Türkiye’de bir firma tarafından yerli olarak üretilen termal kameralar, yurt içi satışın yanı sıra aralarında ABD ve İngiltere’nin de bulunduğu çeşitli ülkelere ihraç ediliyor.
Ateş ölçümü gerçekleştiren termal kameralara Kovid-19 salgını ile birlikte ilgi arttı. Türkiye’de bir firma tarafından yerli olarak üretilen termal kameralar, yurt içi satışın yanı sıra aralarında ABD ve İngiltere’nin de bulunduğu çeşitli ülkelere ihraç ediliyor.
HBF Elektronik ve Güvenlik Sistemleri Kurucusu Hakan Kekik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2017’de güvenlik kameraları üretme amacıyla faaliyete başladıklarını belirterek, anakart başta olmak üzere güvenlik kameralarının çeşitli parçalarını ürettiklerini ve ürünlerinin yazılımlarını da kendilerinin geliştirdiğini söyledi.
İstanbul’da 2 bin metrekare büyüklüğündeki fabrikalarında üretim yaptıklarını ve ürünlerinde yerlilik oranının yüzde 70’in üzerinde olduğunu anlatan Kekik, “Önümüzdeki aylarda yerlilik oranını yüzde 90’ın üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Güvenlik kameraları alanında 2018 yılının verilerine göre 600 milyon doların üzerinde ithalat gerçekleştirildi. Yerli üretimimizle birlikte ithalatın bir kısmının önüne geçtik. Pazar payımız yurt içinde yüzde 4’e ulaştı.” diye konuştu.
Kekik, ilk olarak giriş seviyesi olarak nitelendirilen analog HD güvenlik kameralarının üretimiyle işe başladıklarını ve bu alanda pazarda ciddi bir noktaya geldiklerini dile getirdi.
“Maske takmayanları da tespit edebiliyor”
İthal ürünlerin bozulduktan sonra tamir edilme şansının olmadığına dikkati çeken Kekik, “Müşterilerimiz ürünlerimizin anakartını yaksalar dahi hızlıca tamir sağlıyoruz. Garanti ve çeşitli alanlardaki avantajlarla ön plana çıktık ve tüketiciler tarafından tercih edilmeye başladık.” ifadelerini kullandı.
Kekik, analog ürün grubunda sağladıkları başarının ardından IP kamera üretimine başladıklarını aktararak, bu ürün grubunda da garanti noktasında aynı hizmeti sunduklarını, devre dizaynının kendilerine ait olması nedeniyle arızayı tespit etmelerinin de kolay olduğunu vurguladı.
Yazılım tarafında da belli bir seviyeye ulaştıklarını ve sistemlerini yüzde 99 oranında canlı görüntüden insan yüzünü tanır hale getirdiklerini anlatan Kekik, şunları kaydetti:
“Akıllı binalarda ve çeşitli yerlerde kullanılması amacıyla 3 boyutlu yüz tanıma teknolojisini kullanan giriş kontrol sistemi Facestation’ı ürettik. Kovid-19’la birlikte giriş kontrol sistemlerinde yüz tanıma önem kazandı ve ürünümüze ilgi arttı. Tüm yazılım ve geliştirme süreci bize ait olması nedeniyle, ateş ölçme, maske takıp takmayanları tespit etme gibi çeşitli isteklere yönelik modülleri de platforma ekleyebiliyoruz.
Bu ürünün üzerinde algoritmamızı içeren küçük bir bilgisayar var. IP kameramızla alınan yüz görüntüsü, bilgisayar tarafından işleniyor. Cihaza bilgisayar üzerinden erişilebiliyor ve panel üzerinden raporlara ve çeşitli bilgilere ulaşılabiliyor. Bu ürünün üzerinde yer alan termal sensörle de ısıyı ölçüyoruz.”
“Aynı anda 30 kişiye kadar ateş ölçümü yapılabiliyor”
Kekik, dünyada bu alandaki ürünlerde infrared (kızılötesi) bir sistem kullanıldığı kendilerinin ise termal sensör kullandığına işaret ederek, “Rakiplerimiz bizi görünce termal sensör kullanmaya başladı. Ayrıca, yüz tanımayı yüz taramayla yapıyorlardı. Biz 3 boyutlu şekilde yapmaya başladık ve rakiplerimiz de bu sisteme yöneldi.” değerlendirmesinde bulundu.
Eski sistemde fotoğraf gösterilerek makinenin aldatılabildiğini, ancak 3 boyutlu sistemde bunun önüne geçtiklerini belirten Kekik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Giriş kontrol sistemimizin yanı sıra, turnike gibi tekli girişlerin olmadığı yoğun akışın olduğu yerlere yönelik termal kamera üretimi de gerçekleştirdik. Görüntü alan ve termal algılama yapan iki kamerayı tek ufak bir kamera haline getirerek Facestation Maxi modeliyle satışa sunduk. Bu kameranın belli bir açı görüş mesafesi bulunuyor ve aynı anda 30 kişiye kadar ateş ölçümü yapabiliyor.
Bir üst model olan Facestation Maxi Plus ise daha gelişmiş özelliklere sahip, savunma sanayisine yönelik tasarlanmış bir ürün. Kovid-19 sonrasında oteller başta olmak üzere çeşitli kurumlardan personel takibi için Facestation ürünümüze; misafirlerinin, müşterilerinin ateş takibini yapmak isteyenlerden de Maxi ürünlerimize talep geliyor. İnsanların toplu olarak bir araya geldiği her kurumdan yoğun ilgi var. Ayrıca, bu ürünlerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın termal kamera şartlarını sağlayan tek yerli ürün. Üst düzey kamu kurumlarında ve özel sektörde kullanılan yerli üretim termal kameralar, ülkemizin salgınla mücadelesine katkı sağlıyor.”
“ABD ve İngiltere’ye ihracat gerçekleştirdik”
Kekik, termal ürünlerinin piyasaya çıktığı ilk günden itibaren yoğun bir ilgi gördüğünü vurgulayarak, “Muadilleriyle özellik noktasında rekabet eden ürünlerimiz, fiyat noktasında da ciddi fiyat avantajı sağlıyor. Termal ürünlerimizin; ABD’ye, İngiltere’ye ve Güney Afrika’ya ihracatını gerçekleştirdik. 10’dan fazla ülkeden de temsilcilik talebi var. Bu alanda yerli bir ürünün ilk defa ihracatını gerçekleştirmek mutluluk verici.” dedi.
Şirket olarak ivme kazanmalarında devlet teşviklerinin de önemli rol oynadığına dikkati çeken Kekik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ürünümüzü, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a tanıttık ve kendisi çalışmalarımızdan dolayı bizi takdir etti. Teknoloji üretiminin dünyanın belli bölgelerinde yoğun bir şekilde gerçekleştirilmesi nedeniyle ticari kaygılarla üreticiler bu alanlara yönelmiyordu. Devletin teşviklerinin de katkısıyla, üreticiler iç pazara ek olarak ürünlerini dünyaya pazarlama noktasında da belli bir seviyeye geldi. Biz de bu anlamda alanımızda ihracatçı konumuna geldik.”
AA