Bütün ilahi dinlerin can, mal, akıl, nesil ve dinin korunmasını emreden uyarılarını tüm insanlığa evrensel bir mesaj olarak bırakan son peygamber Hazreti Muhammed, üstün kişiliğiyle insanlık için en güzel örnek ve yol gösterici bir rehber oldu.
Son peygamber Hazreti Muhammed‘in doğum günü olan Mevlid Kandili, bugün idrak ediliyor.
Hak ve adaletin ortadan kalktığı, cehalet, zulüm ve ahlaksızlığın yaşandığı bir çağda hicri takvime göre rebiülevvel ayının 12’nci gününde Mekke’de dünyaya gelen Hazreti Muhammed, doğmadan önce babası ve küçük yaşta annesi vefat ettiği için dedesi Abdülmuttalib ve amcası Ebu Talib’in yanında büyüdü.
Peygamberliğinden önce de son derece doğru ve güvenilir bir kişiliğe sahip olması dolayısıyla halk arasında kendisine “Muhammedü’l Emin (Güvenilir Muhammed)” denilen Hazreti Muhammed, her türlü kötülüğün işlendiği ve ahlaki değerlerin yok olduğu bir toplumda, kötülüklerden uzak, içi, dışı tertemiz bir ahlak ve fazilet örneği olarak büyüdü.
Veda Hutbesi’nde evrensel insan hakları niteliğindeki mesajları yer aldı
Allah tarafından Kur’an-ı Kerim’de Enbiya Suresi’nde, “Ve seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik” ayetinin muhatabı olan Hazreti Muhammed’e, Cebrail (as) tarafından Hira Dağı’ndaki mağarada miladi 610’da peygamber olarak görevlendirildiği bildirildi.
Böylece kendisine ilk vahiy gelen ve Kur’an ayetleri inmeye başlayan Hazreti Muhammed, İslam dinini insanlara önce gizli, sonra da açıktan tebliğ etmeye başladı.
Ancak putperestlik üzerinden ekonomik kazanç sağlayan Mekke’nin ileri gelenleri, kendi düzenlerinin yıkılacağı endişesiyle Hazreti Muhammed ve Müslümanlara baskı ve zulüm yapmaya başladı. Bu baskı ve zulümlerin devam etmesi üzerine Hazreti Muhammed ve ashabı 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti.
Hicretin ardından Medine’de İslam yayılmaya başladı. Mazlum olarak Mekke’den çıkan Hazreti Muhammed ve Müslümanlar, Medine’de kardeşliğin ve paylaşımın en güzel örneği olan ensar ve muhacirliği yaşattı.
Daha sonra 630’da Hazreti Muhammed’in önderliğinde İslam devletine büyük itibar kazandırması, adil bir siyasi ve ekonomik sistemin kurulması açısından büyük önem taşıyan Mekke’nin fethi ile de şehirde barış ve huzur hakim kılındı.
23 yıllık peygamberlik hayatının 13 yılını Mekke’de ve 10 yılını Medine’de geçiren Hazreti Muhammed, bütün ilahi dinlerin can, mal, akıl, nesil ve dinin korunmasını emretmesi gibi uyarıları veda haccındaki ‘Veda Hutbesi’nde tekrarladı.
Veda haccını yapmasının ardından Medine’ye geri dönen Hazreti Muhammed, hicri 1 Rebiülevvel 11’de (8 Haziran 632) vefat etti.
Allah’a hürmetsizlik olmadıkça şahsına yapılan kötülükleri bağışladı
Hazreti Muhammed’in hayatının hiçbir yönünün gizli kalmadığı ve bilinmeyen hiçbir tarafının olmadığını İngiliz bilgin John Davenport, “Hazreti Muhammed ve Kur’an-ı Kerim” adlı eserinde, “Meşhur peygamberler, fatihler arasında tarihi hayatı; Hazreti Muhammed’in tarihi gibi en ince teferruatına kadar, en mevsuk şekilde kayt ve zapt olunan bir kimse gösterilemez.” ifadeleriyle anlattı.
İslam inancına göre sadece sözleriyle değil yaşayışı, fiili ve davranışlarıyla uyulması gereken en güzel örnek olan Hazreti Muhammed, başkasını tenkit etmeyip kimsenin ayıbını yüzüne vurmayan, kendini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmayan ve kimsenin gizli hallerini araştırmayan bir ahlaka sahipti.
Allah’a hürmetsizlik olmadıkça şahsına yapılan kötülükleri ne kadar büyük olursa olsun bağışlayıp eline imkan geçince de öç almayı düşünmeyen Hazreti Muhammed, kimseyi kırmadan yanlış ve hataları düzeltirdi.
Güler yüzlü, nazik tabiatlı, ince ve hassas ruhlu olan Hazreti Muhammed, bütün insanları eşit tutup zengin-fakir, efendi-köle ve büyük-küçük ayrımı yapmadı.
İnsanlığa dünya ve ahirette mutlu ve doğru yolda olmalarını sağlayacak, esasları öğretmek, Allah’a nasıl kulluk ve ibadet edileceğini göstermek üzere tarih boyunca Allah tarafından peygamberler aracılığıyla gönderilen dinlerin sonuncusu olan İslam dini, Hazreti Muhammed tarafından bildirildi ve öğretildi.
AA