Balkan halkları, akıllı olalım… Topraklarımızı Silahla Değil, Sevgiyle Donatalım
Son yüzyılın hesabını bir yapalım:
1. Balkan savaşı 1912,
2. Balkan savaşı 1913 I. Dünya Savaşı 1914, II. Dünya Savaşı 1939,
3. Balkan Savaşı (Yugoslavya’nın parçalanması)
2022 Ukrayna Savaşı ortada ve Balkan ülkelerinde bilinmeyen çeşitli savaş senaryoları… Küresel güçlerin, savaşlardan kazanç toprakları ve kurbanları olmayalım. Sadece 2.Dünya Savaşı’nda yaklaşık 50 milyon insanın öldüğünü hatırlayalım. Bütün bu savaşlarda en fazla zarar görenlerin, ölenler, yıkıma uğrayanların Balkan halklarının olduğunu, unutmayalım.
Küresel güçler, “Barut Fıçısı” dedikleri Balkan ülkelerini esasen “ekmek teknesi” olarak kullandıklarını görmek ve anlamak gerekir, artık. Sadece Ukrayna’da savaşın sürdüğü bu günlerde ABD, Rusya’nın ardından en çok silah satan ülke Almanya’nın, 2022 Ocak -Ağustos döneminde 5,1 milyar avroluk askeri satış gerçekleştirdiği belirtiliyor.
Stokholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIRP) Raporuna göre, dünya çapında silah ithalatı yüzde 4,6 oranında azalırken Avrupa’da yüzde 19 oranında arttı. Silahlanma uzmanı Pieter Wezeman, Avrupa’da artan satışlara ilişkin “Çok endişe verici bir silahlanma” diyor. Küresel silah tüccarlarının stratejisi, “savaş çıkabilir” korkusunu yaymak, kışkırtmak, savaştırmak, bölmek ve yönetmektir. Ardından da, Balkanlarda barışı sever ülkeler olarak, yorgun ve bitkin halde Balkan halklarını sözde “barış masasına” oturtmaktır…
Sonunda taraflara, uzun süreli olmamak şartıyla, kısa süreli barış anlaşmalarını imzalatmak. Bu senaryoların tekrarına izin vermemek, Balkan halklarının elinde… Topraklarını silahla değil, sevgiyle donatmaya özen göstermeleri gerek. Üstelik silah parayla, sevgi parasızdır. Esasen, Balkan halkları, dünyasıyla rüyasıyla bir bütündür… Ernest Hemingway’in “Çanları” bugün, Balkan ülkeleri için çalıyor. Yunus Emre’nin “Sevelim sevilelim, kin düşmanımızdır bizim” sözünü hatırlayalım. Nefretle değil, sevgiyle kalalım, bütün farklılıklarımıza saygılı olalım.