Rusya 22 Şubat tarihinden bu yana Ukraynaya dört koldan saldırı gerçekleştirmiştir. Bu sıralar da Kiev etrafına kadar ulaşmıştır. Rusya önceden belirlediği plan dahilinde Kiev kapısına kadar dayanmışken Avrupa ülkeleri, NATO ve ABD “çok şiddetli” kınamalarla Rusya’nın karşısında durmaya çalışmaktadırlar.
Avrupa ülkelerinin ve NATO’nun çaresizliği maalesef ki göz önüne gelmiştir ,çünkü NATO ve Avrupa birliği ülkeleri eğer ellerinde daha ciddi bir şey gelebilseydi yapmaktan kaçırılmazdı diye düşünüyorum. Daha öncelere dayanan Rusya Ukrayna krizi esnasında ciddi bir kaynak desteği veren ülkeler ve NATO şu anda çok çaresiz bir pozisyonda beklemektedirler ya da acaba Ukraynadan sonra Rusya’nın bu işgali başka ülkelere taşırma isteği var mı diye kara kara düşünmektedirler. Çünkü Avrupa ülkelerinin politikalarına baktığımızda hepsinin Rusya ile enerji bakımından ya da başka çıkarlardan dolayı sadece Rusya’yı bu işgalden vazgeçmee ikna etme çabalarını görmekteyiz. Kaldıki şu ana kadar bunun çok da fayda etmediğini hepimiz görüyoruz. Buna en iyi örnek olarak Almanya ve İtalya’yı alabiliriz Rusya ile olan yakın ilişkilerinden dolayı çok temkinli bir şekilde hafif bir diyalog ile Rusya’yı Ukrayna işgalinden vazgeçmeye davet ediyorlar. Keza Fransa’da öyle bir çok kez tarafları diyaloğa davet edip bu savaşın durdurulması gerektiğini dile getirip onun dışında herhangi bir somut adım atılmadığını görmekteyiz. Yani genel olarak baktığımızda Avrupa ülkelerinin mesajını şu şekilde tanımlayabiliriz: biz bu savaşa müdahil olmayacağız ancak Rusya’ya yaptırımlar uygulayabiliriz. Ama maalesef ki gördüğümüz kadarıyla Rusya’nın Avrupa Ülkelerin yaptırımlarından korkma gibi bir durumu yok.
Burada tabi ABD nin de tutumu ve pozisyon alması çok önemli, Rusya’ya karşı ciddi tepki gösteren ABD aynı Avrupa ülkeleri gibi herhangi bir somut adım atmadı. Avrupa ülkelerinin Rusya ile olan ilişkilerine dayanarak somut adımlardan kaçındığını tahmin ederken ABD’nin bu hamlesinin nedeninin belki de NATO onun ABD’nin desteği olmadan çok da güçlü olmadığını göstermek, çünkü hatırladığımız gibi daha önceleri Avrupa Birliği’nin kendi ordusunu kurma gibi bir ideali ortaya atılmıştı, belki de Rusya Ukrayna savaşı sırasında AB’ye de bu idealin ne kadar başarısız bir plan olacağını çıplak gözle görme fırsatı vermiştir.
Ukrayna Rusya savaşı sanki herkesin kendi çıkarlarını baktığı ve tamamiyle Ukrayna’nın unutulduğu bir hamle savaşına dönmüş gibidir.Doğu Avrupa ülkeleri kendileri için potansiyel tehdit olarak görünen Rusya tehlikesinden korunmak için ilerde NATO’nun nasıl daha güçlü olabileceğini ve de ABD ile daha sağlam ilişkiler içerisinde olmanın kaçınılmaz olacağını anlayıp buna göre hazırlık yapacaklardır. Nato ise Rusya Ukrayna savaşı nda rezil olduktan sonra büyük ihtimalle bir silkinme dönemine girecektir ve de aynı şekilde NATO’nun rezil olduğu bu dönemde NATO ABD işbirliğinin ne kadar kaçınılmaz olduğunu Avrupa birliği ülkelerine sunmuştur.
Ukrayna devleti Rusya belasından artık nasıl kurtulacağını, hangi çıkış yoluna doğru yönelebileceklerini bilmemekle birlikte Avrupa birliği ülkelerinin kendilerine destek vermemesinden de çok şikayetçiler. Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelenski bu durumu “herkeze bizi yalnız bıraktı, kimse yardıma gelmiyor” sözleriyle ortaya sermişti.
Tam anlamıyla hamle oyununa dönen Ukrayna Rusya Savaşı ndan temennimiz odur ki Ukrayna devleti ve halkı en az zararla kurtulması.
Bu savaşta işin bir de bizi en çok ilgilendiren yanı olan Türkiye tarafı var. Türkiye bu savaş esnasında hem Rusya’yla arasında ciddi şekilde bozmak istemiyor, diğer taraftan Ukrayna halkının destekçisi olduğunu söyleyip Ukrayna devleti toprak bütünlüğünü desteklediklerini her fırsatta dile getirmekle birlikte NATO ve Avrupa Birliğinin Ukrayna’ya destek için tetikliyor bir diğer taraftan ise dünyada hiç kimsenin yapmadığını yani dünyanın savaş bir Müslüman ülkesinde olmadığı zaman verdiği bu büyük tepkiyi Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da göstermesini istiyor.
Türkiye zaten yıllardır müslüman coğrafyasındaki savaşlarda elinden geldiğince müslüman halklarının yanında olmaya çalışan tek ülke konumundaydı.
Türkiye bir NATO üyesi olarak Rusya ile mesafeli durmasına rağmen bu savaş döneminde arasını bozmayarak iyi bir diplomasi oyunu oynadı. Diğer taraftan ise Ukraynaya Destek vererek belki de yazının başında söyledigim gibi ilerde NATO’nun güçlenme planları yaptığında Türkiynin gücünü görmezden gelemeyecek bir pozisyona getirmeye çalıştığını söyleyebiliriz.
En sonunda da eklemek istediklerim tüm dünya Ukrayna’da meydana gelen bu savaş için ağlama pozisyonuna geçerken, olağan üstü bir “savaşa hayır” propagandası yürütürken neden Afganistan, Irak, Suriye, Libya ve buna benzer ülkelerde yıllarca katliam yapılırken hiç kimsenin sesi çıkmadı!?Anlamak isteyene bu sorunun cevabı çok net aslında…
Bizim demek istediğimiz dünya genelinde barışın hakim olması, sadece Ukrayna değil dünya genelinde hiçbir mşlettin savaşa maruz kalmamamsı.
En büyük temennimiz masum Ukrayna halkının en kısa zamanda hak ettiği hürriyetine kavuşması ve savaşın bir an önce durması ama bu temennileri diğer ülkedeki insanlar için de istemek boynumuzun borcudur.