
Kuzey Makedonya Başbakanı Hristijan Mickoski, Balkanların Avrupalılaşması yerine Avrupa’nın Balkanlaşması gerçekleştiğini söyledi.
Başbakan Hristiyan Mickoski, Münih Güvenlik Konferansı kapsamında düzenlenen “Jeostrateji ve Enerji Güvenliği” panelinde bir konuşma yaptı.
Başbakan Mickoski, NATO’nun önündeki yeni zorluklar, Makedonya’nın enerji alanındaki planları ve Avrupa’daki gelecek ilişkiler hakkında konuştu.
Münih Güvenlik Konferansı’ndaki konuşmalardan ve “değişen rüzgarlardan” hiç şaşırmadığını belirtti.
“NATO hakkında konuşurken, ülkemin NATO üyeliği için adını değiştirdiğini unutmayın. Fedakarlıklar ve çifte standartlar hakkında konuşurken bunu göz ardı etmemeliyiz. NATO’ya bağlılığımız sorgulanamaz; çok fazla acı ve aşağılanma yaşayarak NATO üyesi olduk,” diyen Başbakan Mickoski, Amerikan yönetiminin son açıklamalarından da şaşırmadığını ekledi.
Başbakan Mickoski, siyasette çifte standartlardan bahsederken Makedonya meselesinin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Çünkü iki on yıldır adaylık statüsü, yapay olarak ortaya çıkarılan sorunlar nedeniyle üyeliğe dönüştürülemiyor.
Bazı sorular yönelten Mickoski, “Münih’te iç işlerimize müdahale edilmesiyle ilgili söylentileri duydum, ancak bayrağımızı değiştirdiğimizde, para birimimizi değiştirdiğimizde veya anayasal adımızı değiştirdiğimizde bu neydi? Bu iç işlerimize bir müdahale değil miydi ve neden o zaman kimse yüksek sesle konuşmadı? Hatta şimdi bile, AB ile müzakerelere başlamak istiyorsak anayasamızı yeniden değiştirme talebiyle karşı karşıyayız. Bu nedir? Bu iç işlerimize bir müdahale değil mi?” ifadelerini kullandı.
Mickoski, “Biz Avrupa’nın bir parçasıyız ve Avrupa değerlerini uygulamak istiyoruz. Ancak olan şey tamamen farklı. ‘Avrupa’nın Balkanlaşmasına’ tanık oluyoruz, ‘Balkanların Avrupalılaşması’ yerine. Bazı Balkan üyesi ülkeler, Balkan anlaşmazlıklarını ve Balkan değerlerini Brüksel’e taşıdı, tam tersi değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın Ukrayna kimliğini, dilini, kilisesini reddettiğini söylediniz, 21. yüzyılda korkunç bir işgal yaşandı ve bu çok yanlıştı, ancak aynı zamanda AB’nin en genç üyelerinden birinin parlamentosu Makedon kimliğini, 1945’ten beri BM’nin resmi dili olan ve 1977’den beri uluslararası olarak kodlanmış Makedon dilini reddediyor. O zaman ne hakkında konuşuyoruz? Neden herkes sessiz kalıyor?” diye vurgulayan Mickoski, Makedonya’nın AB yolunda kesinlik kazanması gerektiğini ifade etti.
Enerji planları ve Makedonya’nın bir kavşak noktası olması konusunda ise şunları ekledi:
“Bu, Kuzey Makedonya’nın geleceği için büyük bir potansiyele sahip bir vizyon gibi görünüyor. Kara ülkesi olmak bir dezavantaj olarak görülebilir, ancak sizin yaklaşımınız – 8 ve 10 numaralı koridorlar aracılığıyla coğrafi konumunuzu kullanmak – oldukça stratejik.
8 numaralı koridor, Karadeniz’i Adriyatik Denizi’ne bağlar ve yalnızca ekonomi için değil, aynı zamanda Doğu’dan Batı’ya güçlü bir ulaşım ekseni yarattığı için NATO için de kritik öneme sahiptir.
Aynı zamanda, 10 numaralı koridorun modernizasyonu, hammaddelerin ve ürünlerin Avrupa boyunca nasıl taşındığını değiştirebilir ve Rotterdam ve Hamburg gibi uzak limanlara olan bağımlılığı azaltabilir. Selanik Limanı bir ulaşım merkezi haline gelirse, Kuzey Makedonya önemli bir ekonomik ve jeopolitik avantaj elde edecektir.”