Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan’da Müftülüklerin idari statü ve yapıları ile yargı yetkilerine ilişkin kapsamlı düzenlemeler içeren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Yunanistan, Türk azınlığın seçtiği müftüleri tanımayarak Lozan Barış Anlaşması’nı ihlal etmektedir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan’ın müftülüklere dair düzenlemeler içeren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hakkında yazılı açıklamada bulundu. Aksoy, Yunanistan’ın Lozan Barış Anlaşması hükümlerini çiğnediğini belirterek, “Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne 21 Haziran 2019 tarihinde yaptığı açıklamayla güçlü bir tepki vermiş olup, bu açıklamada belirtilen görüşler Bakanlığımızca da paylaşılmaktadır. Her şeyden önce Yunanistan, Türk azınlığın seçtiği müftüleri tanımayarak Lozan Barış Anlaşması’nı ihlal etmektedir. Bu kez de yanlış uygulamalarını düzeltmek yerine, müftülük makamını ve azınlık müftülerini, yeni kurduğu bir devlet dairesine bağlamak suretiyle ihlallerini daha da vahim bir hale getirmektedir” dedi.
‘KABUL EDİLEBİLİR BİR YANI BULUNMAMAKTADIR’
Söz konusu kararnamenin Yunanistan’daki Türk azınlığın Lozan Barış Anlaşması’yla teminat altına alınan karşılıklılık temelindeki haklarını görmezden geldiğini vurgulayan Aksoy, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Müftülük kurumunun özerkliğini ortadan kaldırarak alelade devlet dairesine dönüştürmeye yönelik bu kararnamenin Yunanistan’daki Türk azınlık tarafından kabul edilebilir bir yönü bulunmamaktadır. Anılan düzenlemenin, Yunanistan’ın Türk Azınlığın sorunlarının çözümü için azınlık temsilcileriyle geniş kapsamlı ve samimi iletişim kurmak, görüşlerini almak yerine, sorunun kaynağını teşkil eden, dini konulardan sorumlu devlet kurumlarının içinde özellikle Türklere baskı uygulayan çevrelerce gerçekleştirmesi, Yunan zihniyetinin iyi niyetten uzak olduğunu kamuoyuna bir kez daha sergilemiştir. Yunanistan’ın yapması gereken, Azınlığın seçtiği meşru müftüleri tanıması ve yasadışı atanmış müftüleri dayatma konusundaki yanlıştan dönmesidir.”
Açıklamanın devamında, Türkiye’nin Yunanistan’dan beklentilerini sıralayan Aksoy, “Yunanistan’dan ayrıca beklentimiz, adlarında sadece ‘Türk’ kelimesi geçtiği için yasakladığı sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulaması, azınlığın vakıf idareleri ve vakıf malları üzerinde tam söz hakkına sahip olmalarını temin etmesi, Yunan Vatandaşlık Yasası’nın ilga edilmiş olan 19’uncu maddesi bağlamında vatandaşlıktan çıkartılan azınlık mensuplarını yeniden vatandaşlığa alması, öte yandan, azınlık anaokulları ve diğer seviyelerde azınlık okulları açma taleplerini karşılamasıdır” ifadelerini kaydetti.
‘ULUSLARARASI KURULUŞLARI İNCELEMEDE BULUNMAYA DAVET EDİYORUZ’
Söz konusu kararnameyi ‘endişe verici’ olarak değerlendiren Aksoy, “Yunanistan’daki insan haklarının durumunu takip eden uluslararası ve bölgesel kuruluşlar ile AB kurumlarını, Yunanistan’ın, Avrupa değerleri ve evrensel insan haklarıyla çelişen tasarrufları konusunda tarafsız incelemelerde bulunmaya davet ediyoruz. Türkiye, Yunanistan’daki Türk azınlığın haklı çıkar ve taleplerinin takipçisi olmaya devam edecek olup, azınlığın haklarında meydana gelecek gelişmeler ikili ilişkilerimiz üzerinde de olumlu etki yapacaktır” dedi.
DHA