Kuzey Makedonya’da 8 Mayıs’ta düzenlenen Parlamento seçimlerinde Avrupa Cephesi İttifakı’ndan milletvekili seçilen Hak ve Özgürlükler Hareketi’nden Salih Murat, bütçe değişikliği görüşmelerinde 7 değişiklik önerisi sundu.
Kuzey Makedonya Meclisi’ndeki Finans ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen bütçe değişikliği için sunulan toplam 60 değiştirgenin görüşmeleri bugün sona erdi.
Ek bütçenin bu ay ortasında genel kurulda görüşülüp kabul edilmesi bekleniyor.
Türk Milletvekili Salih Murat ek bütçe için sunduğu 7 değiştirgenin detaylarını açıkladı:
“Hükümetin 2024 yılı için talep ettiği ek bütçeyi incelediğimde, maalesef popülist, adil olmayan ve seçici bir yaklaşımın benimsendiğini gözlemledim. Özellikle toplulukları ilgilendiren kurumlarda, örneğin Ombudsman, yargı çalışanları, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Topluluklar Arası İlişkilerden Sorumlu Bakanlık gibi önemli kurumların bütçelerinde, artış yapılması gerekirken azaltmaya gidilmiştir. Bu durum, hükümet programında vaat edilen adil yaklaşım, çok kültürlülük ve topluluklara önem verme ilkelerine yeterince riayet edilmediğini göstermekte olup, ek bütçede bu ayrım daha da belirgin hale gelmiştir.
Bu fırsatı değerlendirerek, genel bütçe tartışmasında dört ana kurumun bütçelerinde yapılan kısıtlamaların Anayasa’ya, hukuka ve kurumların işlevselliğine aykırı olduğunu Bütçe oturumunda söz alarak meslektaşlarıma, hükümet yetkililerine ve Makedonya kamuoyuna aktardım.
Ek bütçeye sunulan 58 değiştirgeden 28’i Avrupa Cephesi İttifakı’na, bunlardan 7’si şahsıma aittir. Meclis İç Tüzüğü gereği her bir değiştirge için tanınan 15 dakikalık süre içinde, Türk toplumunun milli, dilsel ve kültürel haklarından başlayarak, çeşitli bölgelerin altyapı ve yol sorunlarına kadar geniş bir yelpazede değiştirgelerimi savundum.
Sunumlarımda tarihsel süreçleri, istatistikleri, uluslararası raporları ve pratik örnekleri kullanarak, her bir değiştirgeyi kapsamlı bir şekilde ele aldım. Tüm bu çalışmalar Meclis kanalından canlı yayınlanmış, sosyal medya hesaplarımdan paylaşılmış ve çeşitli dillerde basın-yayın organlarında yer almıştır.
Sunduğum değiştirgeler ve yaptığım konuşmalar, başta Meclis’teki meslektaşlarım, hükümet temsilcileri, kamuoyu ve özellikle Türk soydaşlarımız olmak üzere birçok kesimden olumlu tepkiler almıştır. Bu destek ve ilgi için herkese şükranlarımı sunuyorum.
Sonuç olarak, bu çalışmalarımla Türk toplumunun haklarını savunmayı, ülkemizin çok kültürlü yapısını güçlendirmeyi ve tüm vatandaşlarımız için daha adil bir bütçe oluşturulmasını amaçladım. Bu yöndeki çabalarımı sürdüreceğimi ve toplumumuzun sesini her platformda duyurmaya devam edeceğimi belirtmek isterim.
1. Hakça ve Orantılı Temsil İlkesinin Uygulanması için verilen değiştirge
Bu önerge, Anayasamızın 8., 9. ve 48. maddelerine dayanarak, Kuzey Makedonya’daki tüm toplulukların, özellikle Türk topluluğunun, kamu kurumlarında Hakça ve orantılı temsilini sağlamayı amaçlamaktadır.
Türk topluluğu nüfusun %4’ünü oluşturmasına rağmen, kamu kurumlarında yetersiz temsil edilmektedir. 1230 kamu kurumunun 750’den fazlasında Türk topluluğundan hiç çalışan bulunmamaktadır. Bu anayasal ilke yıllardır göz ardı edilmiş ve uygulanmamıştır.
