Türk şiirinin zarif şairi: Cahit Zarifoğlu

“Yedi Güzel Adam” şiiriyle hafızalarda ve gönüllerde yer bulan şair ve yazar Cahit Zarifoğlu, vefat yıl dönümünde hayırla yad ediliyor.

Şair ve yazar Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, vefatının 33. yılında yad ediliyor.

Hakimlik görevinde bulunan Niyazi Bey ile Şerife Hanımın oğlu olarak 1 Temmuz 1940’ta Ankara’da dünyaya gelen şair, okuma-yazmayı, resim yapmayı ve Kur’an-ı Kerim okumayı, okula başlamadan önce, annesi Maraşlı Evliyazadelerden Şerife Hanım ile anneannesi ve mahalle hocalarından öğrendi.

Zarifoğlu, Şanlıurfa’da başladığı ilköğrenimini, 1951’de Kahramanmaraş’ta tamamladı.

Babasının görevi sebebiyle Zarifoğlu’nun çocukluğu Silvan, Baykan, Siirt, Siverek ve Kızılcahamam’da geçti. Usta kalem, lise son sınıfta edebiyat ve matematik derslerinden bütünlemeye kaldığı için 1955’te başladığı lise öğrenimini 1961’de bitirdi.

Kahramanmaraş’a dönerek kısa bir süre vekil öğretmenlik yapan Zarifoğlu bir gazetede çalışmaya başladı. Başarılı edebiyatçının ilk şiirleriyle denemeleri, yerel gazete ve dergilerde yayımlandı.

Lisede Türk edebiyatının önemli isimleriyle dostluklar kurdu

Zarifoğlu ile Türk edebiyatının önemli isimlerinden Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören, Erdem Bayazıt ve Mehmet Akif İnan’ın Maraş Lisesinde başlayan arkadaşlıkları, “Diriliş”, “Edebiyat” ve “Mavera” dergilerinde sürdü.

Daha sonra “Yedi Güzel Adam” olarak da hatırlanacak olan aynı arkadaş grubu, 1956-1959 arasında “Yenilik”, “Yeni Ufuklar”, “Seçilmiş Hikayeler”, “Türk Sanatı”, “Varlık”, “Yeditepe”, “Dost”, “Pazar Postası” gibi yayınlarda yer alarak, “Maraş’ın Sesi” gazetesinin sanat sayfasında yazı ve eleştiriler kaleme aldı.

Cahit Zarifoğlu, Eskişehir’de Türk Hava Kurumu’nun uçuş kurslarına katılarak Milli Model Uçak B Sertifikası aldı. Jet pilotu olmak istediyse de kulağındaki rahatsızlık nedeniyle Hava Harp Okulu’na devam edemedi.

Çıkmasına ön ayak olduğu “İnkılap” gazetesinde yaptığı haberlerin yanı sıra günlük yazılar yazan ve sanat sayfası hazırlayan Zarifoğlu’nun bu sayfalardaki yazıları, 1980’de çıkan “Yaşamak” kitabında topladığı günlüklerinin ilk örnekleri oldu.

Zarifoğlu, 1961’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne girdi, uzun süren öğrenciliğin ardından 1971’de mezun oldu.

Kısakürek ve Karakoç’un, Zarifoğlu üzerinde büyük etkisi oldu

İstanbul’da üniversite öğrenimi gördüğü dönemde, Necip Fazıl Kısakürek ile Sezai Karakoç’un, Cahit Zarifoğlu’nun kişiliği ve şiiri üzerinde büyük etkisi oldu.

Yazı hayatı boyunca lisedeki arkadaş grubuyla birlikte hareket eden Zarifoğlu’nun şiirleri Mart 1966’da yeniden çıkmaya başlayan “Diriliş” dergisiyle “Türk Dili” ve “Soyut” dergilerinde, Cemal Süreya’nın “Papirüs”ü, Memet Fuat’ın “Yeni Dergi”sinde yayımlandı.

Cahit Zarifoğlu, haftalık “Yeni İstiklal” gazetesinin Rasim Özdenören tarafından yönetilen sanat sayfasında 1965’te asıl başlangıcını yaptı.

Abdurrahman Cem ve Cahit Zarifoğlu imzalarıyla peş peşe 13 şiir kaleme alan başarılı edebiyatçı, bu şiirleri 1967’de yayımladığı ilk kitabı “İşaret Çocukları”na aldı.

Zarifoğlu, 1967 ve 1973’te gittiği Almanya’da Goethe Enstitüsü’nün dil eğitimi aldı ayrıca otostop yaparak Avrupa’yı dolaştı.

Kısa bir süre tercümanlık da yapan Zarifoğlu, 1969-1970’te ise “Hakimiyet” gazetesinde teknik sekreterlik yaptı. Usta şair, yoğun çalışması dolayısıyla üniversiteyi 10 yılda tamamladı.

