Nefes Alıyoruz Yaşadığımız Meçhul

Yaşamak deyince ünlü bir düşünürün sözü gelir aklıma (!) “nefes alıyorum ama yaşadığımdan çok emin değilim” ifadesiyle bizleri ciddi manada yaşamak (hayat) üzerine düşünmeye sevk etmektedir. Bireysel anlamada bir insanın kendisinin çoğul kalabalıklar içerisinde koşturmalarla geçirdiği zamanını yaşıyorum zannedebilir. Ve ayrı bir güruh da var ki aristokrasi, burjuva onlar belki çalışmaya, koşturmaya ihtiyaç duymazlar. Çünkü onlar için zaten çalışanlar, koşturanlar mutlaka vardır. Masa ile sofra arasındaki denge ve mutluluk onlar masada yaşamlarını geçirirken sen sofrada. Ve tüm bunların etrafında unutmamak gerekir ki “Hiçbir şey yaşarken daha önemli değildir.” A.İlhan

Evet, yaşam başlı başına bir imtihan, bulundunuz durum yani mevcut durum “şu an” hiçbir vakit yolunda olmayacak o yüzden ertelemeden yaşayabilmek hayattır. Yaşadığız güne dair iyi, güzel ve faydalı işler çıkartabiliyor musunuz? Kişisel anılar biriktirip hafızanıza yeni şeyler ekliyor musunuz? Bu sorulara da ayrıca tefekkür etmek gerekir. Bu minvalde hayat geçerken bizler aynaya her baktığımızda giderek yaklaşmakta olduğumuz vuslat ve yaş günlerlinde biraz daha ihtiyarlamanın sevinci ile yaşama durup bakmadan yanından geçiyoruz.

Evet, aslında en elzem olanı anı yakalayabilmeyi becermek olacaktır. Bütün bir yaşam aslında hep küçük günlük anılarımızdan şekillenir ve böylece geçmiş hafızamızı oluşturmaktadır. Ve şimdi dönüp baktığımız zaman geriye, çocukluğunuzdan kalma, ağlamalarınız, yalnızlıklarınız ve daha bir sürü ufak tefek kırıntılar hemen zihninizde canlanır. Bir de o kadar okudunuz ilkokul, lise, lisans, yüksek lisans yetmedi doktora yaptınız ama “hayat derslerinden” sınıf kaldınız. Hâlbuki yazılıya da sözlüye de çok iyi hazırlanmıştınız. Ve bütün bunları yaptığınızda her şey yoluna girecek, hayatı daha iyi, daha rahat ve refah içerisinde yaşayacağınızın hayalini bile kurdunuz. Oysaki kurduğunuz hayalinizi bile başkası yaşıyor belki, bu durumun farkında olmamak da ayrı bir vahimiyettir.

Oysa o kadar çok şey okumuştunuz yaşama dair. Burada bir anlatı canlanıyor kalemimde, bir defasında arkadaşın biri ünlü bir yazar ve şair ile röportaj yaparken arada da yaşama dair sohbet ederler, genç olan arkadaşa şair öğüt nitelinde bir soru sorar, neden beni sizin okuduğunuz üniversitelere konferans vermeye çağırmazlar biliyor musun? Arkadaşta siz daha iyi bilirsiniz efendim der. Yazar cevaben, çünkü sizin okuduğunuz fakülteler sizi hayata hazırlamaz. Pencere arkasından yola baktırırlar(bu mesele gözlük taşıyan ile taşımayan gibidir gözlüklü hayata hep biraz sisli ve bulanık bakar) ancak gösterdikleri o yollarda sizi gezintiye çıkarma cesaretini gösteremezler. Ve bu yüzden nefes alıyorsunuz ama yaşadınız meçhuldür…

 

Read Previous

Bulgaristan’ın AB’de ana ticaret ortakları belirlendi

Read Next

Beyaz Zambaklar Diyarı Bosna

7 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *