Murat: Makedonya Türk toplumunun dil hakları sistematik ve ciddi şekilde ihlal ediliyor

Makedonya Türkleri Hak ve Demokrasi Hareketi’nin Avrupa Cephesi’nden seçilen milletvekili Salih Murat, Türkçenin yerel düzeyde kullanımıyla ilgili hazırladığı ve ilgili makamlara gönderdiği analiz ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

Milletvekili Salih Murat, konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, hazırladığı kapsamlı analizin Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nde yerel düzeyde Türk toplumunun dil haklarının sistematik ve ciddi şekilde ihlal edildiğini ortaya koyduğunu vurguladı.

%90’ın üzerinde Türk nüfusa sahip belediyelerde dahi dil haklarının minimum düzeyde uygulanması veya hiç uygulanmamasının özellikle endişe verici olduğunun altını çizen Murat, “Tüm yetkili kurumları bu durumun aşılması için gerekli adımları atmaya çağırıyorum. Aynı zamanda medyayı bu konuyu takip etmeye ve dil haklarının tam olarak uygulanmasının önemine ilişkin farkındalığı artırmaya katkıda bulunmaya davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Murat, basın toplantısında şu bilgileri paylaştı:

“Bugün, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Meclisi’nde Türk toplumunun milletvekili olarak, ülkemizde yerel düzeyde Türkçe’nin kullanımına ilişkin kapsamlı bir analizi sizlere sunmak istiyorum. Bu analizin bulguları derin endişe vericidir ve Türk toplumunun anayasal ve yasal haklarının sistematik olarak ihlal edildiğini ortaya koymaktadır.

12 belediyenin tümüne aşağıdaki 15 temel soru yöneltilmiştir:

  1. Türkçe, belediye meclisi genel oturumlarında ve diğer organlarda kullanılıyor mu?
  2. Resmi belgelerin yazılı tercümesi Türkçe’ye yapılıyor mu?
  3. Trafik işaretleri Türkçe olarak da yazılıyor mu?
  4. Yazılı iletişim Türkçe olarak da yapılıyor mu?
  5. Belediye binaları ve mülklerinin tabelaları Türkçe olarak da yazılıyor mu?
  6. Resmi gazete/bülten Türkçe olarak da yayınlanıyor mu?
  7. Türkçe web sitesi çalışıyor mu?
  8. Kamuya açık bilgilere Türkçe olarak da erişim sağlanıyor mu?
  9. İlan panolarındaki bilgiler Türkçe olarak da yayınlanıyor mu?
  10. Türkçe çeviri için kaç profesyonel personel var?
  11. Yerel yönetim birimleriyle iletişim Türkçe olarak da yapılıyor mu?
  12. Vatandaşlar ve yerel yönetim birimleri arasındaki sözlü iletişim Türkçe olarak da yapılıyor mu?
  13. Kamu işletmeleriyle iletişim Türkçe olarak da yapılıyor mu?
  14. Dil politikaları için bir bütçe kalemi var mı?
  15. Belediyenin mühür ve damgası Türkçe olarak da var mı?

Belediyelere Göre Temel Bulgular

%20’nin üzerinde Türk nüfusa sahip belediyeler:

BelediyeTürk %Değer.Temel Eksiklikler
Plasnitsa97.13%2/10Büyük çoğunluğa rağmen minimal kullanım
Merkez Jupa77.93%9/10Uygulamada olumlu örnek
Mavrovo-Rostuse30.84%3/10Uygulamada önemli eksiklikler
Karbintsi Belediyesi25.06%1/10Neredeyse tamamen uygulama eksikliği
Konçe22.24%1/10Minimal uygulama
Vasilevo Belediyesi21.33%1/10Yükümlülüklerin sistematik ihlali

%20’nin altında Türk nüfusa sahip belediyeler:

BelediyeYüzdeDeğer.Temel Özellikler
Dolneni18.54%0/10Tamamen uygulama eksikliği
Vrapçişte15.62%8/10Düşük yüzdeye rağmen mükemmel örnek
Studeniçani14.71%3/10Sınırlı uygulama
Gostivar12.71%5/10Kısmi uygulama
Kicevo Belediyesi6.44%1/10Minimal uygulama
Çair6.68%6/10Düşük yüzdeye rağmen iyi uygulama

