Slovenya Başbakanı Janez Janša’nın Avrupa Birliği’ne ‘Bosna Hersek’in sınırlarının yeniden çizilmesi’ içerikli öneri belgesi sundu.
AB’nin bu öneriyle ilgili sessizliğini koruduğuna dikkat çeken uzmanlar, Slovenya‘nın AB’ye sunduğu önerinin kabul edilmesi durumunda bölgede çatışmanın çıkabileceğini belirtti.
Geçtiğimiz günlerde Slovenya Başbakanı Janez Janša, Avrupa Birliği’ne Bosna Hersek’in sınırlarının yeniden çizilmesini önerdiği bir mektup sundu. Avrupa Birliği, Bosna Hersek’in gündeminde olan konuyla ilgili sessizliğini korurken, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç’in yaptığı açıklamalar bölgedeki birçok siyasetçinin ve vatandaşın kafasında soru işaretleri oluşturdu.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Siyasi Analist Hamdi Fırat Büyük, Janša’nın yolladığı mektubun resmi belge niteliği taşımadığının altını çizerek, “Slovenya Başbakanı Janez Janša’nın Avrupa Birliği’ne yolladığı mektup, hiçbir resmi özelliği olmayan ve bir öneri niteliği taşıyan bir belgedir. İçeriğinde ise Balkanlarda etnik sorunların, sınırların yeniden çizilmesi sayesinde çözüme kavuşturularak bütün bölgeyi, Avrupa Birliği’ne almak üzerine kurulu. Bu da pratikte, Bosna’nın içerisindeki Sırp Cumhuriyeti Sırbistan’a bağlanacak, güneyde bulunan Hırvatların yoğunlukta yaşadığı Hersek bölgesi Mostar’ı da dahil edecek şekilde Hırvatistan’a bağlanacak. Büyük Arnavutluk kurulacak, bu da Kosova’daki Sırpların Sırbistan’a katılmasıyla ve Kosova ve Makedonya’nın Arnavutluk çoğunluklu kısımlarının Arnavutluk’a katılmasıyla olacak. Büyük bir Sırbistan ve Arnavutluk kurularak bölgede etnik sorunların çözülebileceği varsayılıyor” diye konuştu.
Slovenya Başbakanı Janez Jansa’nın AB Konseyi Başkanı Charles Michel’e gönderdiği iddia edilen ve Batı Balkanlar’da 5 ülkenin sınırlarını yeniden çizilmesini öngören gayriresmi diplomatik belge…
Bosna’nın bölünmesi meselesinde, bu önerinin kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Büyük, nedenlerini şöyle açıkladı:
“Birinci nedeni, toprak ve sınırların bütünlüğüne, ülkenin egemenliğine karşı çıkan bir şey. Bu önerinin dışarıdan gelmesi de kabul edilemez. Slovenya, bölgede AB’nin gücünün azaldığını, AB’ye girmek isteyen Balkan ülkelerinin giderek bu amaçtan uzaklaştığını söylüyor ve bunun en büyük nedeninin de etnik gerilimler olduğunu iddia ediyor. Bu soruna sınırların yeniden çizilmesiyle çözüm getiriyor.”
SLOVENYA BU ADIMI NEDEN ATTI?
Büyük, Janša’nın gönderdiği mektup ile neyi amaçladığına yönelik soruyu, “Burada iki ihtimal göz önünde bulundurulabilir. Birincisi Slovenya Başbakanı, bunu iç siyasete yönelik bir hamle olarak kullanıyor olabilir. Dış ilişkilerde kendisinin ne kadar aktif ve güçlü olduğunu göstermeye çalışıyor ve bu sayede de içeride oy kazanmayı hedefliyor olabilir. İkincisi ise, Janez Janša AB’nin kukla vazifesi görüyor olabilir. AB içerisindeki ya da Balkanlardaki diğer ülkelerin amaçlarına hizmet ediyor olabilir. Bu noktada ise akla gelen isimler Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ki bu yönde çok fazla iddia var. Ancak ne bu iddiaların ne de bu önerilerin kabul edilebilir hiçbir tarafı yok. Bunun Slovenya’dan gelmesi de ayrıca üzücü. Slovenya eski Yugoslav cumhuriyeti. Savaş zamanında ise tüm olaylara yakından şahitlik etmiş bir ülke. Ayrıca Yugoslavya’dan ilk ve sorunsuz ayrılan bir ülke” diyerek cevapladı.
