Makedonya 30 Eylül’de isim değişikliği referandumu için sandık başına gidecek. Makedonya’nın Yunanistan ile imzaladığı “Prespa” Anlaşması’nın onaylanarak Avrupa Birliği (AB) ve NATO kapısının açılmasını öngören tarihi referandum hakkında milletvekili ve Türk Hareket Partisi Genel Başkanı Enes İbrahim ile görüştük. İbrahim ile referandum kampanyasından Makedonya Cumhuriyeti vatandaşlarının neden “evet” demesi gerektiğine, AB ve NATO’nun Makedonya için ne anlama geldiğinden, Avrupa-atlantik kurumlarına üyeliğin Makedonya Türklerine getireceği kazanımlara kadar birçok konuda konuştuk. AB ve NATO entegrasyonu ile birlikte Makedonya Türklerinin Avrupalı Türklerle birlik olacağını kaydeden İbrahim, “Türkiye’nin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de üyesi olduğu NATO’da aynı çatıda olmak Makedonya’daki Türklere de kesinlikle güven sağlayacaktır” dedi.
Seyyid EMİN, Hakan ALİ / TİMEBALKAN ÖZEL
Referandumun bir ülke için en demokratik seçim ve halk oylaması olduğunu ifade eden THP Genel Başkanı Enes İbrahim, Makedonya’nın 27 yıldır AB ve NATO entegrasyon sürecinin devam ettiğine dikkat çekerek, “27 yıldır çözülmeyen sorunlardan dolayı Makedonya dünyaya yeterince entegre olamadı. Daha doğrusu uluslararası kurum ve kuruluşlarda Makedonya yerine FYROM olarak geçtik. Birleşmiş Milletler’deki ismimiz bile Makedonya Cumhuriyeti değil FYROM’du. Fakat artık sorunlara çözüm bulma zamanı gelmişti ve bu sorunlara çözüm bulmak için dik duruşlu ve cesur siyasetçilerle ancak çözüm bulunabileceğini düşünmüştük. 2014 yılından itibaren başlatılan bir süreçle daha doğrusu yeni nesil siyasetçilerle birlikte başta başbakan Zoran Zaev olmak üzere, çalışma arkadaşları ve partimizin tüm yöneticileri ve Türk Hareket Partisi’nin merkez kurulu yönetim üyeleri ve teşkilat başkanları olmak üzere dik duruş sergileyerek öncelikle komşu ilişkilerimizi düzeltmek için çaba sarf ettik” açıklamalarında bulundu.
Makedonya’nın komşu ülkeler ile işkilerini düzeltme sürecinin kolay geçmediğini kaydeden İbrahim, “Özellikle son 10 yılı incelediğimizde ciddi manada da kavgalı duruma geldik. Geçen yıl 1 Haziran itibariyle hükümetin kurulmasından hemen sonra komşu ilişkilerini düzeltecek adımlar atılmaya başlanıldı. Nitekim öncelikle Bulgaristan ile bir anlaşma imzalandı ve anlaşmanın imzalanmasından hemen sonra gerek Makedonya Parlamentosu’nda gerek Bulgaristan Parlamentosu’nda anlaşma yürürlüğe girdi. Bir bakıma aslında Makedonya pozitif olarak yansındı çünkü ondan sonraki süreçte AB dönem başkanlığı Bulgaristan’da idi ve Bulgaristan’ın dönem başkanlığını yürüttüğü dönemde Makedonya, AB entegrasyon sürecinde ciddi adımlar attı ve emin adımlarla da AB yoluna ilerliyoruz” dedi.
Makedonya için en önemli unsur AB ve NATO entegrasyonudur
THP’nin Yunanistan ile varılan zorlu anlaşma müzakerelerini yakından takip ettiğini belirten milletvekili Enes İbrahim, “Anlaşma iki ülke arasındaki işbirliğini de geliştirecektir fakat Makedonya için en önemli unsur Makedonya’nın AB ve NATO entegrasyonudur. Malumunuz geçmiş dönemlerde Yunanistan’ın vetosundan dolayı Makedonya güvenli ülke statüsüne ulaşmamış dolayısıyla NATO’ya üye olamamıştır fakat bir anlaşma imzalandı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için de aşamalar var. Özellikle Makedonya meclisinde bu anlaşma onaylandı akabinde vatandaşlarımıza da soracağız, son söz milletin olacak. 30 Eylül’de kısmetse vatandaşlarımız da sandığa gidip en azından vatandaşlarımızın düşüncesini öğreneceğiz. Ondan sonraki süreçte Anayasa değişiklikleri ve tahminen Ocak ayının sonuna kadar Şubat’ın başında kadar da Yunanistan parlamentosundan da imzalanan anlaşmanın yürürlüğe gireceğini tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu.