Analiz 12 belediyeyi kapsamakta ve dil haklarının uygulanmasında ciddi eksiklikler ortaya koymaktadır. Türk nüfusunun %20’yi aştığı altı belediyede durum özellikle endişe vericidir. Yalnızca Merkez Jupa Belediyesi tatmin edici bir uygulama düzeyi gösterirken, diğer beş belediye ciddi eksiklikler sergilemektedir. Özellikle %97.13 Türk nüfusa sahip Plasnitsa Belediyesi’nde dil haklarının uygulanmasının minimal düzeyde olması endişe vericidir.

Türk nüfusu %20’nin altında olmasına rağmen Türkçe’nin gönüllü olarak resmi dil olarak kabul edildiği belediyelerde, yalnızca Vrapçişte ve Çair tatmin edici bir uygulama düzeyi göstermektedir. Diğer belediyelerde uygulama minimal düzeyde veya hiç yoktur.

Analiz, Türkçe’nin kullanımının tüm alanlarında sistematik eksiklikler ortaya koymaktadır. Türkçe çoğunlukla belediye meclisi genel oturumlarında, resmi belgelerde, kamu yazılarında ve vatandaşlarla iletişimde bulunmamaktadır. Analiz edilen belediyelerin hiçbiri dil politikaları için bütçe kalemi öngörmemiştir ve neredeyse tüm belediyelerde profesyonel çeviri personeli eksikliği belirgindir.

Ülkemizde dil haklarının korunmasına ilişkin yasal çerçeve kapsamlı ve nettir. Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Anayasası, V. Değişiklik ve 7, 8, 9 ve 48. maddeler aracılığıyla toplulukların dil haklarını garanti altına almaktadır. Dillerin Kullanımı Kanunu, vatandaşların en az %20’sinin konuştuğu dilin zorunlu resmi kullanımını öngörmekte, yazılı ve sözlü iletişim, iki dilli yazılar ve belgeler dahil edilmektedir.

Yerel Yönetim Kanunu, özellikle 90. madde aracılığıyla, nüfusun en az %20’sini oluşturan topluluk dilinin zorunlu kullanımını, meclis oturumlarının ve resmi belgelerin çevirisini içerecek şekilde öngörmektedir. Dillerin Kullanımı Denetleme Kurulu Kanunu, bu hükümlerin denetimi ve uygulanması için bir mekanizma sağlamaktadır.

Uluslararası düzeyde, ülkemiz Avrupa Konseyi Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme ile bağlıdır. Avrupa Konseyi 2023 yılında Bölgesel veya Azınlık Dilleri Avrupa Şartı’nın acilen onaylanmasını açıkça tavsiye etmiştir.

Bu analiz şimdiden tüm ilgili ulusal kurumlara iletilmiştir: Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Kamu Denetçisi, Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu, Dil Uygulama Ajansı ve Topluluklar Arası İlişkiler Komitesi. Ayrıca analizle ilgili uluslararası kurumlara da iletilmiştir: AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri, AGİT Üsküp Misyonu, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve Bölgesel veya Azınlık Dilleri Avrupa Şartı Sekretaryası.

Bu durumun aşılması için yasama ve kurumsal düzeyde acil önlemler gereklidir. Yerel düzeyde diller için yeni bir kanun hazırlanması ve Bölgesel veya Azınlık Dilleri Avrupa Şartı’nın acilen onaylanması gerekmektedir. Kurumsal düzeyde, ulusal bir izleme organının kurulması ve belediyelerde dil politikaları için zorunlu bütçe kalemlerinin getirilmesi zorunludur.

Türk toplumundan bir milletvekili olarak, bu analiz hakkında görüşmek üzere Meclis oturumunun toplanmasını ve kanuna uyulmamasının nedenlerini araştıracak bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep ediyorum. Ulusal kurumların tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için acil önlemler almasını, etkili bir izleme sistemi kurmasını ve uygun mali kaynakları sağlamasını bekliyorum.

Uluslararası kurumlardan dil haklarının uygulanmasının güçlendirilmiş izlemesini, teknik ve uzmanlık desteğini ve Bölgesel veya Azınlık Dilleri Avrupa Şartı’nın onaylanması için yapıcı baskıyı bekliyoruz.

