Makedonya’nın en popüler magazin dergilerinden biri olan Tea Moderna Dergisi Makedonya’da yılın en karizmatik erkeklerini seçti. Makedonya’nın en karizmatik 10 erkeği listesinde Üsküp Türk Tiyatrosu’nun usta sanatçısı Selpin Kerim de yer aldı. Duygularını TİMEBALKAN ile paylaşan Makedonya’nın en karizmatik erkeklerinden biri Selpin Kerim, “Böylesine saygın, tirajı yüksek bir dergi tarafından yapılan bir anket sonrasında böyle bir ünvana layık görülmek kuşkusuz sürpriz ve güzel bir yeni yıl hediyesi gibi geldi bana.” ifadelerini kullandı.
Hüsamettin GİNA / TİMEBALKAN ÖZEL
Makedonya’nın en karizmatik 10 erkeği listesinde yer almak nasıl bir duygu? Böyle bir listede yer almayı bekliyor muydun?
İnsanlığın varoluşundan bu yana beğenilmek,- kabul görmek önemli bir durum olgusu olduğu su götürmez bir gerçektir. Kerametin bakanın gözünde mi, bakılanın yüzünde midir kısmının cevabını da siz okuyucularımıza bırakıyorum. Böylesine saygın, tirajı yüksek bir dergi tarafından yapılan bir anket sonrasında böyle bir ünvana layık görülmek kuşkusuz sürpriz ve güzel bir yeni yıl hediyesi gibi geldi bana.
Sözlüğe baktığımızda karizmatik kelimesi “bir kimsenin kişiliği etrafında oluştuğu kabul edilen ve niteliği kolay açıklanamayan, hayranlık uyandıran etkileyici güç, etkileyicilik” anlamına geliyor. Selpin Kerim bunu nasıl başardı?
Bunun net bir formülü olmadığını düşünmemle birlikte – yanılıyorum demek te geliyor içimden – bir puzzle veya iç içe geçmiş birbirine bağlı, biri diğerini besleyen, destekleyen zincir halkaları gibi de düşünebiliriz. Duruşla alakalı veya değil. Bakışla alakalı ya da değil. Çalıştığın işle, ona verdiğin değerle ve onun sana geri verdiği bir başarmışlık gururuyla da alakalı olabiliyor bazen. Veya kalp güzelliğinin yüze yansıması mı? Genetik midir? – Hayır. Yani evet. Yani hepsi. Bir aura oluşmakta beden etrafında. Sonuçta sen o oluyorsun, o da sen. Tüm bu saydıklarımın içinde olabilmek için çabalamak ta absürt ve bir o kadar da abesle iştigal. Ha spontane gelişen bir durum varsa eyvallah. Selpin Kerim bunlarda ne kadar var bilemem ama bakımlı olmaya gayret ediyorum o kadar.
Makedonya’nın en karizmatikleri listesinde yer almak ilerideki tiyatro kariyerini nasıl etkileyecek?
Listede sporcusu, modeli, avukatı, müzik adamı da var ve hepsi de kendi alanlarında başarılı. Bir fitnes antrenörünün veya bir yüzücünün profesyonel anlamda mesleğine ne gibi bir katkı sağlar veya sağlar mı bilemem ama biz kamuoyuna mal olmuş ekmeğini yüzüyle, gözüyle, duygusuyla, ruhuyla çıkaran kişilerin bir tık da olsa işimize yaradığı kesin. Malumunuz dış görünüşümüz bizim bir vitrinimizdir ve ilk dakikalarda karşı tarafta yarattığı etki ve izlenim çok önemli ve kolay kolay da silinmiyor. Bu anketin ve derginin bize ne gibi bir katkısı olur dersek… E göz önünde tuttuğu kesin, bu da yeni iş teklifleri, yeni insanlarla tanışma fırsatı da getirdiğini söyleyebilirim.
Söz konusu listede yer almanın ardından ailenden, yakınlarından ilk tepkiler neler oldu?
Sağolsunlar yakın çevrem, eş dost haberi alır almaz tebrik mesajları, telefonda kutlamalar, ev ziyaretleri, biliyorduk diyenler, öyledir zaten sözünü söyleyenler, “Hadi canım sen” diyen de oldu. İşin ilginç tarafı babamdan ses soluk çıkmaması sadece şöyle tepeden tırnağa süzüşü… Hiç olmazsa iyi olmuş da diyebilir. Buradan duyurulur.
Selpin Kerim tiyatro dışında serbest zamanını nasıl geçiriyor? Bildiğim kadarıyla bir motosiklet tutkun var?
Bol bol kitap okumakla geçiyor günümün büyük bir bölümü. Bunu bir meziyetmiş gibi ballandıra ballandıra anlatmanın da doğru olduğunu düşünmüyorum ama hani belki bu söyleşiyi okuyan bir kardeşimizi bile teşvik edebilirsek ne mutlu bize. Toplum olarak da daha çok kitap okumaya ihtiyaç duyduğumuz da bir gerçek. Tiyatro dışında tiyatro konuşmuyorum mesela bu da sevdiğim bir özelliğimdir. İşi kesinlike eve taşıyan, karıştıran biri olmadım çünkü anın tadını kaçırmamaya özen gösteriyorum. Bir diğer yaptığım şeyler de; masa tenisi oynamak, geveze papağanıma yeni sözcük öğretmek, bilardo oynamak, yürüyüş yapmak, kedi ve köpeğimle vakit geçirmek. Evet, bir de motor… Yaz, kış sürmeye özen gösteriyorum, seviyorum çünkü. Adına tutku, özgürlük, trafik çilesinden kurtulmak ya da iki tekerli dost diyebilirim.
Yeni yıla girdik 2017 yılındaki hedeflerin neler?
Geçen 2016 yılı güzel ve verimli geçti benim için. Her anlamda. 2017 yılının başlarında da tiyatro seyrcisin karşısına sağlam bir oyunla çıkma heyecanı sarmış her yanımı. Oyunu yazan: William Shakespeare; Oyun: Othello. Yönetmen de tiyatro seyircisinin çok iyi bildiği çılgın, sıra dışı, ezber bozan dost – Dejan Proykovski olunca gerisini siz düşünün. Planlı programlı yaşamayı sevmesem de, şimdilik hala görüşme aşamasında olduğum bir sinema, iki kısa metraj filmi, iki de Türk Tiyatrosu’nun dışında tiyatro oyunu oynama konuşmalarımız var. Haliyle hedeflerim de bunlara zaman ayırabilme ve kendimde o gücü bulabilme arzusu. Bakalım…
Bir sanatçı olarak kamuoyuna nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Sağlık, sıhhat, umutlarımızın çoğaldığı, din, dil, ırk ayrımı yapmadan, insanlara önce empati yaparak yaklaşmak, iç huzurumuzu yakalayıp onu çoğaltmak, mutluluk, huzur, hoşgörüye gebe bir yıl olması temennisi ile kendinize iyi bakın.