“Yedi Güzel Adam” kitabı 1973’te çıktı

Bir süre kağıt ve otomobil firmalarında da çalışan Zarifoğlu, 1972-1973’te, İstanbul’daki bir kolejde Almanca öğretmenliği yaptı.

Cahit Zarifoğlu, 1973’te İstanbul Tuzla’da yedek subay olarak başlayan ve Kars’ta devam eden askerlik görevini 1975’te Kıbrıs’ta tamamladı. Askerliğin hemen ardından usta şair Makine Kimya Endüstrisinde memuriyete başladı.

Edebiyat çevrelerinde ilgiyle karşılanan, ilk kitabını kendi parasıyla çıkaran ve yeterince dağıtamadığı için büyük kısmı elinde kalan Zarifoğlu’nun Eylül 1973’te çıkan ikinci kitabı “Yedi Güzel Adam”, en bilinen eserlerinden biri oldu.

Zarifoğlu, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt ve Alaeddin Özdenören’i “Yedi Güzel Adam” şiirinde anlatmış ve bu grubun adı artık, “Yedi Güzel Adam” olmuştu.

Şairin “İns” adlı eseri 1974’de Edebiyat Dergisi Yayınları arasında çıktı.

Nikah şahitliğini Necip Fazıl yaptı

Zarifoğlu, mütercim sekreter olarak 1976’da TRT’ye geçti.

Necip Fazıl Kısakürek’in aracılığıyla, Abdülhakim Arvasi’nin soyundan gelen, Van müftüsü Kasım Arvas’ın kızı Berat Hanım’la tanışan şair, 19 Ağustos 1976’da evlendi. Zarifoğlu’nun Van’da gerçekleşen düğününde Kısakürek nikah şahidi oldu. Şairin, Fatma Betül, Ayşe Hicret, Ahmet ve Arife adında 4 çocuğu dünyaya geldi.

Zarifoğlu, 1983’te TRT İstanbul Radyosuna atandı.

Amatör çizimler yapan başarılı edebiyatçıya, Kısakürek’in “artist” diye seslenmesinin ardından, liseden itibaren “Aristo” olan lakabı, “Artist” oldu.

İçine kapanık bir karakteri olan ve şiirini temelde “İkinci Yeni”nin kazanımları üzerine kurarak bu akımda kendi yeniliğinin peşine düşen Zarifoğlu, alışılmadık söz dizimiyle, imge ve bütünlüğe verdiği önemle, Türk şiirine kendi orijinalliğini getirebilen şairlerden biri oldu.

Cahit Zarifoğlu, “Yeni Devir”, “Milli Gazete” ve “Zaman” gazetelerinde ve “İslam” dergisinde Ahmet Sağlam, Abdurrahman Cem ve Vedat Can müstear isimleriyle günlük yazılar kaleme aldı.

Şiir yazmakta zorlanmayan, kendi deyimiyle “ilhamı ele geçiren” Zarifoğlu’nun şiirleri İngilizce ve Arapçaya çevrildi.

Başarılı edebiyatçı, ömrünün son yıllarında yöneldiği çocuk edebiyatında kaleme aldığı “Yürekdede ile Padişah” eseriyle, 1984’te Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülünü kazandı.

Gül Çocuk dergisinde de yazan Zarifoğlu, “Çocuklar için yazmak, acılarımı azaltıyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Şair, pankreas kanseri nedeniyle, 7 Haziran 1987’de İstanbul’da vefat etti.

Abdurrahman Cahit Zarifoğlu “Sultan” şiirinde şöyle seslenmişti:

“Seçkin bir kimse değilim/ ismimin baş harfleri acz tutuyor/ Bağışlamanı dilerim

Sana zorsa bırak yanayım/ Kolaysa esirgeme/ Hayat bir boş rüyaymış/ Geçen ibadetler özürlü/ Eski günahlar dipdiri/ Seçkin bir kimse değilim/ İsmimin baş harflerinde kimliğim/ Bağışlanmamı dilerim

Sana zorsa bırak yanayım/ Kolaysa esirgeme/ Hayat boş geçti/ Geri kalan korkulu/ Her adımım dolu olsa/ İşe yaramaz katında/ Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum”

“Zarifoğlu, çocukluğun izinde koşmuştur hep”

Çocuk kitapları çıkardığı dönem birlikte çalıştığı Mustafa Ruhi Şirin, yaptığı bir açıklamada, “Onu yakından tanıyanlar bilir; Zarifoğlu çocukluğun izinde koşmuştur hep. Çocukluğunu büyüterek koruması, çocuk saflığında çoğalması, Zarifoğlu’nun portresini verir bize.” ifadesini kullandı.

Zarifoğlu’na dair çeşitli belge ve mektuplar zaman içinde gün yüzüne çıkmaya devam ederken aylık edebiyat ve fikir dergisi “Muhit”in usta şaire ayırdığı 2020 Haziran sayısında, şairin ilk kez gün yüzüne çıkan eskiz defterinden çizimlerin yanı sıra Zarifoğlu’nun vefatından 35 gün önce yayınladığı ancak eserlerinde yer almayan “İşkence” şiiri de yer buldu.

Yazar Mehmet Narlı, Muhit dergisinin Cahit Zarifoğlu dosyasıyla çıkan sayısında, şunları aktardı:

“Tüm parasını, ilk kitabı İşaret Çocukları’nın basımı için harcar ama kitabın dağıtımını sağlayamaz; bir arkadaşının dayısının yazıhanesine bırakır. Fakat kitaplar, birkaç ay sonra ısınmak için dükkan sahibi tarafından yakılmıştır. Necip Fazıl’ın desteği ve tavsiyesiyle Berat Hanım’la evlenir. Çocukları olur. Onlara ve diğer çocuklara ‘Ağaçkakanlar’, ‘Motorlukuş’, ‘Yürekdede ile Padişah’ gibi modern masallar yazar. Dostu Erdem Bayazıt, kendi çocuklarının kendilerinden fazla Cahit’le anlaştığını söyler. Böyledir. Dilinde ve yaşayışında çocukluğun özgünlüğü hep vardır.”

“Yedi İklim” dergisinin usta şaire geniş yer ayırdığı son sayısında ise Zarifoğlu’nun Eski Kültür ve Turizm Bakanı, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı ile Mavera dergisinin İstanbul dağıtım sorumlusu Nevzat Çeviker’e yazdığı mektuplar ilk kez okuyucuyla buluştu.

“Anadan doğma şair”

Zarifoğlu’nun şiiri hakkında yakın dostu Rasim Özdenören, “Şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu, (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir.” yorumunda bulunurken, yine yakın arkadaşı Erdem Bayazıt şu yorumu yapmıştı:

“Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı, bir algılama olduğu zaman onu hemen anında şiire döküverirdi.”

Şair Akif İnan’ın “anadan doğma şair” olarak tarif ettiği Zarifoğlu hakkında, Cemal Süreya da “Ece Ayhan’a sordum, ona göre Cahit Zarifoğlu şiirde yapı sorununu en iyi kavramış, bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz bir Hattat’ta da ayrıca belirtmiş bunu.” şeklinde görüşlerini dile getirmişti.

Şair İsmet Özel ise, Zarifoğlu’nu şu sözlerle anlattı:

“Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, ondan sonrakiler onda ders alınacak bir taraf bulacaktır, hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından.”

Vefatından sonra Yedi İklim, Muhit, Mavera, Beyaz Bulut, Seferber, Kitap/Haber, Hece ve Bürde’nin arasında bulunduğu dergilerde özel sayılarla yad edilen ve adına şiir ödülleri verilen Zarifoğlu hakkında ayrıca Nazım Elmas, Mustafa Yeşilkaya, Ali Pulat, Hüseyin Çolak, Rıdvan Çınar tarafından yüksek lisans tezleri hazırlandı.

“İşaret Çocukları”, “Yedi Güzel Adam”, “Menziller”, “Korku ve Yakarış”, “Şiirler” isminde şiir kitapları olan Zarifoğlu, “Serçekuş”, “Ağaçkakanlar”, “Katıraslan”, “Yürekdede ile Padişah”, “Motorlu Kuş”, “Küçük Şehzade”, “Kuşların Dili”, “Gülücük” ve “Ağaçokul” isminde çocuk kitapları da kaleme aldı.

Zarifoğlu, günlük türünde “Yaşamak”, roman türünde “Savaş Ritmleri” ve “Anne” eserlerini yazarken, deneme türündeki “Bir Değirmendir Bu Dünya” ve “Zengin Hayaller Peşinde” isimleriyle toplanan eserlerinin yanı sıra, “Sütçü İmam” adlı tiyatro oyunununa da imza attı.

Şairin üniversite tezi “Rilke’nin Romanında Motifler” adıyla kitaplaştırıldı. Beyan Yayınları ayrıca “Konuşmalar”, “Romanlar,” “Hikayeler”, “Çocuklarımızla Atlara Biniyorduk”, “Okuyucularla”, “Mektuplar” ve “Radyo Oyunları”nı okurla buluşturdu.

 

 

AA

Read Previous

Koronavirüs sosyal medyada geçirilen süreyi artırdı

Read Next

Türkiye Mezunlarına hakaret eden meclis üyesine TÜMEB’den kınama

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *