Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Bujar Osmani, başkent Üsküp’te düzenlenen ve 500’ü aşkın davetlinin katıldığı 17. Geleneksel İftar Programı’na katıldı.
TİMEBALKAN
Rumeli Türkleri Vakfı (RUTEV), Üsküp Derneği, Köprü Derneği ve Ensar Derneği iş birliğinde başkent Üsküp’te Dışişleri Bakanı Bujar Osmani, Türkiye’nin yeni Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy, AK Parti İstanbul milletvekili Seda Gören Bölük ve 500’ü aşkın davetlinin katılımı ile iftar programı düzenlendi.
Dışişleri Bakanı Bujar Osmani, iftar programında Kuzey Makedonya Türkleri ve Türkiye – Kuzey Makedonya ilişkileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Ramazan ayının asıl amacı dayanışma olduğunu kaydeden Osmani, “Bu ay kişisel hırs ve ihtiraslarımızdan arınmamız gereken söz konusu Türk sivil toplum kuruluşlarının bizi topladığı gibi birlik olmamız gereken bir aydır. Yanımızda oturanlara nasılsın, halin hatrın nasıl? Ve ben senin için ne yapabilirim diye sormamız gerekir. İşte bu buluşmanın amacı ve mesajı da budur. Bu yüzden de bu buluşmaya beni davet eden organizatörlere de şükranlarımı sunarım.” ifadelerini kullandı.
– “Çok etnikli demokrasimizde Türk toplumunun rolünü özellikle vurgulamam gerekiyor“
İftar programını düzenleyen derneklerden Ensar ve Köprü dernekleri kurulduğunda kendisinin üniversite öğrencisi olduğunu ve onların yaptıkları çalışmaları bildiğini ifade eden Osmani, “Türk kültür ve kimliğini kalkındırmada ve topluma entegre etmekte üstlendikleri rol için kendilerine teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Çok etnikli demokrasimizde Türk toplumunun rolünü özellikle vurgulamam gerekiyor. Kuzey Makedonya sahip olduğu bu çok kültürlü toplum ve yapı ile etnikler arası harmoni için kendisiyle gurur duymalı. Bölgedeki birçok ülke bizim elde ettiğimiz bu başarıya sahip olmak isterdi.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Ohri Çerçeve Anlaşması’na gereken değeri vermeliyiz“
Bugün siyaset konuşmak istemese de etnikler arası harmoninin arka planında Ohri Çerçeve Anlaşması’nın yattığını vurgulayan Osmani, “Çünkü Ohri Çerçeve Anlaşması, diğer toplulukların çoğunluğuna aşırı oy vermeyen ve onlara hükmetmeyen mekanizmalar oluşturarak toplulukların rolünü güçlendirdi. Ohri Çerçeve Anlaşması’ndan hepimiz kazandık ve Ohri Çerçeve Anlaşması’nın kazananlarının birlikte olması, kendi evimizin efendisi haline getiren bu siyasi anlaşmanın rol ve mekanizmasını daha da güçlendirmesi için çok önemlidir. Hem biz Arnavutları, hem Türk toplumu, hem Boşnaklar, hem Romlar, hem Ulahlar tümü evlerinin efendisi olmuştur ve artık kiracı değillerdir. Bu yüzden de bu anlaşmanın rolüne ve iş birliğimize gereken değeri vermeliyiz.” şeklinde konuştu.
– “Kuzey Makedonya bağımsız olduğunda Üsküp’e ilk gelen büyükelçi Türk Büyükelçisiydi”
Türkiye ile ilişkiler hakkında da konuşan Osmani, “Türkiye Cumhuriyeti, stratejik partnerlik kurduğumuz ilk iki ülkeden biridir. Kuzey Makedonya bağımsız olduğunda Üsküp’e ilk gelen büyükelçi Türk Büyükelçisiydi. Bu da Türkiye’nin bu devletin bağımsızlığının arkasında durduğunun ve bu bağımsızlığı istemeyenlere karşı Türkiye burada yardım etmek ve bu devletin ileriye gideceğinin garantisine yönelik bir mesajıydı.” diye konuştu.
Söz konusu iş birliğinin bugün NATO partnerliğiyle devam ettiğini anımsatan Osmani, “Büyükelçi Fatih Ulusoy ile son görüşmemde ve Antalya’da Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile son görüşmemde stratejik partnerliğimizi üst seviyeye çıkarıp stratejik diyalog seviyesine çıkarma konusunda uzlaştık. İki yıl önce ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile yaptığım gibi ABD ile stratejik partnerliği, stratejik diyalog seviyesine çıkardığımız gibi. Bu birlikte hükümet ve bakanlar kurulu toplantıları ve yılda bir kez ortak projelerde nereye varıldığını görmek için ortak toplantı yapılması için Hakan Fidan ile uzlaştık.” açıklamasında bulundu.
– Ortak hükümet toplantıları ve ortak ticaret hacminde yeni hedef
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile son görüşmesinde iki sonuç ortaya çıktığının altını çizen Osmani, “Birincisi ortak hükümet toplantıları ve ikincisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 milyar euro olan Türkiye – Kuzey Makedonya ortak ticaret hacminin gelecek görüşmede 2 milyar euroya çıkarılması hedefini koydu. Bu da benim ve büyükelçinin ikili ilişkileri ilerletmesi ve bu hedefe ulaşmamız için çok işimiz olduğunu ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.
– Dışişleri Bakanı Osmani’nin “Hakan Fidan” anısı
Son olarak Türkiye ile ilişkilerde kişisel bir anısını anlatmak istediğini dile getiren Osmani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dışişleri Bakanı olarak Hakan Fidan’ı ilk kez New York’ta gördüğümde kendisine ‘Senin benim siyasi kariyerimi kurtardığını biliyor musun?’ diye sordum. Bu olayı birkaç gün önce sayın büyükelçiye de anlattım. O da (Hakan Fidan) daha önce hiç görüşmemişken nasıl kurtarmış olabileceğine şaştı. 2010 yılında ben Sağlık Bakanı iken Makedonya’da Kovid-19’a benzer bir salgın olan H1N1 vardı. Ülkelerde aşılanma süreci başladı fakat bizde aşı yoktu. Küçük devletlerin aşı elde etme imkanları yoktu. Hükümet üzerinde büyük baskı vardı, hükümetin istifası, Sağlık Bakanı’nın istifası isteniyordu. İsmini anmayacağım, burada olan ortak bir dostumuz bana, ‘benim Türkiye’de bir dostum var, Hakan Fidan’ dedi. Ben o zaman, 15 sene kadar önce kendisini tanımıyordum. Bir telefon görüşmesinden sonra ben Türkiye’deki sınır kapısına kadar gittim ve ilk 5 bin doz aşıyı teslim aldım ve gece boyunca Üsküp’e doğru yolculuk ettim ve sabah ilk aşıyı oldum. Böylece üzerimdeki ve hükümetin üzerindeki tüm siyasi baskı çökmüş oldu. Bu iyi dostların zor zamanlarda ortaya çıktığında dair sadece bir örnek. Türkiye, her daim hem zor zamanlarda hem kolay zamanlarda iyi bir dost olmuştur. Bu yüzden büyükelçim bu dostluk için çok teşekkür ederim.”
Konuşmasının sonunda birlik çağrısında bulunan Osmani, “Birlikte olmaya davet ediyorum, çünkü sadece birlik olursak kendi evlerimizin efendisi olma mekanizmalarını güçlendireceğiz.” dedi.