İyileştirme İçin Genel Öneriler:

  1. Yasal Önlemler:
    • Bölgesel veya Azınlık Dilleri Avrupa Şartı’nın acilen onaylanması
    • Yerel düzeyde dillerin kullanımına ilişkin özel bir kanunun kabul edilmesi
    • Yasal yükümlülüklere uyulmaması için daha sıkı yaptırımların getirilmesi
  2. Kurumsal Önlemler:
    • Dil politikaları için zorunlu bütçe kalemleri
    • Belediye çeviri birimlerinin kurulması
    • Düzenli izleme ve değerlendirme
  3. Pratik Önlemler:
    • Dil hizmetlerinin dijitalleştirilmesi
    • İdari terminolojinin standardizasyonu
    • İdari personel için eğitim programları

Yetkili Kurumlara Talepler

Ulusal Kurumlar:

  1. KMC Cumhurbaşkanı:
    • Ulusal diyaloğun başlatılması
    • Avrupa Şartı’nın onaylanmasına destek
  2. KMC Meclisi:
    • Durum hakkında acil görüşme
    • Soruşturma komisyonunun kurulması
    • Yeni kanunun kabul edilmesi
  3. KMC Hükümeti:
    • Mali kaynakların sağlanması
    • Denetimin güçlendirilmesi
  4. Kamu Denetçisi:
    • Özel rapor
    • Resen işlemler
  5. Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu:
    • Ayrımcılığın sistematik analizi
    • Somut önlemler ve tavsiyeler
  6. Topluluklar Arası İlişkiler Komitesi:
    • Acil oturum
    • İyileştirme önerileri
  7. Dil Uygulama Ajansı:
    • Belediyelerde detaylı denetim
    • Durumu aşma planı
  8. Topluluklar Hakları Ajansı:
    • Faaliyetlerin koordinasyonu
    • Uygulamanın izlenmesi

Uluslararası Kurumlar:

  1. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği:
    • Diplomatik destek
    • Teknik yardım
  2. AGİT Yüksek Komiseri:
    • Uzmanlık desteği
    • Uluslararası izleme
  3. AGİT Üsküp Misyonu:
    • Uygulamanın takibi
    • Düzenli raporlama
  4. Avrupa Şartı Sekretaryası:
    • Onaylama için teknik yardım
    • Uzmanlık desteği

Sonuç

Bu kapsamlı analiz, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nde yerel düzeyde Türk toplumunun dil haklarının sistematik ve ciddi şekilde ihlal edildiğini ortaya koymaktadır. %90’ın üzerinde Türk nüfusa sahip belediyelerde dahi dil haklarının minimum düzeyde uygulanması veya hiç uygulanmaması özellikle endişe vericidir.

KMC Meclisi milletvekili olarak, aşağıdaki girişimleri başlatma taahhüdünde bulunuyorum:

  1. Bölgesel veya Azınlık Dilleri Avrupa Şartı’nın onaylanması için yasa teklifi
  2. Yerel düzeyde toplulukların dil ve alfabelerinin kullanımına ilişkin özel yasa
  3. Uygulamaların izlenmesi için özel organ kurulması

Bu sadece bir yasal yükümlülük meselesi değil, aynı zamanda insan onuru ve adalet meselesidir. Ülkemiz, vatandaşlarının temel dil haklarını sistematik olarak ihlal ederken gerçek anlamda demokratik ve çok kültürlü bir devlet olarak adlandırılamaz.

Tüm yetkili kurumları bu durumun aşılması için gerekli adımları atmaya çağırıyorum. Aynı zamanda medyayı bu konuyu takip etmeye ve dil haklarının tam olarak uygulanmasının önemine ilişkin farkındalığı artırmaya katkıda bulunmaya davet ediyorum.

Bu analizin herhangi bir yönü hakkında sorularınızı yanıtlamaya ve ek bilgi sağlamaya hazırım.

İlginiz için teşekkür ederim.”

Read Previous

Uluslararası Genç Yazarlar İstanbul’da buluştu

Read Next

Balkan Forumunda Romanların Sorunları Ele Alındı