Değiştirgemizde, Hakça ve Orantılı Temsil Yasası’nın çıkarılması, bağımsız bir İzleme Kurumu oluşturulması, kamu kurumları için yıllık istihdam kotaları belirlenmesi ve 2024-2028 yılları arasında kademeli olarak artan bir bütçe ayrılması (toplam 90.000.000 denar) öngörülmektedir.
Beklentilerimiz, toplumsal adaletin sağlanması, kamu hizmetlerinin kalitesinin ve çeşitliliğinin artması, vatandaşların devlete olan güveninin artması, sistematik ayrımcılıkla etkin mücadele, toplumda daha fazla uyum ve birliğin sağlanması ve farklı gruplar arasındaki ilişkilerin iyileşmesi beklenmektedir.
Bu değişiklik, ülkemizin uluslararası taahhütlerine uygundur ve AB entegrasyon sürecine olumlu katkı sağlayacaktır.
Sonuç olarak, bu önerge, Kuzey Makedonya’yı gerçek anlamda çok etnikli, demokratik ve kapsayıcı bir ülke haline getirmek için kritik bir adımdır. Geçmişteki ihmalleri telafi etmek ve geleceğimizi daha adil bir temele oturtmak için bu önergenin kabulü büyük önem taşımaktadır. Çeşitliliğimiz en büyük gücümüzdür ve bu gücü devlet kurumlarımıza yansıtmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.
2. Merkez Jupa Belediyesi’ndeki yerel yolun inşası için sunduğum değiştirge
Bu proje, sadece bir altyapı yatırımı değil, aynı zamanda kültürel mirasımızı koruma, ekonomik kalkınmayı teşvik etme ve ortak tarihimize köprü kurma fırsatıdır.
Melniçani-Gorenitsa-Balanitsa-Papradnik-Breştanik-Kocacık-Novak-Elesaa ve Dolgaşi’yi kapsayan bu yol, bölgenin yaşam kalitesini artıracak, ekonomik gelişimini hızlandıracak ve turizm potansiyelini açığa çıkaracaktır.
Merkez Jupa, benzersiz Yörük-Türk topluluğuna ev sahipliği yapan, kültürel zenginliği paha biçilemez bir hazinedir. Ancak yetersiz yol altyapısı, bu mirasın unutulma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır.
Bu yol projesi, Yörüklerin yüzyıllık kültürel mirasını koruyacak ve tanıtacak, Kocacık’taki Mustafa Kemal Atatürk’ün atalarının anı evine erişimi kolaylaştıracaktır. Bölgesel ve uluslararası turizmi canlandıracak, yerel ekonomiyi güçlendirecektir. Sağlık, eğitim ve idari hizmetlere erişimi iyileştirecek, tarım, hayvancılık ve orman ürünlerinin pazarlara ulaşımını kolaylaştıracaktır. Ayrıca, Mavrovo-Rostuşe ve Debre gibi diğer turistik destinasyonlarla bağlantıyı güçlendirecektir.
Bu proje, yılda yaklaşık 300.000 Türk turistin ülkemize olan ilgisini artırma potansiyeline sahiptir. Bu sayının büyük bir kısmı Merkez Jupa’yı ziyaret edecektir. Ayrıca, gençler için yeni iş fırsatları yaratacak, bölgesel ekonomiyi canlandıracak ve kırsal toplulukların izolasyonunu azaltacaktır.
3. Gostivar – Zdunje – Yelovça yerel yolunun inşası için sunduğum değiştirge
Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı bütçesinde, Yol Altyapısı Yatırımları kapsamında ek kaynak talep etmektedir. Bu değiştirge, kırsal alanlardaki yol altyapısının iyileştirilmesi ve Yerel Yollar Bağlantı Projesi’nin hedefleriyle uyumludur.
Önerilen yol, belediyeler arası bağlantıyı kolaylaştıracak, nüfus hareketliliğini artıracak ve dengeli bölgesel kalkınmaya katkıda bulunacaktır. Ayrıca, Zdunye-Gostivar trafik güvenliğini iyileştirecek ve çevre korumasına yardımcı olacaktır.
