Makedonya Türkleri Hak ve Demokrasi Hareketi’nin Avrupa Cephesi’nden seçilen milletvekili Salih Murat, hükümetin 6 aylık çalışmalarını eleştirdi.
Milletvekili Salih Murat, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Makedonya hükümeti, göreve başlamasının üzerinden altı ay geçmesine rağmen toplumun hiçbir alanında kayda değer bir ilerleme sağlayamamıştır.
Mecliste çoğunluğa sahip olmalarına rağmen, Meclis Başkanı Gaşi’nin süreçleri etkin yönetemediği, her alanda ayrımcı davrandığı, muhalefetin çalışma alanını tüzük dışı yöntemlerle daralttığı, sistemli, reforma dayalı ve ekonomik refahı öne çıkaracak kanunların bulunmadığı bir meclis görüntüsü ortaya çıkmaktadır.
Diğer yandan hükümet politikalarıyla toplumun farklı alanlarında sistemin tıkanmasına, hukukun üstünlüğünün ve hukuki güvencenin zedelenmesine, partizanca ve hukuk dışı süreçlerle görevden almalara ve atamalara, adil olmayan 2025 bütçe dağılımına, yargıya müdahaleye, medya kontrolüne, Avrupa entegrasyonunda duraklamaya, komşularla diyalog kapılarının kapanmasına ve topluluklar arası gerginliklerin artmasına neden olmuştur.
Makedonya Türklerine gelince, mevcut hükümet tüm bakanlıklarında, devlet kurum ve kuruluşlarında, kamu kurum ve kuruluşlarının heyetlerinde, yönetimlerinde ve denetimlerinde Makedonya’nın bağımsızlık tarihinden bu yana görülen en büyük ayrımcılığı yapmaktadır.
Bu hükümeti oluşturan başta VMRO ve VLEN ortakları, seçimlerde çok sayıda Türk oluşumun kendi içlerinde ve listelerinde yer almasına rağmen, altı aylık görev süresinde atadıkları kişiler arasında neredeyse hiçbir Türk temsilciye yer vermemiştir.
Bu başarısız ve ayrımcı politikaların sorumluluğu ne kadar Başbakan Hristiyan Mickovski, VLEN ortaklarından Bilal Kasami, Arben Taravari ve Meclis Başkanı Afrim Gaşi’ye ait ise, bir o kadar da TMBH Başkanı Erdoğan Saraç, Adnan Kail’in hareketi, VLEN adayı Bilal Şener ile hükümet listelerinde yarışan ve destek veren diğer Türk adaylara ve kişilere aittir. Tüm bu isimler, hükümetin başarısız politikalarından ve Türklere yapılan sistematik ayrımcılıktan doğrudan sorumludurlar.”