İZETBEGOVİÇ: AYRILIK YAŞANACAKSA, BARIŞÇIL OLMAYACAKTIR
Bosna Hersek’in siyasi partilerinin liderlerinden gelen değerlendirmeleri paylaşan Büyük, “Bosna Hersek’te aklı başında hiçbir siyasetçi bu öneriyi kabul etmez. Geçtiğimiz hafta SDA Partisi Genel Başkanı ve eski Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi Bakir İzetbegoviç de bir ayrılık yaşanacaksa bunun savaşsız mümkün olmadığını söyledi. Şu anda Bosna-Hersek’e bağlı Sırp Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı Genel Başkanı Milorad Dodik, Bosna’dan ayrılıp Sırbistan’a katılmak için bu konuyu bir fırsat olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı.
AB SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
Janša’nın mektubu ile ilgili Avrupa Birliği’nin hala bir açıklama yapmadığının altını çizen Büyük, “AB, bu konuda hala sessiz. Net bir açıklama yapılmış değil. Bazı ülkelerin bu konuda birtakım imaları ve açıklamaları oldu. Ancak büyük oranda hem ABD hem de AB, bu meseleyi görmezden geliyor. Diğer taraftan da belgenin varlığını reddetmiş değiller. Dolayısıyla bu da gönderilen belgenin gerçek olduğunu gösteriyor. Bu belgenin ortaya çıkmasındaki en büyük neden ise, AB’nin Balkanlar üzerindeki başarısız siyaseti. Çünkü uzun zamandır AB, başta Bosna Hersek olmak üzere Balkan ülkesine ekonomik ve ticari iş birliği konusunda net bir mesaj veremiyor. Dolayısıyla ülkeler hem iç hem de dış siyasetlerinde kafa karışıklığı yaşıyor” dedi.
“EDİ RAMA’NIN AÇIKLAMASI ÇOK İLGİNÇTİ”
Bölgedeki ülkelerin siyasileri ve siyasi analistlerinin, önerinin kabul edilmesi durumunda çatışmaların meydana geleceği yönünde açıklamaları olduğunu kaydeden Büyük, “Diğer Balkan ülkelerindeki siyasetçiler ve uzmanlar, özellikle Kosova, Kuzey Makedonya ve Karadağ’dakiler böyle bir gelişmenin bölgede yeni çatışmalara yol açacağını söylüyor. Hatta en garip açıklamalardan biri de Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’dan geldi.
Kendisi yorum yapmayı reddedip, “Evet, böyle bir belgeden haberim var ve çizilmiş taslak haritaları da gördüm” dedi. Aleksandar Vuçiç de yorum yapmaktan kaçınarak, “Büyük bir dikkatle yaşananları izliyorum ve barışın karşılığını da bildiğim için korkuyorum” diye konuşmuştu. Yani iki lider de ne belgenin varlığını reddediyor ne de herhangi bir eleştiride bulunuyor. Çünkü belgenin kabul edilmesi durumunda, Sırbistan ve Arnavutluk kazançlı olacak. Diğer ülkelere baktığımızda ise büyük kayıplar olacak” diye konuştu.
BELGENİN KABUL EDİLMESİ GERÇEK DIŞI BİR SENARYO OLUR
“Bu belgenin kabul edilmesi gerçek dışı bir senaryo olur” diyen Büyük, sözlerine şöyle devam etti:
“Bosna Hersek’te, hatta Balkanlarda 2 yılda bir bu tarz söylemler ve öneriler gündeme geliyor. Eski bir cumhurbaşkanı yeni bir devlet yapısı planı getirir, bir diğeri çıkar yeni bir Makedonya planı getirir. Şimdi de Slovenya’nın non-paper meselesi ortaya çıktı. Burada tansiyon sürekli yüksek. Dışarıdan bakınca gereğinden fazla tepki gösteriliyor, olağan dışı durumlar gelişiyor gibi görülebilir ama Balkanlar’da bunlar olağan şeylere dönüştü.”
Boşnakların yıllardır her konuda fedakarlık yaptığını dile getiren Büyük, Boşnak siyasilerin bu süreçte siyasi söylemlerde bulunurken daha özenli olmalarını gerektiğini belirterek, “Boşnaklar hem savaş sırasında hem de savaş sonrasında barışın sağlanması ve korunması konusunda en büyük fedakarlığı gösterdi. Yine en büyük sorumluluk Boşnaklara düşüyor. Bu nedenle Boşnak siyasetçilerin de çok dikkatli olmaları ve tansiyonu yükseltmeyecek şekilde bir yol izlemeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Haber7