Bu yol projesi, Zdunye ve Yelovça köyleri ile çevre yerleşimlere önemli faydalar sağlayacaktır. Gostivar’daki temel hizmetlere daha iyi erişim imkanı sunacak, tarım ürünlerinin pazarlara ulaşımını kolaylaştıracaktır. Bölge sakinlerinin yaşam kalitesini iyileştirecek, daha sağlıklı bir çevre oluşturacak ve kırsal toplulukların sosyal entegrasyonunu artıracaktır.
Bu proje, hükümetin dengeli bölgesel kalkınma ve kırsal yaşam kalitesini iyileştirme hedefleriyle uyumludur. Vatandaşlarımızın anayasal haklarına katkıda bulunacak önemli bir önerge olarak değerlendirilmektedir.
4. Toplulukların dil haklarının güçlendirilmesi ve korunması için sunduğum bütçe değişiklik
Bu önerge, ulusal düzeyde %20’den az olan toplulukların dillerinin kullanımı ve tanıtımı için ek kaynak talep etmektedir.
Önergemiz, Anayasamızın 8., 9. ve 48. maddeleri, Dillerin Kullanımı Yasası, Yerel Yönetim Yasası ve Avrupa Bölgesel veya Azınlık Dilleri Şartı’na dayanmaktadır. Bu değişiklik önergesi sadece finansal bir tedbir değil, aynı zamanda toplumumuzu tanımlayan çok kültürlülük ve dilsel çeşitlilik değerlerine olan bağlılığımızın bir ifadesidir.
Makedonya her zaman Balkanlar’da başarılı bir çok kültürlü toplum örneği olmuştur. Ancak, son araştırmalarım, uygulamada toplulukların dil haklarının idealden uzak olduğunu göstermektedir. Örneğin, 12 belediyede yaptığım incelemede, Türkçe’nin kullanımı 10 üzerinden sadece 1 puan almaktadır.
Bu kaynaklar, belediyelerde profesyonel çevirmenlerin eğitimi ve istihdamı, çok dilli web sitelerinin geliştirilmesi, resmi belgelerin çevrilmesi ve dil hakları konusunda farkındalık artırma kampanyaları için kullanılacaktır. Çok dillilik bir yük değil, bir zenginliktir. Bu, tarihimizin, kültürümüzün ve bir ulus olarak kimliğimizin bir yansımasıdır.
Bu yatırım, farklı topluluklar arasındaki güvenin güçlendirilmesi, yerel demokrasinin kalitesinin iyileştirilmesi, vatandaşların kamu yaşamına katılımının artırılması ve tüm toplulukların kültürel mirasının korunması gibi çok yönlü faydalar getirecektir.
Makedonya’nın sadece kağıt üzerinde değil, pratikte de çok kültürlü ve çok dilli bir ülke olduğunu gösterme zamanı gelmiştir. Bu önerge, kapsayıcı, adil ve demokratik bir toplum inşa etmeye yönelik bir yatırımdır.
Çeşitliliğimizi en büyük gücümüze dönüştürelim. Makedonya’yı sadece Balkanlar’da değil, tüm Avrupa’da başarılı bir çok kültürlü toplum örneği haline getirelim.
5. Vrapçişte Belediyesi’ndeki acil su tedariki sorunu ve çözüm önerilerimiz
Bu konu, temel bir insan hakkı olan temiz ve güvenli içme suyuna erişim ile doğrudan ilgilidir ve acil çözüm gerektirmektedir.
Vrapçişte’de yaklaşık 10.000 sakin, 1970’lerden kalma eskimiş su tedarik sistemi nedeniyle ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıyadır. Asbest borular, vatandaşların sağlığını tehdit etmekte ve bölgedeki belirli hastalıkların artmasına neden olmaktadır. Ayrıca, Murgovets ve Vrapçişte nehirlerindeki su yetersizliği, ekolojik dengeyi bozmakta ve sakinler arasında sürekli bir huzursuzluk yaratmaktadır.
Bu sorunu çözmek için sunduğumuz değişiklik önergesi, filtre istasyonu ve su toplama yapılarının inşası için ek kaynak talep etmektedir. Bu yatırım, sadece altyapıyı değil, aynı zamanda insan onurunu ve sosyal adaleti de hedeflemektedir.
Önerilerimiz arasında, acil durum ilanı, uzman komisyonu kurulması, asbest boruların değiştirilmesi, epidemiyolojik çalışma yapılması, modern su arıtma sistemi kurulması, iki küçük nehirin ekosistemlerinin korunması, düzenli bilgilendirme ve sürekli izleme organı oluşturulması.
Bu proje, aşağıdaki alanlarda önemli iyileştirmeler sağlayacaktır:
Sağlık: Temiz su, su kaynaklı hastalıkların önlenmesini sağlayacak, özellikle çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın genel sağlığını iyileştirecektir.
Eğitim: Okullarda ve evlerde temiz suya erişim, çocuklarımızın öğrenme ve kişisel gelişim koşullarını iyileştirecektir.
Ekonomi: İyileştirilmiş su altyapısı, yerel ekonominin gelişmesine, özellikle tarım ve turizm gibi su kaynaklarına bağımlı sektörlerde yeni fırsatlar yaratılmasına olanak tanıyacaktır.
Çevre: Su kaynaklarının doğru yönetimi, çevrenin korunmasına ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına katkıda bulunacaktır.
Sosyal uyum: Tüm vatandaşlarımıza eşit şekilde temiz su sağlamak, toplumsal eşitsizlikleri azaltacak ve sosyal uyumu güçlendirecektir.
Bu girişim, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Avrupa değerleriyle uyumludur. Ayrıca, devletimizin vatandaşlarına sağlıklı bir çevre sağlama konusundaki anayasal yükümlülüğünü yerine getirmesine yardımcı olacak ve Vrapçişte’deki yaşam standartlarını Avrupa normlarına yaklaştıracaktır.
Sonuç olarak, bu proje sadece bir altyapı yatırımı değil, aynı zamanda insanlarımıza, onurlarına ve geleceklerine yapılan bir yatırımdır. Bugün alacağımız kararlar, sadece Vrapçişte’nin değil, tüm ülkemizin geleceğini şekillendirecektir. Vrapçişte ve sakinleri daha iyisini, temiz ve erişilebilir suyu, sağlıklı bir çevreyi hak ediyorlar. Bu nedenle, hepinizi bu hayati öneme sahip girişimi desteklemeye ve vatandaşlarımıza daha iyi bir gelecek sunmak için birlikte çalışmaya davet ediyorum. Çok geç olmadan harekete geçmeliyiz, çünkü bütün bir topluluğun sağlığı ve geleceği bugün alacağımız kararlara bağlıdır. Bu projeyi destekleyerek, sadece Vrapçişte’ye değil, tüm ülkemize ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız.
6. Türkçe Ulusal Tiyatro’nun inşası için ayrılan kaynağın artırılması değiştirge
Üsküp’teki Türk Tiyatrosu, 19. yüzyılın ortalarına dayanan zengin bir tarihe sahiptir. 1906’da inşa edilen ilk tiyatro binasından başlayarak, 1950 yılında profesyonel bir kurum olarak resmi statüsüne kavuşmuştur. Türkiye dışındaki tek profesyonel Türk tiyatrosu olma özelliğini taşıyan bu kurum, yıllar içinde Makedonya’daki Türk toplumu için vazgeçilmez bir kültür kurumu haline gelmiştir.
Tiyatro, zengin ve çeşitli repertuvar, düzenli turneleri ve uluslararası festivallere katılımıyla tanınmaktadır. Sadece Türk kültürünü yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda Makedon tiyatro sanatının genel gelişimine de önemli katkılarda bulunmuştur. Yurtiçinde ve yurtdışında kazandığı çok sayıda ödül ve tanınma, bu kurumun sanatsal mükemmelliğinin bir göstergesidir.
Ancak, tüm bu başarılara ve kültürel öneme rağmen, Türk Tiyatrosu ciddi altyapı sorunlarıyla karşı karşıyadır. 2013 yılından beri devam eden yeni bina inşaatı hala tamamlanmamıştır. Bu durum, tiyatronun çalışmalarını ve gelişimini olumsuz etkilemektedir.
Bu nedenle, Türk Tiyatrosu’nun yeni binasının inşası için ayrılan kaynağın artırılmasını öngören bir değişiklik önergesi sundum. Bu artış, 13 yıldır devam eden ve hala kaba inşaatı bile tamamlanmamış olan projenin bitirilmesi için hayati önem taşımaktadır.