Ohri Çerçeve Anlaşması Makedonya’daki Türkleri üçüncü sınıf vatandaş konumuna getirdi
Önümüzdeki yıldan itibaren de AB ve NATO kapılarının tamamen açılacağını ve gelecek yıl NATO’ya üye olunacağını beklediklerini bildiren Enes İbrahim, Makedonya’nın ve Balkan coğrafyasının hem Osmanlı sonrası hem de yakın geçmişte geçirdiği savaş ve iç çatışmaları hatırlatarak “Bu siyasi krizler ve savaşlardan gerek ülkemiz, gerek bölgemiz, gerek Makedonya’da yaşayan Türkler veya bölgede yaşayan Türkler zarar görmüştü. İç savaştan sonra imzalanan Ohri Çerçeve Anlaşması da maalesef Makedonya’daki Türkleri üçüncü sınıf konumuna getirmişti. Artık savaş dönemi olmaması için, Balkan coğrafyasında istikrarın sağlanması için, Balkanlardaki tüm ülkelerin güvenli ülke statüsüne ulaşması için NATO’ya üye olmaları gerektiğine inanıyoruz. Çünkü Balkanlar her zaman Osmanlı’nın ayrılışından bu yana her zaman bir kıvılcımla ateşi yanan bir bölge konumuna gelmiştir. Savaşları bir bakımdan engellemek diğer taraftan komşu ilişkilerini geliştirip ister ekonomik, ister kültürel, ister farklı alanlarda yapılacak işbirlikleriyle hem Makedonya’daki vatandaşlarımız hem de bölge coğrafyasında yaşayan ülkelerin kalkınmasına vesile olacağına umut etmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Avrupa’ya bazı konularda örnek olabileceğimizi düşünüyorum
Daha güvenli bir Balkanlar için NATO’ya ihtiyaç duyulduğunu söyleyen THP Genel Başkanı Enesi İbrahim, “Bu ihtiyaç hem bizler açısından önemli hem de Avrupa ülkeleri açısından önemli. O zamanlarda Avrupa’da da aşırı ırkçı akımları var fakat Makedonya da çok etnikli bir ülke. Her ne kadar geçmiş dönemde etnik kargaşalıklar olsa da son dönemlerde birlikte yaşama kültürünü de görmekteyiz. Belki bizler de Avrupa’ya bazı konularda örnek olabileceğimizi düşünüyorum” dedi.
Referandumu boykot eden kitlenin düşüncesini net olarak ifade etmediğini belirten Enes İbrahim, “Özellikle ana muhalefet başta olmak üzere birlikte hareket ettiği koalisyon partnerleriyle birlikte boykottan ziyade vatandaşların karar vermesini istiyorlar. Vatandaşlar hangi kararı alırsa onlar da vatandaşlarına saygı duyacaklarını idaa ediyorlar. En azından şu anda Makedonya’da hayır cephesi yok, evet cephesi var ve çekimserler var. Direkt boykot eden marjinal küçük gruplar var ve onların da kimler tarafından finanse edildiğini, nasıl finanse edildiğini veya nasıl örgütlendiğine dair en azından duyumlar var fakat onlar tamamıyla marjinal gruplar ve Makedonya’da, Makedonya’nın ve Balkan coğrafyasının siyasetinde stratejik öneminde çok büyük rol oynamıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Güvenli olmayan bir ülkeye dış yatırımcı gelmez
Makedonya’daki göç sıkıntısına dikkat çeken milletvekili Enes İbrahim, isim sorununun en kısa zaman içinde çözülmesi gerektiğini belirterek, “Son 10-12 yılda 600 bin üzerinde vatandaş göç etti. Bu 600 binin içinde kesinlikle Türk nüfusu da var. Makedonların bir bölümünde Bulgar pasaportu varken Makedonya Türklerine Bulgar pasaportu verilmiyordu ve Avrupa’da çalışma izinleri dahi alamıyorlardı ve kaçak yollara başvuruyorlardı. Bu bakımdan ekonominin gelişimi doğrultusunda Avrupa Birliği’nin ve NATO’nun ülkemiz içinde Balkan coğrafyası için de önemli çünkü güvenli olmayan bir ülkeye dış yatırımcı gelmez. Geçtiğimiz dönemlerde son 10 yıldır Makedonya’da çok fazla dış yatırımcıların geldiğini dile getirilmekte aslında hükümete gelir gelmez tüm yatırımcıların incelediğimizde yatırımcıların büyük bir bölümü hayali şirketler üzerinde Makedonya’da yatırımlarını yapmışlar” yorumunda bulundu.
THP’nin referandum kampanyası hakkında bilgi veren Enes İbrahim, “Türk Hareket Partisi referandum kampanyasını kendi yönetim kurulu üyeleri ve kendi teşkilatıyla yürütmektedir. Farklı bir kampanya yürütmekteyiz. Kampanyanın sadece belli kısımlarında koalisyonumuza katılmaktayız. Parti olarak bugüne kadar Makedonya’yı karış karış gezdik, gezmeye de devam edeceğiz son güne kadar referandumda evet oyu kullanılması için çağrıda bulunacağız” dedi. En önemli meselenin Makedonya’nın güvenli ülke statüsüne ulaşması olduğunun altını çizen İbrahim, “Güvenli ülke olduğumuz takdirde yatırımların daha fazla geleceğini ve ekonomik olarak da bir kalkınmanın sağlanabileceğini düşünmekteyiz. Diğer bir taraftan izolasyonlar söz konusu. 27 yıldır Makedonya saklı problemlerle 27 yıldır ayakta durdu ve bu problemlerin sonu gelmeyecek gibi görünüyor. Bu problemleri bir kenara bırakıp geleceğe emin adımlarla bakmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Avrupa Türkleriyle birlik olacağız
Avrupa Birliği’nin Makedonya Türkleri için de en önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Enes İbrahim, “Avrupa Birliği coğrafyası sınırlarında 10 milyon üzerinde Türk yaşamaktadır. Avrupa Türkleriyle de birleşeceğiz ve Avrupa’daki Türk kardeşlerimizle birlikte ciddi şekilde organize olduktan sonra sesimizi uluslararası kurum ve kuruluşlara daha rahat duyurabileceğimizi ümit ediyoruz. Makedonya’daki Türklerin yaşadıkları sıkıntıları dünden bugünden değil 1991 yılından veya daha önceden kaynaklandığını söyleyebilirim. Fakat ortak noktalarda sadece Makedonya Türkleriyle değil Avrupa Türkleriyle de ortak hareket edeceğimizi düşünmekteyiz” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’nin üye olduğu bir NATO Makedonya’ya yarar sağlayacaktır
Türkiye’nin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de üyesi olduğu NATO’da aynı çatıda olmak Makedonya’daki Türklere de kesinlikle güven sağlayacaktır diyen Enes İbrahim, “Psikolojik bir öncülüğümüz olacaktır çünkü Türk askerinin olduğu bir yerde ister istemez daha psikolojik bir öncülüğü vardır. NATO’nun en büyük müttefiklerinden biri Türkiye en önemli orduya sahip. Türkiye Cumhuriyeti Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üye olduğu bir NATO kesinlikle Makedonya’ya yarar sağlayacaktır” şeklinde konuştu. AB ve NATO’ya üye olmuş Balkan ülkelerinin üyelik öncesi ve sonrası durumlarından örnekler veren THP Genel Başkanı Enes İbrahim, “Makedonya Türkleri olarak artık Avrupa Türkleriyle birleşmemiz gerekmektedir. Türk dünyasıyla birleşmemiz gerekmektedir. Birlik beraberlik içinde de sesimizi tüm dünyaya duyurmamız gerekmektedir. Sıkıntılarımızı, sorunlarımızı birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde çözeceğimizi ümit ediyoruz” temennisinde bulundu.
Osmanlı’nın bu topraklardan ayrılmasıyla Balkan coğrafyasında adalet, huzur, hak, hukuk kalmadı
Osmanlı’nın Balkanlardan ayrılmasıyla birlikte Balkan coğrafyasında adalet, huzur, hak, hukukun kalmadığını belirten İbrahim, “Biz yıllardan beri hak, gerek Makedonya’da gerek Makedonya dışında yaşayan Türk toplumunun olduğu ülkelerde hukuk, eşitlik mücadelesi verdik. Bu bakımdan Makedonya Türkleri ancak diğer ülkelerde yaşayan Türk toplumunun köprü vazifesi üstlenip iki ülke arasında veya komşu ilişkilerini geliştirecek potansiyelde olduğumuzu söyleyebilirim. Gerek Yunanistan’da Batı Trakya Türkleriyle, gerek Kosova’daki Türklerle, gerek Bulgaristan’daki Türk nüfusuyla ciddi bir diyalog haline geldiğimiz takdirde iki ülke politikalarına yön vereceğimizi düşünmekteyiz” dedi.
Avrupa’nın en kötü hukuk sistemi Makedonya’nın hukuk sisteminden iyidir
21. yüzyılda sınırların olmadığını ve bu nedenle Balkanlarda bir barışın sağlanabileceğini ifade eden İbrahim, “Avrupa standartlarını bir şekilde uygulamayacak reformlar yetmeyebilir, uygulamalar gerekmektedir. Avrupa’nın iyi yönlerini çekmemiz gerekmektedir yoksa ben şahsen Avrupa’nın da dört dörtlük olduğunu söylemem mümkün değil. Fakat Avrupa’nın en kötü hukuk sistemi Makedonya’nın hukuk sisteminden çok çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Daha düne kadar istihbarat şeflerinin, başbakan veya değişik siyasilerin emrinde olan hakimler savcılarında olduğunu biliyoruz. Avrupa’nın en kötü hukuk sistemi kesinlikle Makedonya’dan daha iyidir, Avrupa’nın en kötü ekonomisi bile Makedonya’nın en iyi ekonomisinden daha iyidir. Bu bakımdan AB’ye önem vermeli ve Makedonya ile bölgeye adapte olacak reformların, yasaların, standartların uygulanması bölge açısından da önemli olacağını düşünmekteyiz” diyerek sözlerini noktaladı.