Bulgar tarihçi ve gazeteci Nikolay Kristev, Bulgaristan’ın bugün NATO ve Avrupa Birliği’ne üye olmasının da Rus kamuoyu tarafından ihanet gibi algılandığı görüşünde…
93 harbi diye bilinen Osmanlı Rus harbi konusunda Bulgaristan’da farklı düşünenler de var. Aynı zamanda bir tarihçi olan gazeteci Nikolay Kristev’e göre Çarlık Rusya’sı, 19. yüzyıl boyunca Bulgaristan için değil kendi menfaatleri için Balkanlar’daki krizlere müdahil oldu.
20 yıldan fazla süre Bulgaristan ulusal radyosunda siyaset muhabiri olarak görev yapan Nikolay Kristev Belgrad ve Moskova temsilcisi olarak çalıştı. Aynı zamanda bir tarihçi olan Kristev, Rusya ve Makedonya konularında uzman bir gazeteci olarak tanınıyor.
Kristev, bu konuda verdiği beyanatta;
“Bulgarlar Ruslara minnettarlık duyuyor, onlar kurtarıcı olarak görülüyor. Rus – Türk savaşından sonra ülkede devletçiliğin temeli atılır. Ancak bu büyük tarihi olayın arka yüzüne bakarsak, Rus çarlık sisteminin, Balkanlarda bağımsız Bulgar Devleti kurarak, kendi özel menfaatlerini güttüğünü göreceğiz. Rusya, Bulgaristan sayesinde kendi dış politik amaçlarını gerçekleştirmek istiyor. Bulgarlar bunun için teşekkür ediyor, öte yandan ama bağımsız Bulgaristan fikri, aslında Rusya’nın Balkanlarda menfaatlerini yaygınlaştırma hedeflerinin bir aracıdır”.
Bulgar gazeteciye göre Rusya’da Bulgarlara yönelik kanaatler söylendiğinin aksine pek de olumlu değil…
“Rusya’da Bulgaristan’a nankör ve adeta hain gözüyle bakılıyor. Onun Avrupa ve AB ve NATO virajı iyi karşılanmadı ve Rusya ile yakınlaşmayı durduran engel olarak kabul ediliyor. Moskova, Bulgaristan’ın dış politika rotasını çok olumlu karşılamıyor bugün. 1944 yılında komünizm gelmesinden sonraki o yakınlık şimdi yok. Bundan dolayı Rusya bir nevi Bulgaristan’la hayal kırıklığı yaşadı”.
Nikolay Kristev, Osmanlı’dan kopuşun ardından Bulgaristan’ın bağımsızlığının sözde kaldığına ve ülkenin Rus boyunduruğuna girdiğine dikkat çekiyor.
“Bulgaristan’ın kurtuluşundan sonra, Sofya Rusya’nın Balkanlarda politik ihtiraslarının çok derin etkisine girdi. Bu etkinin problemleri daha geç kendini gösterdi. Endüstriyel açıdan gerileme yaşanıyor. Ülkeyi 19. asır sonunda Rus etkisinden koparmaya çalışan tek Başbakan Stefan Stambolov. Bulgaristan’ı Avrupa ailesine yakınlaştırmak istiyor. Zamanında, milli mücadele kahramanı Vasil Levski de “Bizi kurtaran bizi esir alacaktır” demiş. Ne yazık ki büyük politikada işler böyle…Görünen yüzün arkasında başka çıkarlar bulunuyor”.
Bulgar gazeteci, ülkenin halen Brüksel ile Moskova arasındaki rekabetin bir parçası olduğuna da dikkat çekiyor.
“Bulgaristan’da hâlâ Rusya’ya inanan ve ülkenin gerçek ortağının olduğunu düşünenler var. Biz artık 14 yıldan beri NATO’ya üyeyiz, 10 yıldan beri AB’deyiz, o yüzden Bulgaristan’ın gerçek partneri bu iki kurum olabilir. Bu yönde gelişmeliyiz. Bulgaristan’da güçlü bir Rus yanlısı eğilim var. Buna anlam veremiyorum. Çünkü Rusya bu insanları kendi politikasında bir kukla gibi kullanıyor”.
Sevda Dükkancı – Kuzey Haber Ajansı