Türk Demokratik Partisi (TDP) ülkenin Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerine başlamasına olanak sağlayacak ve Bulgaristan’ın vetosunu kaldıracak Fransız teklifi hakkında açıklamalarda bulundu.
TDP tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, Fransa Teklifinin görüşülmesi ve değerlendirilmesi için Kuzey Makedonya Meclisi çatısı altında siyasi parti temsilcilerinden oluşturulan çalışma grubuna bu ülkenin en büyük üçüncü halkı olan Makedonya Türklerinden siyasi temsilci davet edilmemesi eleştirildi.
Söz konusu teklifin ülkede rahatsızlık yarattığı kaydedilen açıklamada, teklifin “Geniş bir uzlaşma” ile diyalog yoluyla çözüme kavuşturulması en büyük arzuları olduğu vurgulandı.
TDP’nin açıklamasını olduğu gibi yayınlıyoruz:
Ülkemizin Avrupa Birliğine üyelik müzakereleri kapsamında Bulgaristan devletinin vetosunu aşmak üzere dönem başkanlığını yürüten Fransa’nın sunmuş olduğu teklif ile ilgili görüşlerimizi paylaşmak isteriz.
Son 20 yıldır ülkemizin imzalamış olduğu birçok anlaşmada olduğu gibi, Fransa Teklifinin görüşülmesi ve değerlendirilmesi için Kuzey Makedonya Meclisi çatısı altında siyasi parti temsilcilerinden oluşturulan çalışma grubuna bu ülkenin en büyük üçüncü halkı olan Makedonya Türklerinden siyasi temsilci davet edilmemesi sayıca daha az olan halklara verilen önem ve değeri somut bir şekilde ortaya koymaktadır. Ne yazık ki bu gibi tutum ve davranışlar AB üyesi olma yolunda mesafe katetmek isteyen bir ülkenin büyük bir boşluk ve çelişki içerisinde olduğunun çok net göstergesidir. Sayıca daha az olan halkların her alanda ve her anlamda haklarının korunması, iyileştirilmesi ve geliştirilmesi Avrupa Birliğinin temel ilke ve prensiplerindendir. Makedonya Türkleri olarak beklentimiz gerek hükümet gerekse muhalefet kanadının bu konuda daha özenli olması ve multietnik yapıya sahip ülkemizin örnek teşkil etmesini sağlayacak uygulamalara imza atmasıdır.
Fransa Teklifinin kamuoyuyla paylaşılmasından sonra hükümet ve muhalefet arasında başlamış olan sert tartışmalar halk nezdinde farklı bir boyut almış ve meydanlarda tasvip etmediğimiz olayların yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Ülkemizde birçok farklı milletin yaşadığı gerçeğini gözardı etmeden ve bu konudaki dengelerin çok ama çok hassas olduğunun bilincinde olarak, söz ve eylemlerin bu ilişkilere zarar vermeyecek şekilde dile getirilmesi zaruridir. Yeni bir iç karışıklığa fırsat vermemek adına tüm siyasi parti temsilcilerinin ve kanaat önderlerinin bu konuda daha hassas ve dikkatli davranmaları ülkemizin geleceği ve istikrarı için hayati öneme sahiptir. Ülkeye tekrardan nifak tohumları ekmek isteyen fitnecilere fırsat verilmemelidir.
Fransa Teklifinde yer alan bazı maddelerin özellikle Makedon asıllı vatandaşlarımızı rahatsız ettiği ve bu maddelerin tekliften çıkarılması veya düzenlenmesi gerekliliği muhalefet kanadı tarafından dile getirilmiş ve ısrarlı bir şekilde buna vurgu yapılmaktadır. Ülkemizin geleceğini belirleyecek olan hayati bir sürecin içerisindeyiz. Süreci başarılı ve hasarsız bir şekilde yürütebilmek ve sonlandırmak için ‘’Geniş bir uzlaşmaya’’ ihtiyaç duyulduğu aşikardır. Toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetlerini gözönünde bulundurmak ve seslerine kulak vermek zorundayız. Acele edilmeden teklifin tüm detaylarıyla incelenmesi, değerlendirilmesi, farklı kesimlerin görüşlerinin alınması ve ‘’Geniş bir uzlaşma’’ ile diyalog yoluyla çözüme kavuşturulması en büyük arzumuzdur.
Ülkemiz NATO üyeliğinden sonra AB ülkesi olma yolunda adımlarını hızlandırmış ve bu uğurda üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam etmektedir. Ülkemizin bu girişim ve çabaları sonuçsuz kalmamalı ve AB tam üyeliği hedefinden başka bir hedef gözetilmemelidir. Ülkemizin kalkınması, refahı, güvenliği ve ekonomik özgürlüğü AB yolundan geçmektedir. Bu uğurda herkesin sorumluluk üstlenmesi ve üstüne düşeni yapması elzemdir.