Önergemizin önemi şu noktalarda görülmektedir: Anayasamızın 48. maddesinin öngördüğü toplulukların kültürel kimliklerini koruma yükümlülüğü çerçevesinde, 70 yıllık köklü geleneğiyle ülkemizin kültürel mirasının önemli bir parçası olan Türk Tiyatrosu, sanat sahnemize yaptığı katkılar, kültürlerarası diyaloğu geliştirme potansiyeli ve genç nesillerin dil ve kültür eğitimindeki rolüyle öne çıkmaktadır. Ancak mevcut durum, tiyatronun temel işlevlerini bile yerine getirmesini zorlaştırmakta olup, tamamlanması halinde ülkemizin kültürel çeşitliliğe verdiği önemi gösterecek, kültürel turizme ve yerel ekonomiye katkı sağlayacak bu projenin desteklenmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu yatırım, sadece bir binaya değil, kültüre, sanata ve insan sermayesine yapılan bir yatırımdır. Tiyatro ve sanat, eleştirel düşünce ve yaratıcılığın beslenmesi, kültürel kimliğin korunması, sosyal uyumun teşvik edilmesi ve vatandaşların yaşam kalitesinin iyileştirilmesi gibi konularda kilit rol oynamaktadır.
Sonuç olarak, Türk Tiyatrosu’na yapılan yatırım, Makedonya’nın kültürel çoğulculuğuna ve etnik gruplar arası işbirliğine yapılan bir yatırımdır. Bu önergenin kabulü, devletimizin kültürel çeşitliliğe, sanatsal mükemmelliğe ve anayasal ilkelere olan bağlılığının açık bir göstergesi olacaktır.
7. 21 Aralık’ın kutlanması için sunduğumuz değiştirge
Bu önerge, MATÜSİTEB Türk Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin himayesinde düzenlenen etkinlikler için kaynak tahsisini öngörmektedir.
Bu kutlama, 2006 yılından beri Makedonya’da Türkçe eğitimin başlangıcını simgeleyen milli bir bayram olarak kutlanmaktadır. Ancak, bugüne kadar bir istisna dışında devlet tarafından finanse edilmemiş olması, topluluklar arası eşitlik ilkesini zedelemektedir.
Önergemizin önemi, Anayasamızın 48. maddesinde belirtilen tüm toplulukların kültürel kimliklerini koruma yükümlülüğümüzle doğrudan ilişkilidir. Bu kutlama, sadece Türk topluluğu için değil, ülkemizin kültürel çeşitliliği ve sosyal uyumu için de büyük önem taşımaktadır.
Her yıl 10.000’den fazla katılımcıyı bir araya getiren bu etkinlik, eğitim, kültür ve spor alanlarında çeşitli aktiviteleri içermektedir. Özellikle gençlik buluşmalarına verilen önem, genç neslin kültürel kimliğinin güçlenmesine katkıda bulunmaktadır.
Ayrıca, bu kutlama uluslararası işbirliğini güçlendirmekte ve ülkemizi çok kültürlü, kapsayıcı bir toplum olarak tanıtmak için bir platform görevi görmektedir. Yurtiçi ve yurtdışından üst düzey katılımcıları ağırlayan bu etkinlik, Makedonya’nın uluslararası ilişkilerine de olumlu katkı sağlamaktadır.
Bu finansman, sadece yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi değil, aynı zamanda toplumumuzun sosyal uyumuna ve kültürel çeşitliliğine yapılan bir yatırımdır. Kapsayıcı ve adil bir toplum inşa etmek, kültürlerarası diyaloğu teşvik etmek ve kültürel mirası korumak için bu tür etkinlikler hayati önem taşımaktadır.
Önergemizin kabulü, devletimizin anayasal ilkelere, uluslararası normlara ve çok kültürlülük değerlerine olan bağlılığının açık bir göstergesi olacaktır. Bu, farklılıklara saygı göstererek ulusal birliğimizi güçlendirecek ve azınlık hakları konusundaki uluslararası yükümlülüklerimizi yerine getirmemize yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, Türklerin Günü kutlamasının finansmanı, Makedonya’nın kültürel zenginliğine ve toplumsal uyumuna yapılan önemli bir yatırımdır. Bu önergeyi destekleyerek, tüm vatandaşlarımızın haklarına ve kültürel kimliklerine verdiğimiz değeri somut bir şekilde göstermiş olacağız.”