Üsküp Türk Demokratik Partisi bir basın bildirisi yayınladı.
Bildiride yer alan ifadeler ise şöyle;
“Hakkın ve Makedonya Türk halkının sesi olmaktan başka bir gayesi bulunmayan Türk Demokratik Partisi, kuruluşundan bu yana ilkelerinden taviz vermeyen bir siyasi oluşum olarak onurlu duruşu ile soydaşımızın teveccühünü kazanmayı başarmış ve girdiği her seçim yarışında kazanan taraf olmuştur.
Geçen yılın aralık ayında gerçekleşen erken genel seçimlerde de bu durum tekerrür etmiş ve içinde yer aldığı “Daha İyi Makedonya İçin” ittifakı ile birlikte seçimden zaferle çıkmasına rağmen, dış güçlerin de baskıları sonucu oluşturulan “yapay” çoğunluk ile seçimi kaybedenlerin birlik olup hükümet kurması sonucu partimiz muhalefet cephesindeki yerini almıştır.
İktidarda olduğu dönemde soydaşımızın çıkarlarını ön planda tutan bir parti olarak ülkemizin geleceğinin inşa edilmesinde üstlendiği aktif rol ile birlikte, soydaşımızın toplumda ve devletin idari organlarında hakettiği yeri alması için var gücü ile çalışmıştır.
Türkçenin bayramı olarak “21 Aralık” tarihinin ülkenin resmi bayramları arasında kutlanmasını ve kimliklerde Türkçenin kullanımını sağlayan, ay yıldızlı Türk bayrağımızı ve Türkçemizi yerel yönetimlerde resmi olarak yürürlüğe geçiren, eğitim sürecinin her aşamasında Türkçenin kullanımını yaygınlaştıran, devlet organlarında binlerce genç soydaşımıza istihdam imkanı sağlayan bir parti olarak tarihe geçen Türk Demokratik Partisi, bundan sonraki süreçte izleyeceği aktif siyaset ile elde edilen bu kazanımların tenakusa uğramasına asla müsaade etmeyecektir.
Mevcut iktidara ve sözde Türk yanaşmalarına bir hatırlatmamız olacak. “Bazı insanları her zaman, bütün insanları bazen kandırabilirsiniz; ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız.” Zaten pamuk ipliğine bağlı mevcut iktidarınızın ömrü de saman alevininki gibi pek uzun olmayacaktır. Zira geçmişiniz, sizinle alakalı olumlu en ufak bir hayal kurma fırsatı dahi sunmamaktadır.
İktidarımız döneminde, terbiye sınırlarını aşarak her türlü hakareti muhalefet etmek sanan sözde siyasetçilere de, bugün bizimle birlikte muhalefet görevini şerefiyle üstlenecek partimizin samimi dostlarına da Mustafa Kemal’in şu anlamlı sözlerini hatırlatmak isteriz; “Terbiyedir ki; bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir topluluk halinde yaşatır, ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder.”
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da terbiyemizden, duruşumuzdan ve ülkümüzden bir nebze dahi taviz vermeyeceğimizi bildirir, saygılarımızı sunarız.”