Sırbistan’ın Sancak bölgesinde Boşnak etnik azınlığı temsil eden SDA Sancak (Sandzak Demokratik Eylem Partisi) Genel Başkanı Sulejman Ugljanin Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nde düzenlenen ‘Sancak Bölgesinin Bugünü ve Geleceği’ konferansına katıldı. Ugljanin, Yugoslavya bölündükten sonra Sırbistan ve Karadağ ülkelerinin de ayrılmasıyla, ikiye bölünen Sancak bölgesinin ve kültürünün Balkanlardaki önemini vurguladı.
Sancak bölgesinin Balkanların merkezinde olduğunu vurgulayan Ugljanin, “Sancak, Haziran 1878’de Berlin Kongresi’nde uluslararası kaydı olan tarihi bir bölgedir. Sancak, Bosna Hersek’in bir parçasıydı. Sancak, Bosna Hersek’ten ayrıldığında, Bosna Hersek’in ve Sancak’ın uluslararası sınırları tanındı. Sancak’ın bir tarafında yer Sırbistan Krallığı ile diğer tarafında yer alan Karadağ Krallığı da uluslararası tanınmış oldu. Aynı zamanda Kosova’nın güney tarafı da tanındı. Bu şekilde ele aldığımızda Sancak; Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk ve Kosova ile çevrili olan merkezi bir bölge” dedi.
SANCAK BÖLGESİNDE SON DURUM
Sancak bölgesindeki genel durumla ilgili olarak, “Sancak bölgesindeki sorunun ne zamandan beri devam ettiğini sorgulamalıyız. Bölgedeki sorunları 1991’de, Lahey’deki Eski Yugoslavya Uluslararası Konferansı’nda çözmeye başladık. Sonra Londra ve Cenevre’de konferanslar devam etti ve 5 yıl sürdü. Biz Boşnaklar olarak 6 ülkenin içinde yer alan büyük bir topluluktuk. Tito Yugoslavyası bölündüğünde, büyük Sırp politikacıları ortaya çıktı ve Büyük Sırbistan’ı kurdular ve Slovenya’yı, Hırvatistn’ı, Bosna Hersek’i, Makedonya’yı da dahil etmeye çalıştılar. Ancak bilindiği üzere, bu ülkeler Slobodan Miloşeviç’in bu ‘büyük’ politikasını reddettiler” dedi.Ugljanin sözlerine şöyle devam etti:”21 Kasım 1995’te Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler toplanıp görüşmeler yaptı. Ancak ne Yugoslavya krizi ne de Bosna Hersek’teki kriz çözülmemişti. Bosna Hersek, egemenliğin yıkılmasına sebep olan Dayton Anlaşması’nın anayasasıydı. Birbiriyle savaş halinde olup, şimdiye kadar savaşan 3 ayrı egemenliğin olduğu bir bütünü oluşturuyordu. Dayton Anlaşması, uluslararası topluluğun müdahalesi olmadan uygulanması zor olan bir anlaşmadır. Bu çerçevede, Bosna Hersek konusu, Boşnak konusu, Sancak konusu çözülmüş değil.”
“BOŞNAKÇA DERSİNİ TÜM OKULLARDA MÜFREDATA KOYDUK”
Sancak bölgesi kadar, ‘Boşnakça’nın da önemli bir rolü olduğunu belirten Ugljanin, “Sancak, aparatı olan bir sepet gibiydi. İnsanlar, ‘Siz Sancakta yaşıyorsunuz ama nasıl oluyor da Boşnakça konuşmak istiyorsunuz?’ diye soruyor. Bosna Hersek’in bin yıl devlet olduğu bütün topraklarda, Boşnakça konuşuldu. Biz, bugün Sancak bölgesindeki bütün okullarda ‘Boşnakça’ dersini müfredata koyduk” şeklinde konuştu.
“ÖNEMLİ BİR GÖREV TALEP ETTİK”
Sancak bölgesinde ekonomi, politika ve eğitim konularında önemli çalışmalar yaparak bütünlüğü ve eşitliği sağlamak istediklerini dile getiren Ugljanin, “Sancak’taki Boşnaklar, temel haklarını Sırbistan’da kullanamıyor. Karadağ’daki Boşnakların durumu daha iyi, çünkü Karadağ NATO’ya üye oldu. Ancak Sancak sorunu, ne Sırbistan ile ne de Karadağ ile çözülmüş değil. Biz parti olarak hükümetten, yasal çerçevede, Karadağ ve Sırbistan arasındaki bölgesel anlaşmazlığı ortadan kaldıracağımız ve Avrupa Birliği’ne üye olmaya hak kazanmaları adına çalışmalar yapabileceğimiz önemli bir görev talep ettik. Ancak, bir idare ve bölgesel birlik oluşturmamız lazım. Bu çalışma, tarafları ekonomik ve politik olarak da ortak bir paydada buluşturacaktır. Boşnaklar ve Karadağlılar kendi içlerinde ve çevre ülkelerde de eşit ise, bir daha ‘soykırım’ı yaşamayacaklardır. Savaşan insanlar, herkesin bir arada yaşadığı bir Sancak bölgesi oluşturmak istiyor. Bu bizim, uluslararası statüdeki projemiz” ifadelerini kullandı.
SANCAK’IN BOSNA HERSEK’E BAĞLANMASI
Sancak bölgesinin Bosna Hersek’e bağlanması konusunu şöyle değerlendirdi:”Öncelikle yapılması gereken, Lahey’deki konferansın yeniden organize edilmesi ve Yugoslavya krizinin çözülmesi için çalışmalara devam edilmesi. Badenter Komisyonu’nun kararları da kabul edilmeli. Badenter Komisyon, oy birliği ile Jajce’yi kabul etmemiz ve kalan bölgelerde azınlık olarak yaşayan Boşnaklara özel durum insiyatifi kullanılması gerektiği söyledi. Biz de bunun için ısrar ediyoruz. Sancak’ın kendi sınırları vardı bir ülkeydi. Bir gün Sırbistan duyarsızlaştığında hem Voyvodina hem Timoçka Krallığı hem Uzicka hem de Sancak Sırbistan’dan federal birimleri oluşturacak. Bu durum Sırbistan’ın devlet hakları için iyi bir geleceğin habercisi olacak. Bizim misyonumuz bu ve bunu bütün Sancak’ta dile getirdik. Şu an amacımız genç Boşnaklara da bu düşünceyi yaymaya çalışıyoruz.
KOSOVA-SIRBİSTAN SINIR SORUNU
Sırbistan ile Kosova arasındaki sınır sorunuyla ilgili de konuşan Ugljanin, “Kosova, 114 ülkenin resmen tanıdığı bir ülke. Sırbistan, Kosova üzerinde söz sahibi olma hakkını kaybetti. Çünkü Sırbistan, Miloşeviç’in rejimi ile Arnavutları tamamen ortadan kaldırmayı denedi. ve Kosova-Sırbistan konusu açıldığında aslında şunu anlıyoruz, Sırplar, ‘Bırakın onları yeniden ortadan kaldıralım’ diyor. Kosova sorunu, Uluslararası Mahkeme’de çözülmesi gereken bir konudur. Çünkü, Sırbistan’da büyük bir Sırp milleyetçiliği hakim. Dolayısıyla hiçbir rejim, imzalaması gereken belgeyi imzalamayacak. Uluslararası bir birlik oluşup, Sırbistan’ın Rusya ve Türkiye gibi ittifakları söz sahibi olduğunda bu sorun kolaylıkla çözülecektir. Böylece Balkanlarda uzun süreli bir barış hakim olacaktır” diyerek sözlerine son verdi.
DHA