Orhan Pamuk’un Fahri Saraybosna Vatandaşlığı Meselesi

Geçtiğimiz günlerde Orhan Pamuk’un Fahri Saraybosna Vatandaşı olması gündemdeydi. Bu olay, hem Bosna Hersek hem de Türkiye’deki bazı çevrelerin gündemini meşgul etti.

Teklifi Saraybosna Belediye Meclisine sunan ise Bosna’daki en büyük yayınevlerinden Buybook’un Yayın Yönetmeni Damir Uzunoviçti.

Teklif önce kabul edildi. Meclisten geçmeden önce bir oylama teklifi daha yapıldı ve o oylamada bu sefer reddedildi. Bu durum ise spekülasyonlara yol açtı.

Spekülasyonların ne olduğunu anlatmadan önce, olayın daha iyi kavranması adına Bosna’da Türk Edebiyatı ne durumda bundan bahsetmek istiyor ve bu konuda bazı bilgiler vermem gerektiğine inanıyorum. Böylece Orhan Pamuk gerçekten Bosna-Hersek’in fahri vatandaşlığını almayı hak edecek biri mi sorusunu da cevaplayabiliriz.

Bosna Hersek’te Türkiye’den birçok edebiyatçının kitapları çevriliyor. Hem dergi fuarlarında hem de kitapevlerinde bu durumu çok rahat gözlemleyebilirsiniz. Öykücülerimizden, Haldun Taner, Sait Faik Abasıyanık, Cemil Kavukçu gibi isimlerin eserleri Yugoslavya döneminden beri Bosnaca yayınlanıyor ve bu isimlerin kitaplarını muhtelif yayınevleri basıyorlar.

Günümüzde Bosna’da Çağdaş Türk Edebiyatı’ndan bahsedebilmek de mümkün. Mesela; Orhan Pamuk, Ece Temelkuran, Elif Şafak gibi yazarların kitapları da mütemadiyen Bosnacaya çevrilirler. Bu isimlerin kitapları teklifi veren Damir Uzunovic’in yayın yönetmenliğini yaptığı Buybook tarafından basılıyor.

Hakan Günday kitapları da diğer önemli bir yayınevi olan Şahinpaşiç tarafından basılıyor. Hatta yazarın ”Daha” isimli kitabı, geçtiğimiz günlerde “Još” ismiyle billboardlarda arz-ı endam ediyordu. Yani yayınevi bu yazara yatırım yapmıştı.

Buybook ile aşağı yukarı aynı kalibrede olan bir diğer yayınevi ise Connectum. Onlar da iki sene önce Tarık Tufan’ın kitaplarını yayınladılar hatta çevirisini Amina Şiljak Jesenkoviç yapmıştı. Fakat kitabın promosyonu hiç yapılmadı ve kitap raflarda kaldı.

Tüm bunları şu yüzden anlattım; Bosna’da Türk edebiyatı var ama bahsettiğim isimler kadar var. Orhan Pamuk’un Bosnaca’ya 8 kitabı çevrildi ve en çok satan kitaplar arasında yerini aldı. Fakat bu daha çok, Orhan Pamuk’un dünya çapındaki ününden kaynaklanıyor.

Saraybosnalılar için Orhan Pamuk iyi bir yazardır. Fakat kendileri için çok fazla bir şey ifade ettiğini düşünmüyorum. Bunu çevremde edebiyatla uğraşan insanlara sordum, onların da cevabı şu şekilde oldu; Evet iyi bir yazar ama bir Susan Sontag değil.

Orhan Pamuk’un Saraybosna kuşatması esnasında yapmış olduğu herhangi bir eylem hatırlanmıyor. Bilindiği üzere, savaş döneminde Bosna’ya Türkiye’den gelen bir sanatçı kafilesi vardı. İçinde Cem Karaca‘nın da olduğu… Orhan Pamuk bu dayanışmanın içerisinde yer almış bir yazar da değil. Yer almak zorunda da değil ama Bosnalıların dimağlarında dünya çapındaki ünü dışında kapladığı hususi bir yer yok. Dahası Bosnalıların ona bir gönül borcu da yok. Susan Sontag kuşatma altındaki şehre gelerek “Godot’yu Beklerken”i oynamıştı mesela. Bu sebeple, Saraybosna’da kendi ismini taşıyan bir meydan bile var.

Gelelim spekülasyonlara… Bu ödülün Orhan Pamuk’a verilmesi teklifi neden yapıldı ve neden vazgeçildi?

Bir kesim diyor ki; Orhan Pamuk’un Erdoğan karşıtı tavrı yüzünden Bosna’daki bazı partiler ona bu ünvanı vererek hem kendisini onore etmek hem de Bosna üzerinde var olan olumlu Erdoğan algısını değiştirmek istediler. Bu teklifin daha sonra reddedilmesi sonunda ise; Erdoğan’ın baskısı sayesinde bu ünvanın verilmesinden vazgeçildi, zira iktidarda olan SDA partisi ile Erdoğan’ın arası çok iyi yorumu yapıldı. İkinci oylamada red oyu veren üyelerin SDA’lı olması bu kanaati beraberinde getirdi.

Peki neydi işin aslı? Açıkçası ortada berrak bir durum yok. Ama bir takım tahminler yapılabilir. Öncelikle Orhan Pamuk için böyle bir fahri vatandaşlık ünvanı oldukça fazla. Burada yayın yönetmeninin yazarına yaranma çabası veya işgüzarlığı olabilir. Bunun apar topar meclisten geçirilmeye çalışılması ve oylamada ilk etapta SDA partisinden kimsenin olmaması; yazarın Erdoğan karşıtı tutumu yüzünden desteklenmiş olabilir.

Tekrarı yapılan ikinci oylamada ise bu sefer SDA’lılar da vardı ve onların oylarıyla yazara verilmesi önerilen fahri vatandaşlık oy çokluğuyla reddedildi. Bu da beraberinde oylama esnasında Erdoğan’ın SDA’lılara baskı yaptığı söylentisini çıkardı.

Öncelikle bu haberler yazara verilmek üzere olan fahri vatandaşlığın reddedilmesiyle ortaya çıktı. Yani ilk oylamada bu durumdan kimsenin haberi yoktu. AKP’nin ya da Erdoğan’ın da bu konudan haberi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ekiplerinde bu tarz işleri takip edebilecek insanlar yok.

Bu olay SDA partisinin yapılacak olan bir hatayı düzeltme hamlesi olarak yorumlanabilir. Yahut arka planda Erdoğan’a yaranma çabası olarak da yorumlanabilir. En iyi ihtimalle; Fahri Saraybosna Vatandaşı ünvanını alan diğer isimlerle kıyasladığımız zaman, Orhan Pamuk bu ünvanı hak etmiyordu ve SDA partisi bu hakkaniyetsizliğe engel oldu.

Uzun lafın kısası Orhan Pamuk Bosna Hersek’te en çok okunan yazarlar arasında yer alsa da, edebiyatseverler tarafından çok sevilse de, uluslararası yazarlar derneği PEN’in Bosna Hersek şubesi bu durum için yazardan özür dilese de…  Yazar bu ünvanı hak edecek kadar Saraybosnalı değildir.

 

Read Previous

“Kriz sürecinden bizi çıkartacak tek şey insanın kendi doğasıyla barışabilmesi”

Read Next

Bulgaristan Cumhurbaşkanı: Dinin siyasileştirilmesine izin vermeyelim

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *