Türk Milli Birlik Hareketi Genel Başkanı ve VMRO DPMNE öncülüğündeki “Senin Makedonyan” Koalisyonu 6. Seçim Bölgesi 4. Sıra Milletvekili Adayı Erdoğan Saraç ile 8 Mayıs’ta düzenelenecek seçimlerle ilgili TIMEBALKAN’a özel açıklamalarda bulundu.
TİMEBALKAN SEÇİM ÖZEL
Türk Milli Birlik Hareketi Genel Başkanı ve VMRO DPMNE öncülüğündeki “Senin Makedonyan” Koalisyonu 6. Seçim Bölgesi 4. Sıra Milletvekili Adayı Erdoğan Saraç, Hangi taassuptan olunursa olsun kırmızı çizgiler üzerinde birleşmelisi gerektiğini söyledi.
SDSM ve DUİ hükümetinden büyük bir tahribat yarattığından söz eden, “Bu tahribatın düzelmesi elbette ki emanetin ehline teslim edilmesiyle mümkündür. SDSM ve DUİ hükümeti bu 7 içerisinde özellikle bizi yakından ilgilendiren diğer bir konu anavatanla ilişkilerimize gölge düşürmüştür. Bilhassa Zaev hükümeti. Maalesef düne kadar düşman olan Yunanistan’ı Makedonya hava sahasını Yunan güçlerine teslim etmiştir. Bu bizim için kabul edilebilir bir şey değildir.” diye konuştu.
Makedonya’yı idare edecek devlet kapasitesi ve yönetim gerekliliğine vurgu yapan Saraç, “Makedonya hukuk devleti olmalıdır ve hukukun üstünlüğü sağlanmalıdır. Türklere de bu gerektir. Makedonya halkının adalet kurumlarına inancı %5’e inmiştir. Tahmin edersiniz bu Bangladeş’te, Togo’da var. Yani AB’ye üye bir ülkede böyle bir şey vuku bulması abesle iştigaldir.” değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların siyasi kültürüne kimsenin gölge düşüremeyeceğini söyleyen Saraç, “Bizim de ortak adayımız olan Prof. Dr. Gordana Siljanovska Davkova birinci sıraya yerleştirmiştir. Birinci sıra derken aktüel cumhurbaşkanı olan ve Sosyal demokratların adayı olan Pendarovski’nin 183 bin oy farkla öne gitmiştir. Arnavutların bütün partilerinin oylarını toplasan bile bunun yarısı etmemektedir. Bu gerçekten Makedonya’daki vatandaşların bir teveccühüdür. Yeniden düzenlenme ve imar için oy verildiğini açıkça göstermektedir. İkinci turda farkın daha büyük olması beklenmektedir.” ifadelerini kullandı.
– Birlik ve beraberlik için mücadele ederken Makedonya Türklerinin yeniden bölünmelere lüksü yoktur
Birlik ve beraberlik için mücadele ederken Makedonya Türklerinin yeniden bölünmelere lüksü olmadığına dikkati çeken Saraç, “Bu yapanların da kim olursa yanlış yaptığını açıkça ifade etmek gerek. Ben yalnızca Cenab-ı Hakk’a biat etmişimdir ve hür irademle böyle konuşurum. Türkler dağılmış bir gruptur ve bize sadece tek seçim bölgesi seçmenlerimizin iradesini göstererek toplumdaki yerimizi temsil edebiliriz. Bu seçim sistemiyle büyük partilerin koalisyonunda yer alınması zaruriyeti vardır. Kendi başımızla da gidebiliriz ama büyük risk taşımaktadır.” şeklinde konuştu.
Çok sayıda Türk milletvekili adayının olmasına sevindirici olarak bakılabileceğini ancak göstermelik adaylıkların olduğunu da kaydeden Saraç, “5. Seçim Bölgesinde 17. 18. Sırada olan adayların ya da 3. Seçim bölgesinde 2. Sıradan sonraki adayların hiçbir manası yoktur. Sadece göstermelik, işte bu kadar aday çıkardık gibi söylemler için var. Biz bunu kendi başımıza da yapabiliriz. Burada hiç kimsenin ittifakına gerek yoktur. TDP, TMBH kendi listeleriyle girebilir. Biz nitekim 2008 yılında çıktık. Ne kadar oy alırsak ama bizim oylardır.” açıklamasında bulundu.
– Hangi taassuptan olursa olsun hepimiz kırmızı çizgiler üzerinde birleşmeliyiz
Hangi taassuptan olursa olsun hepimiz kırmızı çizgiler üzerinde birleşmesi gerektiğini ifade eden Saraç, “Bugün öyle değil, orada beslenenler var buradan beslenenler var. Bir çatı altında toplanmak abesle iştigaldir. Bunu anavatanımız Türkiye yapabilirdi, hala da yapabilir ve yapması taraftarıyım. Ben geçmişte nasıl fedakarlık yapmış ve feragat etmişsem tekrar bu konuda ali menfaatlerimiz ne derse onu yapmaya hazırım.” dedi.
– Bizim Türkler olarak Makedonya’da bir milli mutabakata varmamız lazımdı
Bizim Türkler olarak Makedonya’da bir milli mutabakata varılması gerektiğinin altını çizen Saraç, “Milli mutabakata varmadığımız takdirde hem kaynak hem zaman hem insan israfı yapacağız. Nitekim bugün de aynı şey söz konusu. Bir seçim bölgesinde 3 Türk aday yarışmakta. 3 tane Türk’ü bölüyoruz. Bu yakışıksız. Başka bir yerde rekabet edilemez miydi? Bu yakışıksızdır.” değerlendirmesinde bulundu.
VMRO DPMNE öncülüğündeki koalisyonda daha iyi bir pozisyon alması gerektiğine dikkati çeken Saraç, “Karşı taraf da bunu itiraf ediyor. Ama diğer taraftan da Türklerin adaylıklarını gördükten sonra elbette ki VMRO da bunun karşılığını alarak böyle bir pozisyon verdi. Ben neticelere varmadan parlamentoda olacağım. Öyle veya böyle. Ben kendi doğum yerimi ihmal ettiğimi gördüm. Bundan sonra böyle olmayacak” şeklinde konuştu.
– Mickoski, doğrudan doğruya DUİ’yi hedef almıştır
Mickoski ve Kovaçki’nin 3. Seçim Bölgesi’yle ilgili açıklamalarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Saraç, “Ben ne Mickoski’nin ne Kovaçki’nin avukatıyım ama ben o bünyenin içinde olduğum için sizin algıladığınız gibi ben olayı algılamıyorum. Mickoski hiçbir yerde Süleyman Baki’nin ismini geçirmedi. Bunu altını çizerek söylüyorum. Mickoski’nin hedefi DUİ partisinin içerisinde olan rüşvete dayalı, kayırmacılara dayalı, devletin çıkarlarını hibe etmek, devletin menfaatlerini korumamak ve özellikle görevi istismar etmek konusundan başladı. Kovaçki’yi dinlemedim ama Mickoski’yi dinledim ve şahsen de görüştüm. Doğrudan doğruya DUİ’yi hedef almıştır.” açıklamalarında bulundu.
Mickoski’nin Konçe’deki açıklamalarına da değinen Saraç, “TDP’nin Ali Ahmeti ile ilgili sözleri. Hasta adam dersin, hasta adamın eteğine gidiyorsun. Böyle ikiyüzlülük olmaz, böyle siyaset yapılamaz. Siyaset çizgi ister, namus ister, güven ister.” diye konuştu.
Muhalefet liderinin görüşüne göre, DUİ partisi kesinlikle hükümet ortağı olamayacağını anımsatan Saraç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“DUİ’nin ortak olduğu daha önceki hem SDSM hem VMRO hükümetlerindeki kişilerin hukuka karşı yanlış işlemler yaptıklarından dolayı cezaevlerinde bulunmaktadır. Bunlar sütten çıkmış kıl gibi temiz. Mümkün değil, muhalefet lideri der ki bu araştırılacaktır. Bu yolsuzlukların önüne geçmek için bunların muhakkak muhalefette kalması lazım. Bizim de temennimiz budur. TDP 22 yıl iktidarda olmuştur ama gözle görülür bir şey Türklere yapmamıştır. Bunlar biraz muhalefette kalsınlar, partilerine çeki düzen versinler.”