Darik Radyosu’na konuk olan Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, “Türkiye’de ilan edilen olağanüstü hal durumunun amacı temel insan hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılması değil, askeri darbe girişiminde bulunan terör örgütünün mümkün olan en kısa zamanda ortadan kaldırılmasıdır” dedi.
Gökçe, “Olağanüstü hal durumu üç ay veya 90 gün süreliğine ilan edildi, fakat size şunu söylemek isterim ki, bu terör örgütü ve destekçilerine karşı mücadelede iyi sonuçlar alındığı zaman tüm eylemlere son verilecek. Anayasaya uyuluyor, Parlamento çalışıyor, ticaret normal bir şekilde gelişiyor, bankalar hizmete açık, ticaret borsası çalışıyor, sokağa çıkma yasağı yok” diye belirtti.
Önceki ve şimdiki olağanüstü hal durumlarını karşılaştıran Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini aktaran Gökçe şunları dile getirdi: “Bu çok önemli, çünkü Cumhurbaşkanımızın dediği gibi daha önce Türkiye’de ilan edilen olağanüstü hal durumları halkın kontrol altında tutulması için halkın gündelik hayatına yönelik alınan kararlardır. Şimdi hükümetin zanlıların haklarının sınırlandırılması, kontrol edilmesi ve onlara karşı kanun doğrultusunda hareket edilmesi üzere kendine yönelik aldığı bir olağanüstü hal kararı söz konusudur”.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne neden uyulmayacağı ve gözaltına alınanların kaderinin ne olacağı sorusuna Büyükelçi, kanuna uyulacağının altını çizdi. Diplomat, “Olağanüstü hal kararı Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uyularak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Sözleşmenin 15.maddesine göre olağanüstü hal durumu ilan edilebilir” diye vurgulayarak, Fransa hükümetinin son altı ay için böyle bir karar aldığını ve daha altı ay süreliğine kararı yenilediğini hatırlattı. Gökçe bu anlamda bu kararın arzu edilmeyen, fakat şaşırtıcı bir şey olmadığını söyledi.
Büyükelçi Gökçe, “Biz geniş bir destekçi ağından bahsediyoruz ve bu ağa dahil ve destekleyen kişileri kontrol altında tutmak zorundayız. Kontrol altında tutmamız gereken 50 bin-60 bin kişiden bahsediyorum. Mahkeme kararıyla tutuklananların sayısı 4 bin kişiyi geçti. Başka 6 bin kişi korunma önlemi olarak savcı kararıyla tutuklandı. Öyle ki, bu büyük sayıdaki diğer kişiler ne gözaltına alınmış, ne de tutuklanmış durumdalar. Bu kişiler farklı mesleklere sahiptirler-aralarında öğretmenler var, kamu idarelerinde çalışanlar var ve saire. Onların bir kısmı görevlerinden alındı, bazılarının faaliyeti ise şimdilik askıya alındı. Onların tüm hakları, özgürlükleri, maaşları korunuyor” diye altını çizdi.
Büyükelçi, “Türkiye’deki sivil halk, halkın bir darbe girişimini nasıl önleyebileceğine dair örnek verdi. Bu bir olgunlaşma süreci, demokrasi bir gecede kazanılmıyor. Demokrasi için çalışılmalı, üzerinde düşünülmeli, uğruna kan akıtılmalı, çaba harcanmalıdır. Demokrasi toplumlara gökten zembille düşmez” diye görüşünü belirtti.
Kaynak: Kırcaali Haber