen Hazreti Peygamberimizin Sancak-ı Şerif’i, kılıcı, Hırka-i Saadetleri gibi bir takım maddi emanetlerden ibaret değildir. Bizim kutsal emanet olarak gördüğümüz en önemli şey bizatihi İslam coğrafyasının birlik ruhudur, dayanışmasıdır, Müslüman ümmetin birliğidir.”

Bakan Kurtulmuş, özellikle Müslüman ümmetin birliğini sağlayacak Mekke’nin, Medine’nin ve Kudüs’ün ruhuna sahip çıkmanın önemine işaret etti. Kurtulmuş, “Türkiye olarak bütün dünyada Kudüs’ü bir kutsal emanet olarak kabul edip ona sahip çıkma mücadelesi verirken, cılız bir sesle de olsa söylenmiş olan bu sözün kimin amacına hizmet ettiği de aşikardır.” dedi.

Kurtulmuş, Türkiye olarak, Kudüs’ün hakkı, hukuku üzerinden bütün İslam ümmetinin şerefini, izzetini koruma mücadelesi verdiklerini vurgulayarak, şunları ifade etti:

“Bizimle aynı sesi çıkarması gerekenler, tam da Kudüs’ün kutsallığını, o İslami kimliğini ortadan kaldırmaya çalışanların ekmeğine yağ sürecek şekilde Türkiye’nin önünü kesecek, Türkiye’ye karşı, bu sözleri söyleme gafletinde bulunuyor. Kabul edilemez. Böyle bir açıklamanın hiçbir şekilde doğrulukla ilgisi yoktur. Zamanlaması, kime hizmet ettiği manidardır. Bu, ne Birleşik Arap Emirlikleri halkına ne de Arap kardeşlerimizin, Müslüman toplulukların tamamına hiçbir şekilde katkısı olmayan, son derece anlamsız, çiğ bir açıklamadır. Kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum.”